Paylaş
Strateji, “Paris Hilton’la röportaj yapmak ister misin?” dedi.
Çünkü Paris Hilton, Arda’lı DeFacto reklamları için Türkiye’ye gelecekti, Sinan Çetin de reklam filmini çekecekti.
Nitekim çekti, okumuşsunuzdur her yerde.
İşte o esnada, bir gazeteci de yarım saat röportaj yapabilecekti.
“Tamam” dedim ama nasıl gönülsüzdüm anlatamam.
Daha önce 8-9 kere Türkiye’ye gelmiş...
Bir sürü röportaj yapılmış.
Icığı cıcığı bilinen bir kadın.
Ama yanılmışım.
Az evvel yaptığım, dünyanın en önemli röportajı olmayabilir ama Paris Hilton beni çok şaşırttı.
Benim sandığım kadın değilmiş bir kere.
Şu kadarını söyleyeyim...
1- Uçaktan inip gazetecileri görünce panikleyip, dönerek makyajını tazeleyip geri geldiği doğru değilmiş. Meğer uçaktan inerken çantasını unutmuş, hostesler seslenince de çantasını alıp uçaktan öyle inmiş.
2- DeFacto reklamlarında kapris yaptığı da yazılıp çizildi, oysa sözü edilen zamanda kadın orada bile değilmiş.
Diyeceğim...
Hepimiz hikâyeler ürütmeye bayılıyoruz.
Okumaya da.
Ve uydurduğumuz inandığımız hikâyelere de inanıyoruz.
Bu arada, “Twitter adresimi sordu”, “11 tane ben varım ama hiç biri ben değilim” dedim. “Olmalısın, işine yarayacaktır” dedi.
Dedi ve onunla röportaj yaptığımı ve keyif aldığını 9 milyon takipçisine iletiverdi... İşime yaramadı ama hoşuma gitti.(Röportaj Hürriyet Cumartesi’de yayınlanacak...)
Alex, sinsinin Allah’ı!
ALEX’i sinsilikle suçlayanlar var. Aşağıdaki Oktay K. gibi. Sanmayın ki onlar azınlıkta, hayır, dün bu görüşte olanlar sokakta bile durdurdu beni...
Ben onlar gibi düşünmüyorum o ayrı.
Onların “sinsilik” dediği şeye, ben “açıklık” diyorum.
Bence, insan patronunu beğenmeme hakkına da sahip. Patron, Allah mı? Herkes insan, beğenmediğin yönleri vardır, usturuplu bir dille, haddini aşmadan söylersin. Dikkate alır, almaz o ayrı...
Asıl öteki türlüsü “sinsilik”.
Beğenmediğin, eleştirdiğin, hoşuna gitmeyen tarafları var ama içinde saklıyorsun, bunun neresi iyi?
Basbayağı ikiyüzlülük ve yalakalık!
Ama işte Oktay K., benim gibi düşünmüyor.
Olsun, hepimiz aynı şekilde düşünmek zorunda değiliz, hadi Oktay K.’ya kulak verelim...
YAŞ İLERLEYİNCE AYAK KASLARI GEVŞER ÇENE KASLARI KUVVETLENİR
Bak, güzel kızım...
70 yaşındayım ve futbol hastasıyım.
Hayattan süzdüklerimi sana söyleyeyim:
Şöhretli futbolcuların yaşları ilerleyince, ayak kasları gevşer, çene kasları kuvvetlenir!
Alex’in durumu budur.
Diğerlerini zaten televizyon spor programlarında izliyorsundur.
Basın toplantısında, “Hoca bana çözülmesi gereken bir problem var mı diye sordu” dedi. Devam etti: “Kendisiyle tanıştığımız ilk günden beri kendisi hakkında ne düşünüyorsam söyledim!”
Bu söz, kovulması için yeterlidir!
Aykut Kocaman’ın hatası, o gün orada Alex’i kovmamasıdır!
Hiçbir futbolcunun böyle bir lüksü yoktur.
İşini, patronunu beğenmeyen, ayrılır gider.
Onun içindir ki Alex, içi boş, sinsi bir adamdır.
“Sinsilik”, futbol sahasında çok iyi bir meziyettir.
Fenerbahçe, Alex’e 25 milyon Euro ödedi Ayşe kızım.
Alex ne yaptı dersen, Fener’in o dönem yurtiçi ve yurtdışı başarılarına bak derim. (Oktay K.)
HERKES GELİP GEÇİCİ ASLOLAN FENERBAHÇE
Bir de “Ne olursa olsun, aslolan Fenerbahçe” diyenler var.
Hiç kimse, ama hiç kimse Alex bile olsa sorun yaratmamalı, kangrene sebep olmamalı, aslolan takımın kendisi...
İlhan Ü.’ye kulak verelim...
Dünkü yazınızın 2 yeri hariç imzamı atarım.
Kaliteli bir kişilik ve futbolcu Alex.
O, iki yere gelince:
1. Oğlu Felipe’yle sahaya çıkarken -kadro dışı kaldığı maçta- bunun ajitasyon olarak değerlendirileceğini, basını gayet iyi tanıyan Alex gibi zeki biri bilmeliydi. Bence kasıtlı yaptı. Olsun, canı sağ olsun.
2. Sorun, Ronaldo’nun iyi yönetilip yönetilmemesi gibi. Gayrimemnun olsa bile, o yıldız futbolcunun, her şart altında canını dişine takarak futbol oynaması. Alex, son 1 yıl bunu yapmadı. Bakın ne diyor, “Kafaya koydum ve 2011’de şampiyon yaptım FB’yi.” Doğrudur. Ama bu sene ve geçen sene, pek bunu görmedik. Tamam sonuçta müthiş bir adam ve kişilik ve futbolcu ama güle güle gitsin! Onu çok özleyeceğiz. Yeri de asla dolmayacak. Ama gelinen noktada kulüp harika karar vererek kangreni önlemiştir. Kangreni yaratanlar da er geç gidecekler. (İlhan Ü.)
Paylaş