Başka şeylere müsamaha ediyoruz ama ONLAR olmaz!

LGBTİ yürüyüşü vardı pazar günü...
Olan oldu tabii.
TOMA’lar, biber gazları...
Yine orantısız, yine acımasız, kaba kuvvet.
İnsanların en doğal demokratik haklarını kullanmalarını bir kere daha engellediler.
Yürüyüşün yapılabilmesi için çırpınan siyasilerden biri de HDP milletvekili Filiz Kerestecioğlu’ydu. Bizzat Vali’yle görüştü ve neler olduğunu anlattı...

LGBTİ Onur Yürüyüşü olaylarının perde arkasını anlatır mısınız?
Yürüyüşten bir buçuk saat önce, tertip komitesinden bir arkadaşa emniyetten birileri, “Yürüyüşe izin verilmeyecek” demiş. Beni aradılar. Ben de Vali Vasip Şahin’i aradım. Böyle bir şeyin doğru olup olmadığını sordum. O da, “Evet, doğru” dedi.
Siz n’aptınız...
E haliyle şaşırdım.12 yıldır gayet barışçıl bir şekilde bu yürüyüşün yapıldığını, bundan sonra da yapılması gerektiğini, bizim de o yürüyüşe katılacağımızı, en önde olacağımızı söyledim ve ekledim: “Güvenliğimizi gereken şekilde sağlayacağınıza eminim!”
Vali Bey ne dedi...
“Yok” dedi, “Yardımcı olun lütfen” dedi. Ben de, “Olur mu? Siz yardımcı olacaksınız” dedim, “Burada barışçıl bir yürüyüş var. Neden böyle bir şey oluyor?” dediğimde de, “Başka şeylere müsamaha ediyoruz ama onlar olmaz!” dedi.

‘RAMAZANDA OLUR MU’

LGBTİ’ler için “onlar” mı diyor...
Evet. Bunu açık bir ifadeyle söylemedi ama “onlar”la kimi kastettiği anlaşılıyordu. Sonra ekledi: “Ramazan ayında böyle şey olur mu?” Ben de bunun anayasal bir hak olduğunu ve bu hak ve özgürlüğün kullanılacağını söyledim. Bizim bunu yapacağımızı, olacak şeylerden de kendisinin sorumlu olacağını belirttim. “Ben sizinle tartışmayacağım!” dedi. “Zaten tartışma durumunda değiliz, bunu çözmek zorundayız!” dedim. Konuşma bunun ötesine gidemedi, kapattık...
Sonrasında da yürüyüş gerçekleşti, TOMA’larla, biber gazlarıyla insanlara daldılar...
Ne yazık ki evet. Bu yürüyüş demokratik bir hak. Başka türlü yorumlanamayacak bir hak. 12 yıldır hiçbir olay çıkmaması da bir teminattır aslında. Üstelik geçen sene de ramazana denk geldi. Geçen hafta da Trans Onur Yürüyüşü oldu. Bu olayın arkasında başka şeyler varmış gibi geliyor bize.
Nasıl yani?
Bakın, böyle bir keyfilik olamaz! Bizim esas olarak söylediğimiz şu: Yönetim, açık ve şeffaf olmalı. Karar alma süreçleri önceden belli olmalı. Ve idare, herkese eşit davranmalı. Oysa burada ayrımcı bir muamele var. Ne öncesinde yapılacaklar belliydi, ne de sonrasında. Olaydan başladıktan sonra da katiyen telefonlara çıkmadılar. Oysa onların sorumluluğu, herkesin özgürlüğünü korumak. Sadece kendi yaşam biçimlerine ve anlayışlarına uygun insanların yöneticisi değiller, herkesin yöneticisiler. Tıpkı bizim de herkesin vekili olduğumuz gibi. İşte bu yüzden diyoruz ki, herkes için özgürlük, herkes için adalet... Ve LGBTİ yurttaşların ifadesiyle “Alışın her yerdeyiz!!!”

SAVAŞ KIŞKIRTICILIĞINA ÖNLEM ALSINLAR

Yine de, öyle ya da böyle yürüyüş gerçekleşti...
Ama çok zorlanarak! Biber gazı yiyerek. Ben mesela kusma noktasına geldim. Arkadaşlarım da aynı şekilde. Biz hep birlikteydik. CHP’den milletvekili arkadaşlarımız da vardı. Alman Parlamentosu’ndan bir milletvekili ve Avrupa Parlamentosu’ndan bir kadın milletvekili de ordaydı... Düşünebiliyor musunuz, bu bizim hakkımız ama yürüyemiyoruz. Bundan daha büyük bir rezalet olabilir mi? İdare, barışçıl gösterileri engelleneceği yerde, savaş kışkırtıcılığına önlem alsın!

HAMİŞ

Yerimiz dardı. Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu’nun önlem paketi üzerine Canan Güllü’ye röportaj yarın devam edecek...