‘Madenciler yerine keşke sen ölseydin!’

Artık vahim seviyede.
Gittikçe de derinleşiyor.
Herkes de nasibini alıyor.
Soma’da yanımda olan bin yıldır kullandığım çantam, dert oldu millete.
Beni izleyen biri doğru söylemiş, evet röportajlara hep o çantayla gidiyorum.
Pakistan’a da, Güneydoğu’ya da, Afrika’ya da hep o çantayla gittim.
Çünkü o benim iş çantam.
Prada ya da başka bir marka olmasının hiçbir önemi yok. Her yere atarsın, bir halt olmaz, fermuarı sağlam, kız çantası gibi değil, erkeksi, fonksiyonel, işe yarıyor, hayatımı kolaylaştırıyor.
Ayrıca bin yıllık.
Markalara takıntısı olan biri değilim, üstelik kötü giyinen ve modadan filan anlamayan biriyim.
Yok, deri ceketim bilmem kaç paraymış, salla gitsin, deri bile değil suni...
Gözlüklerim Ray-Ban’miş, artık Ray-Ban gözlük takmayan mı var, çakması 10 lira, bende bir sürü var.
Kolye takmışım, kızımın hediyesi, içinde el yazısıyla yazdığı dua var, boynumdan çıkarmıyorum, uyurken bile...
Bütün bunlar, durduk yerde öyle bir tartışma konusu haline geldi ki, gelen yorumların bazılarını alt alta koydum, siz de görün.
Ben hiç yorum yapmadım.
Buyrun siz değerlendirin...

-Cenaze evine giderken insan kolyesini, küpesini çıkarır. Âdet, edep bunu gerektirir.
-Prada’yı takmış gitmiş! Yüce Rabbim, senin gibileri ıslah etsin!
-Bacım olmamış o çanta, o takılar, matem yerinde çok cıvıldamışsın.
-O madenciler yerine, keşke bu kadın ölseydi!
-Üzerindekiler belki beş bin, belki on bin eder, ama sen Ayşe Arman beş kuruş bile etmezsin!
-Bilmem kaç Euro’luk Prada çantayı göze sokarak, saati 4 liraya çalışırken ölen insanların yasına tanık olmak, bunun üzerinden haber yapmak, reyting toplamak rezilliktir. Matemin rengi siyahtır. Tek aksesuvarı da siyah gözlüklerdir...

BOĞAZINA DİZİLSİN!

-Senin o pis çantan, 3 madencinin maaşından fazladır. Bu halkın sırtından kazandığın paralar haram zıkkım olsun. Boğazına dizilsin!
-Delirdiniz mi, siz önce bakanın 700 bin liralık saatine laf edin!
-Bu millet kafayı yedi! Herkes linç ediciler gibi davranıyor.
-Sen bir zavallısın.
-Ağzına sağlık.
-Sen sus yavşak!
-Millete atılan yumruk bile bu kadar tepki çekmedi. Ne çantaymış be. Eşeğe gücü yetmeyenler, semerini dövmüşler!
-Kolyeyi, gözlüğü eleştiren arkadaşlar! Siz niye orada değildiniz? Kadın en azından poposunu kaldırdı gitti, haber yaptı. Sen de gitseydin keşke...
-Siz güzelsiniz Ayşe Arman, insanların içi çirkin. Sizin yerinize ben üzüldüm. Sakın takmayın.

ÖZÜR DİLE BE KADIN

-Bu ne ya! Onu yargıla, bunu yargıla! Maşallah ne kadar şekilci insanlarız. Herkes bizim istediğimiz gibi olmak zorunda mı? Mahalle baskısı gibi, “sosyal medya baskısı” oluştu. Herkes kendini bir taziye mesajı yayınlama zorunda hissediyor. Asıl ikiyüzlü sizsiniz!
-Özür dile be kadın! Bak, hâlâ fotoğrafı da kaldırmamışsın.
-Koluna milyarlık saat takan dindarlar da, binlerce liralık eşarp takan ‘Süslümanlar’ da, işçiler göz göre göre ölüme gönderildiler diye hemen çıkardılar onları, di mi? Siz de öyle yaptınız. Bütün markalarınızdan, bileziklerinizden, küpelerinizden soyundunuz anında. Hey Allah’ım, sen akıl fikir ver memleketimin insanlarına!
-Bundan sonra bütün ömrümü sana küfretmeye vakfedebilirim Ayşe Arman!
-Gözlüğünü çıkar, çantanı çıkar, kolyelerini çıkar, montunu çıkar... Bunları yazanlar insanlıktan çıkmışlar haberleri yok!
-Niye kadının kıyafetine bakıyorsunuz da yaptığı haberlere bakmıyorsunuz?...
-Valla, insanlığımdan utandım! Gündelik kıyafetlerle gitmiş, ayrıca çantanın markası çok mu önemli, herkes diline dolamış. Anlaşıldı ki insanlarımızın içi fesat.

HER ZAMANKİ GİBİ

-Gezi’yi, kadına şiddeti, çocuk tacizleri, müthiş bir sağduyuyla izledi bu kadın. Nasıl acımasız yorumlar bunlar. Soma’da bu korkunç felaket oldu diye pazardan bir çanta mı kapsın gitsin? Evinde ne varsa onu takacak, kime ne? Siz, üç kere profil karartınca adam mı oldunuz, duyarlı mı oldunuz?
-Angelina Jolie gibi giyinseydi.
-Çok saçmasınız. O pantolon ve ceketi sürekli giyiyor, ikinci derisi oldu. Güneydoğu’ya gittiğinde de onlar vardı üzerinde. Kadın her gün aynı şeyleri giyiyor, laf ediyorsunuz. Bense sıkıldım aynı ceketten, artık farklı giyin diyorum.
-Pakistan’daki sel felaketine de aynı çantayla gitmişti. O zaman neden itiraz etmediniz?
-Yandaş da Ayşe Arman’ın Pradası’na takmış. N’apsın pazar filesiyle mi gezseydi?
-Biz de elimizde pahalı telefonlarımızla tweet atıyoruz, Ayşe Arman’ın çantası mı battı?