Paylaş
Geçen haftaki "AMERİKAN BAŞKONSOLOSLUĞU'NA" başlıklı yazıya dair...
Ayşe,
Amerika ile ilgili yazıyı tüylerim ürpererek okudum. Ben Türk asıllı Amerikan vatandaşıyım. Eşim Amerikalı ve 6 senedir ben de Amerika'da yaşıyorum. Olaylar çok üzücü ama aklıma takılan bir soru oldu. Bu hain koca Amerikan vatandaşı ise onunla evlenen de 3 sene sonra yeşil karttan sonra Amerikan vatandaşlığına başvurabiliyor. Bu hain adam karısını nasıl olur da Amerikan vatandaşı için başvurmamış? Ve olaylar acayip bir hal almış... Neyse, bu aile nerede? Ben DC'de yaşıyorum. Bana yakınlarsa, kalacak yer, vb. ihtiyaçları varsa evim onlara açık.
Teşekkürler,
Ahu M.
'If we succeed in giving the love of learning, the learning itself is sure to follow. ' ~John Lubbock
CEVAP: Ahu çok teşekkürler. Mailini kendilerine yollayacağım, bakarsın bir faydası olur. Öperim...
----------
Vaginismus belasını seninle çözdüm. Artık ben de yardım etmek istiyorum!
Ablammmmm, canım benim, sürekli takibimdesin bilesin :) Yetiş Ayşe'ye bayılıyorum zaten. Yetiş Ayşe, Hızır Ayşe, Melek Ayşe... Vajinismusla ilgili problemi olanları bana da yönlendirebilirsin. Deneyimlerimi paylaşarak onları bir nebze de olsun rahatlatmak bana inanılmaz mutluluk verir. Yeni bir e-posta aldım, sırf bunun için. Her zaman yanındayım. Öpüyorum.
Not: İsmim deşifre olmasın diye bu e-postamı verme ablacığım. Yeni aldığımı verebilirsin. (caresizdegilsin@hotmail.com)
CEVAP: Selam tatlım, sana demiştim "bu kabus bitecek" diye. Ve bitti. Seni böyle mutlu görmek beni de çok mutlu ediyor. Bak şimdi sen bu kabusu birebir yaşamış birisi olarak, diğer yaşayanlara yardımcı olmaya çalışıyorsun. İşte budur. Çok öpüyorum... Vaginismusu yıllarca yaşamış ve yenmiş biriyle fikirleşmek isterseniz, adresi: caresizdegilsin@hotmail.com
----------
Gençlerin basketbol okuluna lütfen yardım! İlgililerden rica ediyorum...
Merhaba Ayşe,
Ben Ankara'da amatör düzeyde faaliyetlerini devam ettirmeye çalışan bir basketbol spor okulunun başkanıyım. Başkanıyım dediğime bakmayın, yaşım sadece 34. Ama işime ve çocuklarıma o kadar aşığım ki, 2 yıldan beri cebime 5 kuruş para girmediği halde hala ilk günkü heyecan ve coşkuyla boynuma düdüğü takıp sahaya, antremana çıkıyorum. E tabi 2 yıldır cebime para girmediği için de sürekli cepten yiyorum. Artık cepte de kalmadığı için borçlanıyorum. Bu yazıyı yazmamdaki sebep borçlarım değil. Ben onları illaki bi şekilde halledeceğim, yanlış anlaşılmak istemem. Benim tek derdim çocuklarım. En kısa sürede kendime bir sponsor veya iştirakçi bulamazsam, kulübümü kapatmak zorunda kalacağım. İki yıldır geceli gündüzlü emek verdiğim oluşum ellerimden kayıp gidecek. Bu düşünce canımı çok yakıyor.
