Küçüktüm ufacıktım top oynadım acıktım

Bana bunu nasıl yaparsın Teri?
Teri Roditi Aksel!
Hayatım boyunca böyle bir kitabın hayalini kurdum ben.
Ya bir masal kitabı olarak ya bir aile albümü ya da kısa hikâyeler vesaire vesaire...
Ama bu havada.

Teri Roditi Aksel

Bu tatta.
Bu estetikte.
Bu modernlikte.
İşte sen bunu yapmışsın.
Bu ülkede çıkmış, çıkacak en güzel, en estetik, en oyuncaklı, en yaratıcı yemek kitabı…
Yazmışsın hafif kalır.
Ötesi, çoook ötesi.
Bütün kalbimle seni tebrik ediyorum.

İMECE USULÜ

Balıklama giriş yaptım…
Önce Teri’den söz edeyim.

Küçük kızı İsabel

Tanıyıp tanıyabileceğiniz en duru, en tatlı, en iyi kalpli insan.
İnanılmaz pozitif.
Her şeye bir çözümü var.
Onunla birlikteysen asla açığa düşmezsin.
Ayağın takılmaz, seni çeker kurtarır, bunu da özellikle yapmamış gibi davranır.
Sıfır ego.
Memo, ne kadar büyük bir ‘hediye’yle yaşadığının farkında mı?
Memo, Mehmet Aksel, MSA’nın (Mutfak Sanatları Akademisi) sahibi.
Eşi Teri’nin de en az onun kadar renkli bir dünyası var.
Dört kız kardeşin en büyüğü.
Hepsi de birbirine acayip bağlı.
Bu şahane kitabı da imece usulüyle çıkarmışlar.
Teri, kız lisesi, Paris’te üniversite, halkla ilişkiler, reklam, derken dergicilik ve yoga öğretmenliği yapıyor. (Memo’yla da böyle tanışıyor, onun güzel yoga öğretmeni...) Sonra dükkâncılık, aromaterapi ve gurme ürünlerine sardırıyor, o arada filme giren Memo’ya âşık oluyor ve evleniyorlar.

Diğer kızı Emma

Hoş geldin Emma ve İsabel!
Dünyanın en tatlı iki çocuğunu doğuruyor.
İşte bundan sonra kendini mutfakta buluyor. Çünkü kendini çok iyi hissediyor.

ÜÇ KUŞAK BİR ARADA

O, komşularına güzel reçeller, soslar, tartlar, kekler, kurabiyeler yapıp yollayan biri.
Gerçekten seviyor.
Memo’nun karısı olmasaydı da bu kitabı yapardı o.
Kitap bir MSA projesi değil yani.
Bir ‘Roditi Kardeşler kreasyonu’!
Ama ne kreasyon!
Kız kardeşi Yael’in butik bir ajansı var, ortağı Nazlı da grafik tasarımcısı. Sayfaları tek tek oya gibi işleyip, bir estetik harikası yaratıyorlar.
Fotoğrafları da en küçük kardeş Jacqueline çekiyor.
Kedilere alerjisi var ama çekim yaptığı ablası Teri’nin ormandaki evi kedi dolu, yüzü gözü alerjiden şiş çekim yapıyor.
Çekimler terasta gerçekleşiyor.
Styling’i birlikte yapıyorlar.
Cilasız, doğal.
Her yemeği çektikten sonra yiyebilmek için sabırsızlıkla bekliyorlar.
Bu kitapta beni en çok çarpan, sadece bir yemek kitabı olmaması.
Lezzetli tariflerin ve yemek sırlarının yanı sıra içinde bir ailenin sıcaklığı var.
Üç kuşak bir arada.
Her bölümün başında aile fotoğrafları...
Nostaljisiyle, neşesiyle, eğlencesiyle…
Yemek takıntısı olmayan birinin bile sevebileceği bir kitap.

İsabel’i taşırken

İMZA GÜNÜ VAR

Yemek kitabı deyip geçmeyin.
Kolay iş değil.
Bir kere yaptığın her yemeğin fotoğrafının çok özel olması gerekiyor, ağzın sulanacak, o yemeği yapmak için okuyanı özendirecek…
Tarifler özel ve orijinal olacak, 30 bin tane yemek kitabı var, büyük çoğunluğunda hep aynı tarifler, artık herkesin ezberlediği tarifler, insanları cezbedebilmek için farklı lezzetler sunmak gerek.
Yaratıcı olacaksın. Her konuda. Olmuş işte kadın! Kitabın her ayrıntısına bayıldım.
İşten izin alıp, bir hafta Teri’nin kitabıyla mutfağa girmek istiyorum, o kadar bayıldım. Teri’yi tekrar kutluyorum. ‘Küçüktüm Ufacıktım, Top Oynadım Acıktım’ı tüm Remzi Kitabevleri ve D&R’larda bulabilirsiniz.

Teri çocukken

Bugün de Remzi Kanyon’da bu tatlı kadının imza günü var, mutlaka gidin tanışın onunla, saat üçten itibaren…

HAMİŞ: Sizin sofralarınız da her zaman en az Teri’ninki kadar neşeli, kalabalık ve mutlu olsun!