Kitapları 12 dile çevrilen Fransız psikiyatrist ve seksolog Sylvain Mimoun’la sohbetimizin son günü, yine önemli şeyler söylüyor...
Andropozla menopozun farkı nedir?
- Bütün kadınların 50-55 yaşından sonra östrojen hormonu azalır ve menopoza girerler. Menopozun herkesin bildiği, belirtileri vardır. Burada anlatmaya gerek duymuyorum. Ama andropoz tamamen farklı bir şey. Andropozla menopozun farkı şu: Bütün kadınlar menopoza girerler, ama bütün erkek andropoza girmezler.
Neden?
- Ben bu soruya cevap veremem. Suçlusu, doğa. Benim 80 yaşında hastalarım var, hormon seviyeleri 40 yaşında bir erkeğinkine eşit. Bunu nasıl anlıyoruz? Tabii ki hastanenin dışına park ettikleri spor arabalara, birlikte oldukları genç kadınlara bakarak değil. Kan testi yapıyoruz, hormon seviyesini ölçüyoruz.
İyi de neden bazı erkeklerin testesteronu bir türlü azalmıyor...
- Genetik burada devreye giriyor. Spor yapmanızla, kendinize çok iyi bakmanızla filan da alakası yok. Her sene bana check-up’a gelen 82 yaşında bir hastam var mesela, zannedersiniz 60 yaşında, o kadar dinç görünüyor. Genetik mirası öyle. Kan testleri de iyi çıkıyor, hormonları 45 yaşında bir erkeğinki gibi. Hayatımda gördüğüm en müthiş 80’lik. Diyor ki "40’lı, 50’li, 60’lı yaşlarım hep iş hayatında başka erkeklerle rekabet ederek geçti. Hiçbir şeye vaktim yoktu, şimdi var, şimdi kadınlarla çok daha uzun sohbetler edebiliyorum, hiçbir şey için acele etmiyorum. Hayatını en iyi zamanı, keyfini çıkarmaya çalışıyorum." Tabii bu, bir istisna.
O adamla aynı yaştaki bir kadının hormonları 40 yaşındaki bir kadına eşdeğer olabilir mi?
- Hayır. Söylediğim gibi, doğa bu konuda erkeklere daha cömert davranmış. Ama kadınlar da dışarıdan hormon alıyorlarsa bir problem kalmaz.
Bazı kadınlar menopozda hormon takviyesini reddediyor...
- Evet çünkü kanser yaparsa diye ürküyorlar. Geçmişte böyle bir riskten söz edildi. Dolayısıyla, insanların kafası karıştı. Ben menopozda kadınları mutlaka hormon almalarından yanayım. İnanın, kazandırdıkları, kaybettirdiklerinden çok daha fazla. Risk meselesine gelince, aslından yok ya da şöyle diyeyim, trafik kazasında ölme riski ne kadar, hormon takviyesi yüzünden kanser olma ihtimali de o kadar...
50’SİNDEN SONRA NEDEN TERK EDER
Bir erkek 40 ya da 50 yaşından sonra, daha fazla "uyarılmaya" ihtiyaç duyar. Sadece cinsel uyarılma değil sözünü ettiğim, eskiden onu kesen şeyler artık kesmez. 30 yaşındayken partnerinin kim olduğu çok da fark etmez, ama 50’den sonra eder, daha derin bir cinsellik yaşamak ister. Eğer partneriyle ilgili yaşadığı sekste motivasyonu azsa, korkuları artabilir. Korku beyinde bir parazit gibidir, zamanla bütün beyni sarar. Sonunda ereksiyonunu bile etkileyebilir. Ve o, çare olarak partnerini değiştirmeyi düşünebilir: "Belki beni daha fazla motive edecek bir partnerle bu tür sorunları yaşamam!" Seçtiği kişi de genellikle var olan partnerinden daha gençtir. Çünkü genç insanlar, tamam daha diri bedenlere sahipler, ama esas olarak sekste daha açıklar.