280 civarı çocuğum var ama imkansızlıklar yüzünden 100 civarı çocukla antrenman yapıyorum. Yaşları 7 ila 17 arasında değişiyor. Tek gelirimiz velilerimizden aldığımız aylık aidatlar, ama maalesef o da giderleri karşılamaya yetmiyor. Çocuklarım için yapmak istediğim o kadar çok şey var ki... Çok yetenekli olanlar var arasında, her gün antremana geliyorlar. Sadece antrenman yapmak yetmiyor ama, her gün süt içmesi, meyve yemesi, balık yemesi gerekiyor. Fakat bırak balık almayı, ekmek alacak parayı zor buluyorlar. Benim onlara coach'ları olarak yardım etmem gerekiyor maalesef, ama onu bile yapamaz hale geldim.
Ben bu kulübü ayakta tutmak için kanımın son damlasına kadar savaşıyorum ve sizlerden bu savaşımda yardım bekliyorum. Belki beni basketbol aşığı birilerine yönlendirebilirsiniz veya sponsor bulmamda ön ayak olabilirsiniz. Biliyorum çok daldan dala atladım ve kendimi yeterince iyi ifade edemedim ama umarım derdimin ne olduğunu az da olsa anlatabilmişimdir. Ekte bizle ilgili bazı dökümanlar ve resimler var. Onlar galiba bizi anlatmakta yukardaki cümlelerden daha etkili olacaktır.
www.ankaraatletik.org
Sevgilerle,
Ümit ÖZMEN
CEVAP: Ne diyeyim ki; harikasınız! Bu kadar özverili olmanız, bu işe yüreğinizi koymanız beni çok etkiledi. Buradan Milli Eğitim ve Spor Bakanlığı'na ve diğer ilgililere sesleniyorum. Hem de tam 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı'na iki gün kala lütfen sesimizi duyun. Bunun dışında sevgili arkadaşım Oktay Mahmudi'yle de bu konuyu konuşacağım.
----------
Batman Kız Yurdu Cause
Sayın Ayşe Aral,
Daha önce başka bir sosyal sorumlu dava için size mektup yazmıştım. Amacım o davadan halkımızı haberdar etmekti. Son derece ince ve duyarlı bir hareketle mektubumu yayınlayıp beni çok mutlu etmiştiniz. Şimdi yine bir sosyal sorumluluğun peşindeyiz. Biliyorum ki siz de dayanışmayı ve yardımlaşmayı seven, vicdanlı, güvenilir ve coşkulu bir gazeteci yazarsınız. Tekrar köşenizi ödünç almaya geldim! Mektubumu yayınlarsanız minnettar olurum.
Hürriyet Gazetesinde yazdığınız halde, Milliyet Gazetesi ile Bridge to Turkey Fund (BTF) ın üstelendiği bir projeyi köşenizden yayınlamakta bir beis görmeyeceğinizi, Türkiyemize ve insanlığa vefa borcuyla bu projeyi halkımıza müjdeleyeceğinizi biliyor ve yazıyorum:
Bridge to Türkiye Fund (BTF), ABD’de yaşayan sosyal sorumlu Türkler tarafından düşünülüp kurulmuştur. Yıllardır Türkiye’nin kimi ulaşılmaz köşelerinde yaşayan, birçoğumuzun sahip olduğu fırsatlara uzaktan bakan, sosyal ve ekonomik imkansızlıklarla boğuşan çocuklara el uzatmaktadır.
ABD’de yerleşik bizlerin, Türkiyemize ve geleceği olan çocuklarına katkıları değişik şekillerde yansımaktadır. Örneğin kimi zaman soğukta ayaklarına giyecekleri botlar, kimi zaman okul çantası, kiminde okul binasının tamirine yardım, başka zamanlarda temel eğitim gereçlerinin temini şeklinde olmaktadır.
İlk defa bu sene JP Morgan Chase Bankasının, sosyal toplum örgütlerine destek vermek için açtığı yarışmada BTF 5inci sırada gelerek 100 bin dolar para kazandı. Yarışmada böyle büyük miktarda para kazanmış olmamız tam anlamıyla zaferdi bizim için! Sevinç çığlıklarımız çok uzun sürdü! Çığlıklarımız azalmaya başlarken, Türkiyemizde çocuklarımız için ne tür bir proje yapabileceğimizi düşünmeye başladık.
