DERYA AYDIN
(Akademi Yayınları’ndan çıkan "Kedi Yürüyüşü" kitabının yazarı)
Kanıtladım bütün hayatı sahteHakkında suç duyurusunda bulunduğunuz Şenol Koray Sakınmaz, ablanızla evleniyormuş...
- Hiç zannetmiyorum.
Nasıl yani?
- Ben o adamın söylediği hiçbir şeye inanmam. Ablamdan böyle bir şey duymadım. Ailece böyle bir bilgiye sahip değiliz. Uyduruyordur yine. Bildiğiniz gibi değil, inanılmaz bir dolandırıcı. "Kıbrıs Tüneli" diye bir kitap var, güya kendisi kaleme almış, içine de bir özgeçmiş kondurmuş. 65 Ankara doğumlu. İlkokulu, ortaokulu ve liseyi Ankara TED’de okumuş, Boğaziçi Üniversitesi’nde doçentlik yapmış. Falan filan. Ne var ki, bu insan, tek kelime İngilizce bilmiyor. TED mezunu bir adam nasıl İngilizce bilmez? Bana mesaj atmış, "İngilizcem yok" diye. Bu kadarla da yetinmiyor, İngilizce bilmiyor ama Fransızca ve İtalyanca acayip. Bir sürü çevirisi varmış. "Kurt ve Kar" diye bir çeviri mesela. Alman yazarın kitabını tek kelime İngilizce bilmeden çevirmiş. Artık nasıl yaptıysa. Bunları mahkemeye delil olarak sunacağız...
E peki Boğaziçi’nde nasıl doçentlik yapmış?
- Yapmamış ki. YÖK’e sordum, kağıt geldi, "Kayıtlarımızda Şenol Koray Sakınmaz diye bir doçent yok" diyorlar. Boğaziçi Üniversitesi’nde de bu isimde bir doçent hiçbir zaman çalışmamış. Kabus gibi. Bitmedi...
Başka ne var?
- Benim kitabım Nisan ayında çıktı. Üzerindeki bandrolleri kontrol etmek için Kültür Bakanlığı’na gittim, "Sizin kitabınız için hiçbir resmi bandrol talebinde bulunulmadı" cevabını aldım. Meğer kitabımın üzerindeki bandroller, "Ekonomide Kurtuluş Savaşı" isimli bir kitaba aitmiş. Sahtekarlığını ortaya çıkardığım için inanılmaz öfkeli bana. Tehdit ediyor. Şahnaz Hanım’ın da benim de ağzımı burnumu kıracakmış. O yüzden Savcılığa suç duyurusunda bulunduk.
Peki o "Kıbrıs Tüneli"ni nasıl yazmış sizce?
- O kitabı onun yazdığına da inanmıyorum ben. Aylarca bu insanı görüyorduk, hiç kitap lafı yoktu ortada, birden bire tüneyiverdi.
Sizce Şahnaz Çakıralp’le ilgili ilanı vermesinin sebebi ne?
- Bence bizden önce davrandı, üste çıkmak için. Bir de tabii Şahnaz’ın ününden faydalanmak istedi. Bu olaydan önce onu tanıyan kaç kişi vardı? Şimdi herkes tanıyor.
ŞAHNAZ ÇAKIRALP
(Tiyatrocu, CHP üyesi, "Çıplak Ayakla Yürümek" kitabının yazarı)
Kitabı basmak için bir yıl peşimden koştuKitabınız basıldıktan sonra kitapçı kitapçı dolaşıp hafiyelik yaptığınız doğru mu?
- Hayır. Hikaye şu: Şenol Koray Sakınmaz, yazılarımı kitap yapmak istediğini söyleyince, ben kibarca reddettim. Bir sene peşimden koştu. Önce, "Bakarız makarız" diye atlattım, ama sonra, o kadar ısrar etti ki, kabul etmek zorunda kaldım.
Ve kitap basıldı...
- Evet, kontrata göre ilk 90 gün içinde ödeme yapacaktı, ama yapmadı. Telefonlarıma dahi çıkmadı. Oysa yüzde 10 telif almam gerekiyordu...
O da diyor ki, "Kitap satmadı ki, ben ona telif hakkı ödeyeyim..."
- Ödeyecek durumu yok, ondan ödeyemiyor. Bütün piyasaya borcu var. Hacizciler peşinde.
Sizin kitapevlerine gidip "Benim kitabım neden Tuna Kiremitçi’nin kitabının arkasında duruyor" filan dediğiniz doğru mu?- Hayır ama DNR’lara gittim, mesela Profilo DNR’de 4 tane vardı, G-mall’de ise bir tane. Remzi’de hiç yoktu. "Böyle bir kitap gelmedi" dediler. Ben bu işte bir sorun olduğunu anladım. Sonra tabii Derya Aydın’ın kitabıyla ilgili usülsüzlükleri anlayınca bir dolandırıcıyla karşı karşıya olduğumuzu kavradım. Siz hiç "Bu kitap satmamıştır" diye bir ilan gördünüz mü? Kitap satmayabilir ama insan böyle bir ilan verir mi?