ORTA YAŞ KRİZİYLE ANDROPOZ AYNI DEĞİL
Orta yaş krizi, andropoz mudur?
- Hayır, hiç alakası yok. İkisi tamamen birbirinden farklı. Orta yaş krizi hormonal değil, psikolojik bir şey. 40 ile 50 yaş arasında yaşanır. O dönem bir sorgulama dönemidir, kariyerinizde yükselmişsinizdir, iyi bir pozisyondasınızdır ama size yetmeyen bir şeyler vardır, hayatınıza başka manalar katmak istersiniz. Ya da şöyle olabilir; kendinizi, pozisyonunuzu korumak zorunda olduğunuzu hissederseniz, arkanızdan gelen genç ve parlak insanlar sizi tehdit ediyordur, eskisine göre daha fazla çalışmanız gerekebilir, üzerinizde tarifi olmayan bir baskı hissedersiniz. Bu arada evde karınız ya da kocanız da sizden daha fazla ilgi, şefkat ve sevgi bekliyordur. Birdenbire her şey üst üste gelir. Ya da çevre baskısı vardır, ya da başkaları için yaşamaktan sıkılmışsınızdır. Ya da bugün bu noktaya gelebilmek için ıskalamak zorunda kaldıklarınız, vicdan azabı olarak size geri döner. Bu duygularla gelen duruma orta yaş krizi denir. Esas olarak kişinin hayatla ilgili muhasebesinden ortaya çıkan sıkıntılardır.
VIAGRA: ERKEKLERİN İNTİKAMI
Viagra için neden erkeklerin intikamı diyorsunuz?
- 98’de keşfedildi. O yıllarda, 50 yaşın üstü kadınlar menopozda hormon alıyorlardı ve eskisine oranla daha fazla seks talep ediyorlardı. Bu yüzden erkekler zor durumda kalıyorlardı. Her erkek, yukarıda sözünü ettiğim hastam gibi genetik olarak şanslı değil tabii. Pek çoğu şöyle diyordu: "Hayatım boyunca karımın bu kadar arzulu olmasını istedim, şimdi öyle ama gelin görün ki ben eski ben değilim!" Ve birdenbire Viagra geldi, gerçekten de erkeklerin "intikamı" oldu.
Peki Viagra mı, 60 yaş civarındaki erkeklerin eşlerini terk edip genç kadınlarla birlikte olmalarının sebebi?
- Tabii ki hayır. Viagra, ereksiyonu sağlar, teknik olarak. Cinsel isteği arttırma yönünde bir etkisi yoktur. Libidoyu yükseltmez yani. Ereksiyonu gerçekleştirebiliyor olmak, cinsel isteğin yüksek olduğu anlamına gelmiyor. Erkek için sadece biri yeterli değil, ikisi de gerekiyor. Viagra tek başına işe yaramayabilir. Üstelik şimdi kadınlar için de Viagra üretildi, bu ay başında Fransa’da piyasada olacak, erkeklerinkinden farklı olarak cinsel isteği artıran bir ilaç. Menopoza giren kadınlar, bunu bacaklarına yapıştırdıklarında libidoları artacak.
Peki "çözüm" nedir?
- Anlamadım...
Acayip zamanlarda yaşıyoruz.... Sekste, ikili ilişkilerde, her şey ama her şey yeniden tanımlanıyor. Ne yapmamız gerekiyor? Ve ne yapmamamız gerekiyor? Birbirimizden sıkılmamayı nasıl başaracağız? Birbirimizi nasıl hep arzulayacağız? Var mı bunun bir yolu?
- Var. Meselelere aynı açıdan bakabilmek, birbirinizi anlayabilmek. Hatta konuşmadan anlayabilmek. Ve eğlenmek. Daha önce de söyledim, seks bir oyundur. Suç ortaklığı ve işbirliği gibi değerlendirmek gerekir. İki taraf da gönüllüyse, sizi durdurabilene aşk olsun. İki kişinin de rızası varsa neler yaşadıkları sadece onları ilgilendirir. Yatak odasında, ahlaksızlık yoktur...