Sorup soruşturduktan sonra Milliyet Gazetesi'nin halihazırda sürdürdüğü “Baba Beni Okula Gönder” proje şemsiyesi altında Batman’a kız yurdu yaptırmak için kolları sıvamaya karar verdik. Ancak BTF’nin katkısı $100 bin yeterli gelmedi. Bir o kadar daha bulmamız gerekti. JP Morgan Chase Bankasına dönüp sorduk, bize zaten verilmiş miktarın ötesinde yardım edemeyeceklerini söylediler.
Halkımıza uzanıp böyle bir davaya destek aramaktan başka çaremiz kalmamıştı. Batman’a kız yurdu yapımı Eylül 2010’da başlayacak. Elimizdeki paraya bir 100 bin dolar daha katmak için sadece birkaç ayımız kaldı.
Facebook’ta “Batman Kız Yurdu Cause” kurduk ve kısa sürede üye sayımız neredeyse 50 bin kişi oldu. Halkımızı bu duyarlı
projeye üye olmaya bekliyoruz.
Duyarlı ve içten Türkiye halkının konuya sıcak bakması ve ve bağışlarını aşağıdaki siteye girerek BTF’ye ulaştırmasını dilemekteyiz.
Cause’umuza su linkten ulaşabilirsiniz: http://www.causes.com/causes/25540
BTF linki:http://www.bridgetoturkiye.org
Bu mektubu okuyucularınızla paylaşacağınıza olan güvenimle beklemeye başladım.
Yazılarınızdan fışkıran kadife sesiniz tükenmesin!
Fatoş Şimşek, Raleigh – Kuzey Karolina - ABD
CEVAP: Tabi ki yayınlarım canım. Hatta yayınladım. Umarım faydası olur. Bu sayfanın uğuruna çok inanıyorum.
----------
Çok başarılı bir tıp öğrencisine burs arıyorum (tüm maili istemediği için yayınlamadım)
Sevgili Ayşe Aral,
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi 4.sınıf öğrencisiyim. Size maddi imkansızlıklardan dolayı kaçırmak üzere olduğum bir fırsattan bahsetmek istiyorum.
Tıp Fakültesi'ne ilk kaydolduğum günden itibaren kalp damar cerrahisi olmak istiyorum. Bu konuda hedeflerim hiç yolundan sapmadı ve size ek olarak gönderdiğim özgeçmişimden göreceğiniz üzere bu yolda çalışmalarımı başarılı bir şekilde sürdüyorum. Geçen yaz Teksas'daki dünyanın en iyi kalp damar cerrahisi hastanelerinden olan Texas Heart Institute'da dünyanın en önde gelen cerrahları ile çalışma fırsatı buldum. Bu doktorlar ikinci defa gelmem için beni davet etti.
Zamanınız için çok teşekkür ederim,
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi
4. sınıf öğrencisi
CEVAP: Öncelikle seninle gurur duydum söylemek isterim. Mailinin hepsini yayınlamadım ailenden çekindiğin için. Aslında çekinmeni gerektirecek bir şey yok bence. Senin tek isteğin başarılı bir tıp doktoru olmak sadece. Buradan seslenelim. İnşallah bir sonuç alırız.
----------
MOR ELBİSE
Selam Ayşe abla,
Bugünkü köşende bahsetmişsin, çok mutlu ettin beni. Bir o kadar da utandım inan. Teşekkür ederim. Minik prensesin mor gelinliğini cumartesi alıp yolluyorum. Bu konuda Sudem Çocuk Gelinlik ile görüştüm. Saolsunlar çok indirim yaptılar. Benim kızımın gelinliğini yollamak istemedim.
İstedim ki kendilerinde kalsın, geri yollamak zorunda olmasınlar. İnşallah yüzü hep güler minnoşların, hepsinin. Sana sonucu bildireceğim. Eğer bana bir resim gelirse, sana yollarım. İstemedim elbiseyle resim anneden, yanlış anlar, inanmıyorum sanar belki diye. Ama yine de yollarsa atarım sana.
