Kadir Topbaş’tan ricamızdır

Sevgili Belediye Başkanımız Kadir Bey,

Bunca yıllık gazetecilikten öğrendiğim bir şey var:

Derdin neyse cırt diye söyleyeceksin, lafı dolandırmadan.

Ve doğru adrese gideceksin.

Ben de şimdi öyle yapıyorum.

Bir sürü kadın okurum Bebek Parkı’nın çimlerine uzanamamaktan şikayetçi. Mesela Özlem Dizdar. Özlem, hafta içi yoğun çalışıyor, şehirden kaçamadığı hafta sonlarında ise en büyük keyfi Bebek Parkı’na gidip çimlere uzanmak ve i-pod dinlemek...

Takdir edersiniz ki, kimseye zararı yok.

Son derece masumane bir talep.

Dahası parklar da bunun için var hayatta.

Kafa dinleyelim, nefes alalım diye...

Mangal yapmıyor, çöpünü bırakmıyor, tasmasız köpek gezdirmiyor, kimseyi rahatsız etmiyor... Sadece çimlere uzanıp, gökyüzüne bakıyor ve hayallere dalıyor. Ama gelin görün ki, İstanbul Büyükşehir Belediyesi artık çimlere uzanmayı yasaklamış. Geçtiğimiz hafta sonu önce Akdeniz Güvenlik Şirketi’nden biri gelip Özlem’i uyarmış, sonra da Zabıta. Özlem de mecburen kalkmak zorunda kalmış. Sonra yoga yapan bir kadını uyarmışlar. Tüm dünyada parklarda çimlere yatarsın, New York’ta da Londra’da da, Paris’te de...

Ben niye anlatıyorum ki bunları, nasıl olsa siz benden daha iyi biliyorsunuzdur.

En kısa zamanda Özlem’in çimlere uzanıp tekrar hayaller kurabileceğine inanıyorum. Eminim bu ricamızı kırmayacaksınız.

Size güveniyorum...

İstanbul Cerrahi Hastanesi’nden Oğulcan’a müthiş hediye

İşte budur.

İnsanlık budur.

Hastane dediğin böyle olmalıdır.

Tijen’in zeka özürlü oğlu Oğulcan’ın en büyük dertlerinden biri, dişleriydi. Dişlerinin üzerinden yeni dişler gelmiş ama alttaki eski dişler düşmediğinden vampir dişi gibi olmuştu. Oğulcan zaptetmesi zor bir çocuk, haliyle en küçük bir darbede dişleri kanıyor, dudağı yarılıyor ve hiç dişçiye gitmediği için kimbilir ne ağrılar çekiyordu.

Ne yapılacaksa da aneztesi altında yapılması gerekiyordu.

Kimse de bugüne kadar böyle bir şeye yanaşmadı.

O yüzden İstanbul Cerrahi Hastanesi’ne teşekkür ediyorum.

Diş bakımı ve diş sağlıyla gereken ne varsa yaptılar.

Başta Dr. Mazhar Çelikkoyar olmak üzere tüm ekibe...

Müthişsiniz!

HAMİŞ 1 Oğulcan bugünlerde dilini sürekli dişlerinin üzerinde gezdiriyor ve gülümsüyor...

HAMİŞ 2 Oğulcan konusunda yakında sizlerle paylaşmak istediğim başka iyi gelişmeler de oluyor...

Dubai’den haberler

Hürriyet’in 60. yılı için Frederic Beigbeder’ye konuşurken fark ettim, dünyada takip edilen 3 büyük şehir varmış, yeni fikirlerin dolaştığı... Şangay, Moskova ve Dubai. Aaaa bizim Dubai! Bak sen! Meğer sadece Türkiye’de değil, dünyada da popülermiş, ben farkında değilmişim. Zaten bu aralar Dubai’de hareketlenme de artmış vaziyette...

Hava 30 küsurlarda. Yaz geldi. Parti mevsimi başladı. Neredeyse her hafta bir ev partisi. Ve Türkiye’den birbirinden renkli misafirler. Millet atlayıp geliyor. Mesela Gülben Ergen. Oğlunu kapıp, bir hafta sonu kaçamağı yapmıştı. Bir ev partisine o da denk geldi. O kadar şeker ve komikti ki anlatamam. Uyum kabiliyeti muazzam. Elindeki kutu kolayı mikrofon yaptı, fonda kendi şarkısı çalarken, o da playback yaptı...

Ömür Gedik ve Ferhat Güzel da buradaydı. Ömür’le birkaç kere telefonlaştık ama olmadı, buluşamadık. Candan Kramer ve Betina Hakko da burada. Fuar için geldiler. Şu anda standlarını hazırlıyorlar. Akşam görüşeceğiz.

Sevan Bıçakçı ilk "Sevan Bıçakçı Dükkanı"nı burada açtı. Açılışın ne kadar ilgi gördüğünü anlatamam. Bütün basın geldi. Daha önce Harvey Nichols’da ve Madina Souk’da Sevan’ın yüzükleri satılıyordu ama bu, Sevan’ın kendi adıyla açtığı ilk mağazası. Gelecek hafta da Akaret’lerdeki "W" Oteli’nin içinde ikinci mağazasını açacak. Dün Gulf News iki sayfa ayırmıştı Sevan’a, başlığı da "Yüzüklerin Efendisi"ydi. Öyle gerçekten. Hepimiz onunla gurur duymalıyız...

Dubai’de yeni bir numara var. Ben de o güzelliği kendim için yaptım. Diyet programına yazılıyorsun, hedeflediğin kiloya ulaşmak için yemen gereken yemekler evine geliyor. Her sabah, 6 öğünü hazırlayıp evine gönderiyorlar. Ben fikre bayıldım. Belki Türkiye’de vardır ama ben duymadım. 3-4 kilo vermek istiyorum, şimdilik iyi gidiyor bakalım...

4 yıldan sonra Dubai muhtarı oldum. Dubai’ye tayini çıkan, kalıcı ya da geçici gelen, okul arayan, kiralık ev arayan, iş arayan, alışveriş yapacak dükkan arayan, geceleri gidilecek bar arayan bana takılıyor. Mail atıyor, telefon açıyor. Herkese yetişemiyorum. Yetişemediklerimden özür diliyorum...
Yazarın Tüm Yazıları