Sizce niye yapmış?
- Bence panikledi. Bizim Derya Hanım’la birlikte suç duyurusunda bulunacağımızı duydu, bir şey yapmak istedi. Tabii benim üzerimden prim yapmak istiyor da olabilir.
Siz Şenol Koray Sakınmaz’ın ailesini rahatsız ettiniz mi?
- Yok canım. Niye edeyim? Tanımıyorum ki ailesini. Kızıyla tanıştım sadece. 17 yaşında tatlı bir kız. Tiyatrocu olmak istiyormuş, benden yardım istedi. Hakkımda ne tür iftiralar attı bilmiyorum ama hiçbir doğru değil. Bir yerlerde de "Milletvekili olacağım" demişim ben, o da o yüzden kitabımı basmış, delirmiş olmalı, ben milletvekili olmak için başvuruda bile bulunmadım.
Siz de televizyon kanalı, televizyon kanalı dolaşacak mısınız?
- Kesinlikle hayır.
ŞENOL KORAY SAKINMAZ
(Akademi Yayınevi’nin sahibi)
Bu iki kadını da tanıdığıma pişman oldumNedir bu sizinki?
- Sormayın, felaket bir şey. Şahnaz Çakıralp’ı tanıyıp tanıyacağıma bin pişman oldum. Bunca yıllık yayıncıyım hayatımda böyle birini görmedim. Resmen sonunda, "Bu kitap satmamıştır" diye ilan vermek zorunda kaldım. Akılsız kafam, keşke basmasaydım kitabını...
Olayı bir baştan anlatır mısınız?
- Şubat ayında kitabını yayınladık. Israr eden de benim. Hani güzel ya, oyuncu ya, CHP’de boy gösteriyor ya, kitap satar zannettim. Onun da "Genel İdare Kurulu üyesiyim, tiyatrocuyum, ünlüyüm, yakında milletvekili olacağım, Deniz Baykal arkamda, listelerde birinci sıradayım, seçilince de Kültür Bakanlığı’na geleceğim" edası vardı. Ben de kandım.
Ne gibi?
- Bir kadın düşünün ki, bütün satış noktalarını ve dağıtım şirketlerine telefon açıyor, rahatsız ediyor, üşenmiyor gidiyor, raflarda kendi kitaplarını arıyor. "Benim kitabım DNR’larda yok, Remzi’de yok, Antalya’da bilmem ne dükkanında yok. Neden?" diyor. Bu yüzden kendisini uyardım, hem satış noktaları hem dağıtım şirketleri rahatsız oluyor dedim. Girdiği kitapevine "Benim kitabım neden yanda duruyor?" diye soruyor, Ayşe Kulin’in önünde, Tuna Kiremitçi’nin yanında duracakmış kitabı. Böyle tuhaf tutum ve davranışlar sergiledi. Seçimlerde CHP varlık gösteremeyince, boşluğa düştü, iyice bu kitap işine sardırdı. Sonunda mecbur kaldım bu ilanı verdim, yoksa piyasadaki itibarım sarsılacaktı.
Siz de böyle tahrik edici ilanlarınız meşhur. Daha önce de yapmıştınız, ilgimi çekmişti, sizi aramıştım. Şimdi bunun bir pazarlama stratejisi olmadığını nereden bileceğiz...
- Yok, strateji filan değil. Benim artık Şahnaz Çakıralp’le hiç bir işim kalmamıştır, star düşüncesiyle 6 bin basmışız, olduğu gibi iade edilmiş, bizim kayıtlarımıza göre 344 tane dışarıda kitap var. Gerisi bizde. İlan ettiğim gibi, isteyene bedava vereceğiz. En kötüsü kızımı aramaya başladı.
Kızınızın ne alakası var?
- Bilmiyorum. Özel yaşantıma girdi. Nasıl kurtulacağımı bilemedim. Kitabının satmaması benim suçum mu?
Daha önce başınıza böyle bir şey geldi mi?
- Hayır. Bence sektörde de bir ilk. Biz de aklını biraz başına alsın diye bir ilan verdik. Tek hatamız, yanlışlıkla bir arkadaşımız yayın evindeki bir kitabın 500 adetine başka bir yayınevine ait bir kitabın bandrolünü yapıştırmış. Bununla da ilgili Kültür Bakanlığı’na bilgi verdik. Tabii bir takım özel olaylar da var anlatmayı istemediğim, şu kadarını söyleyebilirim, bizden kitabı çıkan bir başka hanım var adı Derya Aydın, Şahnaz Hanım’la birlik olup beni savcılığa şikayet etmişler. İşte ben o Derya Hanım’ın ablasıyla evlenmek üzereyim. Buna mı sinirleniyorlar nedir.