33 yaşında, kazık kadar bir kadın olmam, kendi ayaklarımın üzerinde durmam, sevdiğim bir işi yapmam, para filan kazanmam, kısacası başkalarının değil kendi istediğim hayatı yaşamam, bunca yıl tam da bunlar için uğraşmam, durumu hiç mi hiç değiştirmiyor.
Ben annemle babamın kızıyım.
Yarın onlar İstanbul'a geliyor ve ben korkuyorum.
Eksik oldu, izninizle, cümleyi yeniden kuruyorum. Yarın annem ve babam İstanbul'a geliyor ve ben heyecanlanıyorum, seviniyorum, geriliyorum, korkuyorum...
Hepsi birden.
Hem eteklerim mutluluktan zil çalıyor, hem de korkudan üç buçuk atıyorum.
Midemin üst kısmında kuşlar uçuyor.
Ben sanki yarın tahtaya sözlüğe kaldırılacakmışım gibi hissediyorum.
Çalışmam lazım, çalışmam...
* * *
Sabahtan beri Leman'la n'apıyoruz zannediyorsunuz!
Çalışıyoruz herhalde!..
Bayram temizliği yapıyoruz. Teras yıkandı. Camlar ve yerler silindi.
Mis gibi çarşaflar serildi. Banyo yeniden düzenlendi. Buzdolabı tam takırdı, alışverişe gidildi. Kedim şu önümüzdeki 2 gün için sıkı sıkı tembihlendi:
‘‘Oğlum, anneanne ve dede yanında edepli davranılacak. Öyle iki seksen beyaz koltuklara uzanılmayacak. Hele yatak odasından kesinlikle uzak durulacak. Orası cısss! Masanın üzerinde dolaşılmayacak. Televizyonun kablolarını kemirdiğini de görmeyeyim. Tamam mı? Beyefendi olunacak. Kirli torbasındaki çoraplarla oynamak, ayakkabı dolabında uyumak, yürüyüş güzergáhlarında yatmak, ev benim, rahatımı bozmam, üzerimden geçsinler yapmak, her önüne geleni mutfağa sokmak, dilenci olmak, yemek için yalvarmak yok.’’
Bunları anlatırken şefkatle tüylerini fırçalıyorum. Kötü kötü yüzüme bakıyor.
‘‘O benim değil, senin baban!’’ diyor.
‘‘Şşşşt, huysuzluk yapma’’ diyorum.
Kesinlikle beni iplemiyor.
‘‘Bak oğlum, zaten elaleme rezil olduk. Radikal'in cumartesi ilavesinde olduğundan şişman çıkmışsın. Ben bilseydim kapatırdım göbeğini. Ama kameranın marifeti bu, yoksa sen o kadar şişman değilsin, annen sana iyi bakıyor, yine de özellikle de dedenin yanında, yeme alışkanlığı olmayan bir çocuk gibi davranacaksın. Ben de kaşıkla peşinden koşturacağım. Anlaştık mı? Onlar gittikten sonra, yemin ederim bütün zeytinler senin. Evin içinde zeytinler önünde, istediğin kadar pin-pon oynayabilirsin patinle...’’
* * *
Tabii ki, onlar teftişe gelmiyor. Ben de 13 yaşında değilim ama işte söz konusu annem ve babam olunca, n'apim öyle hissediyorum. Bir de ev meselesi var. Midemin üstündeki kuşların büyük bir kısmı da sanırım bu yüzden kanat çırpıyor. Çünkü biliyorum, babam yeni evi görmek isteyecek.
Ocaktan itibaren 33 yaşındaki küçük kızının (!) nerede yaşayacağını merak edecek.
En doğal hakkı da, bakalım nasıl bir tepki gösterecek.
Aslında, sevse ne olur sevmese ne olur?
İş bitti. Aldım gitti.
Ama yine de, sever mi acaba?
Bilmiyorum ki...
Ben de zaten topu topu iki kere gördüm; anahtarı da bende değil, ev sahibinde; pardon bendim artık ev sahibi değil mi, gidip bakamadığım için de tam hatırlayamıyorum, kutu gibi bir evdi, şirindi pek fazla odası yoktu ama dana gibi bir deniz manzarası vardı.
Allah'tan, benim dışımda bir de sevgilim gördü.
Bizimkiler, onu aklı başında bir adam olarak değerlendikleri için yine de umutlu.
E şimdi de sevgilim kendini sorumlu hissediyor.
‘‘Ne yani beğenmezlerse sorumlusu ben miyim?’’ diyor.
Evet. Çünkü makul ve mantıklı olan o!
Kardeşim ise bütün bunlara gülüyor.
‘‘Ya siz hiç merak etmeyin, babam ilk şoku havaalanında benim Jeep'i görünce yaşayacak!’’
Kardeşim, ailenin bütün itirazlarına rağmen Devlet Malzeme Ofisi'nden alınmış eski bir jip aldı da. Çok şeker, çok komik, tank gibi bir şey. Gerçi biraz dökülüyor ama çok kişilikli. Babam, duyunca ‘‘Bu çocukların hepsi delirmiş’’ dedi. ‘‘Biri gidip otomobille alakası olmayan her tarafı açık, kışın poposunun donacağı bir arazi cipine para yatırıyor. Sanki şehirde değil ormanda yaşıyor! Diğeri ise odası bile olmayan bir ev için -neymiş deniz görüyormuş, romantikmiş- bankadan paralar alıyor...’’
Ama işte n'apalım? Biz de uzaydan gelmedik. Armut dibine düşüyor. Demek ki, birilerine çektik! Ailenizle huzurlu uyumlu ve mutlu bir bayram geçirmenizi diliyorum. Tabii ki kendim için de bunu istiyorum. Bana şans dileyin olur mu?