Paylaş
Bayılırım taşınmaya, en sevdiğim şeydir. Yeni semtler, mahalleler keşfetmeye doyamam.
Bir mekânı, eve dönüştürmeyi severim.
Son üç senedir ormanda Kemerburgaz’da yaşıyorum sevgilim, kızım, kedimiz, köpeğimiz ve kaplumbağamızla.
Ama hep “Başka nerede yaşamak isterdim?”in hayalini kuruyorum. Biraz açgözlüyüm galiba. Hem yaşadığım semti seviyorum hem de bu şehirde yaşamak istediğim başka büyülü semtler de var!
*
Ne yalan söyleyeyim...
Şu iki semtte yaşamadım diye çok çok pişmanım:
1) Moda
2) Kuzguncuk
İnşallah nasip olur.
Modalılara ayrı bir hayranlığım var.
Bu hafta da gittim, epey zaman geçirdim.
Acayip değişmiş, bir nevi Cihangir olmuş.
Her köşede minik bir kafe açılmış, şahane dükkânlar, genç insanlar sokaklarda, biraz Karaköy’ü de andırıyor.
Cool semt Moda.
Tarih desen yıkılıyor.
Haldun Taner’lerin, Mîna Urgan’ların, Cemal Süreya’ların, Barış Manço’ların yaşadığı semt...
Sait Faik’lerin, Âttila İlhan’ların, Yaşar Kemal’lerin ve Tomris Uyar’ların Koço’da rakı-balık keyfi yaptığı semt...
Atatürk’ün İngiltere Prensi Edward ve İran Şahı Rıza Pehlevi’yle Moda Deniz Kulübü’nde çay içtiği semt...
Atatürk, Moda Deniz Kulübü’nün terasında Celal Bayar’la...
Deniziyle, sahiliğiyle, iskelesiyle, Moda Deniz Kulübü’yle, Koço’suyla, Dondurmacı Ali Usta’sıyla, kitap okunabilecek, sevgiliyle romantizm yapılabilecek çay bahçeleriyle, modernliğiyle, kültürüyle, hoşgörüsüyle püfür püfür esen bir semt...
Saygınlığı, ağırlığı olan bir semt.
Hepimiz, “Arkadaşım Eşek!” diye bağırırız, neşeye bulanmış bir hüzünle Barış Manço’yu anarız.
O da Moda’dır çünkü.
Şu anda da yazar Buket Uzuner’den ‘moda uzmanı’ olarak söz ediliyor. O ise “Estağfurullah, ben olsa olsa koyu bir Modalıyım!” diyor ama muhtara “34.5 rozetleri bastıralım mı?” diye de soruyor! Sadece Buket Uzuner mi? Ayşegül Sarıca, İdil Biret, Hakan
Kırkoğlu, arkadaşım halkla ilişkilerin prensesi Feride Edige ve daha bir sürü değerli insan Moda’da yaşıyor... Nevi şahsına münhasır tipler yaşıyor orada.
Avrupa yakasının hareketliliğine ve dinamiğine, Anadolu yakasının da dinginliğine sahip.
Hoşuma gidiyor barındırdığı tezatlar. Sonra kozmopolit bir semt.
Modalı Ermeni de var, Rum da, Yahudi de, Alevi de...
Çokkültürlü tarihi var.
Estetik duygusu var.
Şahane binaları var.
Protest bir hali var.
*
Caferağa Mahallesi’nde bir sürü sürprizli sahaf var.
Sahaflık yapan kadınlar var.
Bitmedi!
6 tiyatro, 1 opera, 3 sinema var.
Daha sayayım mı?
5 kilise, 4 cami var.
İnsan Moda’da yaşamak istemez de, nerede yaşamak ister?
İstanbul Life Dergisi için Mert Fırat ve Buket Uzuner’le Moda üzerine röportaj yaptım. Bence ilginç şeyler anlattılar.
Denk gelirse okuyun. Uzuner, Moda Muhtar Meclisi üyesi. Modalı sanatçı, yazar, mimar, avukat ve psikologlardan kadın ağırlıklı bir meclis sözünü ettiğim.
Seçimle işbaşına gelmişler.
Modanın trafiğinden ağaçlarına, zayıflayan komşuluk ilişkilerinden sokak hayvanlarına her şeyi tartışıyorlar, sorun varsa, ortak akılla çözüm buluyorlar.
Aslında hepimize örnek oluyorlar, “Yaşadığınız semte sahip çıkın” diyorlar!
ONLARSIZ MODA OLMAZ!
113 yıllık Moda Eczanesi. Sahibi, şair eczacı Melih Ziya Sezer. O da nevi şahsına münhasırlardan. Eczaneye girdiğinizde hep klasik müzik çalar. Ve o güzelim kediler sandalyelerde uyur.
Koço. Moda’nın nostaljik, sıkı markalarından. Varlığı, tarihe saygı. Orada rakı-balık yapmamış olmak bir kayıp.
Dondurmacı Ali Usta. O da müthiş bir marka. Çocuktuk gittik, dondurmasını yedik, büyüdük hâlâ gidiyoruz, dondurmasını yiyoruz. Belli oranlarda almazsak, bünyenin eksikliğini hissettiği bir lezzet onun dondurması!
Şahane kahveleriyle Mambochino, Page Cafe ve limonatasıyla Satsuma.
Elif Pastanesi’ni unutmayalım. Sahibi Türkiye’nin ilk diplomalı pastacısı.
Moda Deniz Kulübü. Onu tanımlamaya gerek yok. Sadece Moda’nın değil, Kadıköy’ün, tüm İstanbul’un eğlence markalarından biri.
Oyun Atölyesi’nin kafesi Antre.
Butik DeMOda. Elif Lomlu’nun çılgın tasarımlı elbiselerinin yuvası.
Tarihçi Kitabevi. Saatler geçirir insan orada.
Dilek Hanım’ın ev yemekleri.
Moda’ya gidip iskeleye uzanmadan ve deniz havası almadan sakın dönmeyin. Elif Pastanesi’nin meşhur frambuazlısını deneyin. Ali Usta’nın dondurmasını yemeden Moda’dan dönmek zaten yasak olmalı!
Page Cafe’nin kahveleri müthiş.
HAMİŞ:
Modalılar, son beş yıldır, Moda’nın bir Disneyland’e dönüştürülmek istenmesine karşı direniyorlar. Hatta Moda Muhtar Meclisi böyle bir manifesto yayımladı. Tamam bazıları için Moda’nın her köşesinde kafe-barlar açılması harika ama giderek daha fazla tercih edilen olması dan şikâyetçi olanlar da var. Gürültüden, kalabalıkta yürüyememekten, geceleri uyuyamamaktan, yaşam alanlarının ihlal edilmesinden...
Paylaş