Öperim.
Özge YILDIRIM
CEVAP: Artık senin diğer adın melek, ben koydum. Çünkü gerçekten öylesin. Allah da sana inşallah tüm isteklerini nasip eylesin canım, öpüyorum.
----------
Yetiş Ayşe'de yazdıklarım sonuca ulaştı!?
Selam Ayşe,
Sana sonucu bildiririm demiştim. Yaklaşık 1-2 haftadır elimde kamerayla geziniyorum, ha olur ha olur diye. Tam yakalayacağım sırada şarjımın bitmesi çok büyük bir aksilikti. Ama yine ben onu reddedince işler iyice kızıştı. Her şeye kulp takar oldu. Daha fazla dayanamıyorum sanırım. Ben istifamı verip ayrılacağım buradan. İyi haberse aynı şirketin başka bir şubesine geçiyor olmam.
Ama neyi anladım biliyor musun? Bu dünyaya kadın olarak geldin mi, 1-0 geriden başlıyorsun. Bu olayı anlattığım bir arkadaşım, "E sen kuyruk sallamasan adam ne diye gelsin" dedi. Düşünebiliyor musun, o adamın yaptığı şerefsizlik bile benim suçum oldu. İşin komik tarafı, geçtiğimiz günlerde servis elemanı hanıma da yapmış aynı şeyi ki kadıncağız benim annem yaşında, düşün artık adamdaki gözü dönmüşlüğü.
Ben daha fazla uğraşamıyorum bu adamla. Aslında tüm kadınların intikamını alacaktım bu adamdan ama sabrım kalmadı. Ailemle de nişanlımla da papaz oluyoruz hala işe geliyorum diye. Benden sonra gelecek kıza da Allah yardım etsin demekten başka çarem yok.
Hadi Ayşecim görüşürüz.
Elif
CEVAP: En güzelini yapıyorsun bence de. Ruh sağlığın daha da çok bozulmadan ayrıl oradan ama ayrılırken de bu fikrinden bayan çalışma arkadaşlarına bahset. Bakarsın biri düşürür eline...
----------
Tekrar merhaba Ayşe abla;
Bir anda şimşekler çaktı beynimde hemen sarıldım maile :)
Ekte CV'si bulunan Nuran benim kardeşim kadar çok sevdiğim, önemsediğim biri. Kötü iş tecrübeleri oldu; kimi saflığından, kimi insanların haksızlığından bir dikiş tutturamadı. Hep gönlünde yatan ama bir türlü kendini gösteremediği bir iş var; çevirmenlik, ama dizi ve film çevirmenligi gibi. Yani altyazı, komple çeviri, vs. ya da simultane çevirmenlik.
Medya sektörünü bileceğin için dedim ya, şimşekler çaktı bende birden.
İngilizcesi anadili gibidir. Tamamen kendi başarısı ve kabiliyeti. İngilizcesini su gibi kullanacağı işlerde çalışmayı çok istiyor. Ama dediğim gibi maalesef bulamadık.
Ekteki CV'yi iletebileceğin uygun firmalar olabilir mi bu işle ilgilenen?
Şimdiden teşekkürler.
Sevgiler,
Tuba
CEVAP: Tubacığım selam. Hem ben kendi çevremde sorup soruşturacağım hem de buradan duyurmuş olalım. Umarım bir şeyler çıkar.
----------
Turizm sektöründen bir bayana iş imkanı istiyoruz.
Sayın Aral;
Ne mail adresimin ne de ismimin yayınlanmasını istemiyorum. Herkesin bir derdi var. Ben yaklasık 3 senedir işsizim. Eşim de şuan işsiz. Lise mezunuyum. 2008'de dil eğitimi aldım 4 aylık Rusya'da, tabiki yetmedi. Turizm kentinde otel satış departmanında çalışmak istiyorum. Bana bir şans verin, yapabileceğime inanıyorum demek, konuşmak istiyorum. Ama kimseye ulaşamıyorum. CV'mi gönderdiğim müdürler mutemelen çöpe atıyorlar. Yaptığım başvuru taleplerinin sayısını bilmiyorum. Dil eğitimi almak için burs bile aradım.
