Müthişsiniz

“İçimiz oyuldu... Lösemili Mehmet Ali’ye çok üzüldük... Kahrolduk... Allah kimseyi evladıyla sınamasın... Bir şey yapalım, ne yapalım, babaya iş mi bulalım... Banka hesap numarası nedir, damlaya damlaya göl olur, çocuk deyince akan sular durur, karınca kararınca yardım edelim...”

Haberin Devamı

Sizlerden yüzlerce böyle mail aldım...
Sabahın erken saatlerinden itibaren...
Gerçekten şahanesiniz.
-  1- Mail atan herkese, Alaattin Arslan’ın iletişim bilgilerini yolladım. Gazeteye, banka hesap numarası yazılamıyor, valilikten özel izin gerekiyor ama kişisel yardıma kimsenin diyebileceği bir şey yok. Dileyen okurlar, Mardinli babayla konuşup nasıl yardım edebileceklerse etsinler. Herkesin kendi vicdanına kalmış.
-  2- Bu arada bomba haber şu; Sağlık Bakanlığı basın müşavirliğinden Mine Tuncel aradı. “Yazınızı okuduk. Sayın Bakan da okudu. Sizi arayıp bilgilendirecek. Bir iletişim hatası olmuş” dedi. 18 yaşından küçükler, devletin korunması altında olduğu için, tedavilerini zaten devlet üstleniyormuş. “Yani Alaattin Arslan’ın Şişli Etfal’e 19 küsur bin lira ödemesi gerekmiyor mu?” dedim. “Hayır” dedi. “Ama o borç yüzünden dava açılmış” dedim. “Bir karışıklık olmuş” dedi. Bakan, sonradan detaylı olarak izah edecekmiş. /images/100/0x0/55ea5654f018fbb8f8795ae4
Tabii bu şartlarda, Bakanlığın mahkemeye, Arslan’ın herhangi bir borcu olmadığına dair bir yazı göndermesi gerekiyor. Çünkü yargılama halihazırda devam ediyor. Alaattin Arslan’ın avukatı Asuman Çilak’a sordum, böyle bir belge olursa suç unsurları oluşmadığı için dava düşebilirmiş.
Hukuki olarak nasıl bir süreç izlenecek bilmiyorum. Sadece şunu biliyorum: Bilfen’den gelen 20 bin lira, borç kapatmak ve hapse girmemek için değil, Mehmet Ali’nin tedavisi ve eğitimi için kullanılabilecek...

MÜJDEEEEE!

Haberin Devamı

SAĞLIK BAKANLIĞI ARADI, ARSLAN AİLESİNİN ŞİŞLİ ETFAL’E ARTIK PARA ÖDEMESİ GEREKMİYOR

HAMİŞ

SON DAKİKA: Sağlık Bakanı Recep Akdağ, gerçekten de aradı. Sağ olsun. Durumun düzeltildiğini ifade etti. Arslan Ailesi adına kendisine teşekkür ettim.

Gereksiz yaptığım her harcama için böyle hikâyeleri duyduğumda utanıyorum

BUGÜNKÜ yazını okuduğumda bir anne olarak ben de mahvoldum. Seninle aynı görüşteyim. Evladım için, ben de aynısını, hatta gerekiyorsa daha fazlasını yapardım. Gönül isterdi ki, devlet, devletliğini göstersin ve bu babanın dürüstlüğü ve insanlığını ceza vermeyerek ödüllendirsin, hatta oğlu için bir yeşil kart versin.
Tüketim çukurunda boğulup giderken, herkesin 1 SMS parası ile bu ailenin hayatına ne çok şey katabileceğini düşünüyorum ve gereksiz yaptığım her harcama için, böyle hikâyeleri duyduğumda inan çok utanıyorum. Uzun lafın kısası, ben de elimden geldiği kadar Alaattin Arslan’a destek olmak isterim. (Emre)
-  Duyarlılığınıza teşekkür ederim Emre Hanım. Dediğim gibi açıkça hesap numarası yayınlanamıyor. Ama bireysel yardımlar olabiliyor. Pek çok insana dokunmuş Mardinli babanın ve lösemili Mehmet Ali’nin hikâyesi.
Ne mutlu ki insanlık ölmemiş, herkes karınca kararınca elinden geleni yapmaya çalışıyor.

Haberin Devamı

Kainatta her şey ve herkes görünmez iplerle birbirine bağlıdır

ELİF Şafak, Aşk romanında demişti ya, “26. kural, kainat yek vücut, tek varlıktır. Her şey ve herkes, görünmez iplerle birbirine bağlıdır. Sakın kimsenin ahını alma, bir başkasının, hele hele senden zayıf olanın canını yakma. Unutma ki, dünyanın öte ucunda tek bir insanın kederi, tüm insanlığı mutsuz edebilir. Ve bir kişinin saadeti, herkesin yüzünü güldürebilir.” Sen, Yarım Kalan Hayatları’nla, bir değil 22 kişinin birden yüzünü güldürdün. Allah senden razı olsun. Seni bir gün havaalanının kafesinde görmüş, izlemiştim. Seninle fotoğraf çektirmek isteyenlere kalktın, sarıldın, çocuklarını kucağına aldın. Dedim ki herkese, ‘Bu kadın iyi bir kadın. Kalbi güzel.’ Bunu her fırsatta ispatlıyorsun. Allah çocuklarımızın hastalıklarıyla sınamasın bizi. Hepsini korusun, tüm kuzucuklarımızı... (S.T)
-  Ne şahanesiniz! Ne güzel şeyler yazmışsınız. Öldüm, bittim, eridim. Genellikle küfür yediğim için iyi geldi, teşekkür ediyorum. Yarım Kalan Hayatlar’ı ben de önemsiyorum. Kimseyi kurtarma iddiasında değilim, zaten n’apsak Arslan ailesinin yaşadıklarına merhem olamayız ama belki bir nebze hayatlarını kolaylaştırabiliriz.

Haberin Devamı

Çocuklarının eğitimi için kullansın

SON yıllarda çıkarılan kanunlara ve yönetmeliklere göre, 18 yaşını doldurana kadar bütün çocuklar devletin koruması altında olup, devlet hastanelerinde herhangi bir ödeme yükümlülüğü altına girmeden tedavi edilmiyor mu? Yazıyı okuyunca şaşırdım kaldım. Bir yanlışlık olduğu kanısındayım. Yazınızdan sonra Bakanlık tarafından bir düzeltme yapılacağını düşünüyorum. Siz o parayı, yine Alaattin Bey’e verin ve çocuklarının eğitimleri için kullansın. Yalnız “Bu kadar çocuk yeter!” diye de kulağına fısıldamayı da ihmal etmeyin. (Aydın Ö.)
-  Evet Aydın Bey, her şey tam sizin yazdığınız gibi oldu. Bundan sonrası için bekleyip göreceğiz. Alaattin Arslan’ın ve eşinin doğum kontrol olayına bir an evvel girmeleri konusunda da haklısınız. Bizler tek çocuğumuzun geleceği için endişelenirken, 7 tanesi için iyi şeyler vermek, her ne kadar Başbakan, “Çok çocuk yapın!” dese de imkânsız.

Yazarın Tüm Yazıları