Bir şeyler üretmek istiyorum. Burada ilanla iş başvurusu çok az. Tanıdık vasıtasıyla iş bulunabilir. Tamam belki üniversite okumadım, çok iyi dil eğitimim yok. Bu imkanlara sahip olanlarla aynı şartlarda yaşamadım. Her şeyi kendim yapmaya çalışıyorum. Tabi zaman da geçiyor. Ama ne yapayım, elimdeki imkanlar bu kadar. Ne yapayım öleyim mi diyorum bazen. Hayat neden adil değil? Çok para peşinde değilim. Yapacağım işi biliyorum, yapabileceklerimi biliyorum. Yoksa ne haddime insanların zamanını, parasını harcamak.
Ne yapacağımı bilmiyorum. Her şeyden kendimi soyutladım. Genel müdürlere, departman müdürlerine, holding yöneticilerine, kimlere yazmadım. Bir kurs, seminer buluyorsunuz, çok pahalı. Cevap, paran yoksa ne arıyosun? Gel de ölme. Benim aklıma gelmeyen ne var? Ne yapmalıyım?
Sevgilerle...
CEVAP: Selam canım, ismin ve e-posta adresin bende saklı. Ama yine de e-postanı yayınlamak istedim. Çünkü okuyanlardan da destekler geliyor. Umarım sana da gelir. Bir de lütfen ölsem mi falan diye saçmalama... Ne çaresizlikler var şu hayatta, kafanı bir sağa çevirmen yeterli.
----------
Geçen haftaki ALVEOLAR MİKROLİTİAZİS hastalığı olan T.A.'ya destek vermek isterim.
Merhaba Ayşe Hanım,
Ben Sigortacıyım, aynı zamanda kendi içsel yolculuğumda TRANSFORMAL Nefes ile tanıştım ve şuan nefes koçuyum. Sık olmasa da yazdıklarınızı takip ederim. Bugün okur mektuplarınızı okudum ve her birinden çok etkilendim. Ama asıl önemlisi T.A.'nın yazdıkları idi. Hastalıkla ilgili tıbbi bir bilgim yok araştırmadım da, ama rahatsızlığının doktor kontrolü ve nefes tekniği ile birlikte düzeleceği inancı içersindeyim.
Kendisine İSTANBUL'a geldiğinde destek vermek isterim,
Sevgiler,
Gülay Arslan
CEVAP: Süpersiniz! Umarım kendisi okur yazdıklarınızı, ben de sizleri bir araya getiririm. Sağolun...
----------
Panik atak ve cilt sorunlarınız için...
Merhaba Ayşe Hanım;
Köşenizi severek takip ediyorum. Ayşe Arman, Yonca Tokbaş, Sahrap Soysal ve siz...
Bugünkü yazınızda panik atak ile ilgili bir yayınınız vardı. Ben 3 sene çektim. Hayatım zindan oldu. Eşim o dönem hep yanımda ve bana destek oldu. Ancak kendi başıma aşamadım ve her hafta Çapa Tıp Fakültesi Psikiyatri Bölümü'nde Dr. Özay Bey ile (kendisi o dönem ihtisasını yapıyordu) terapiye girdim. İnanın 2 yıl sonunda ben kendimi tanıyamadım. Güçlü, kararlı ve cesur...
Bioenerji uzmanı olan bir abimize panik döneminde gittiğimde bana söylediği şeyi hiç unutamıyorum; “Seni ve ülkemizi öyle zor günler bekliyor ki; bu başına geleni Allah'ın senin direncini arttırması için geçtiğin bir sınav olarak düşün. Ve bu sürecin sonunda inanılmaz güçlü çıkacaksın." Evet doğru söylemiş. Hayat bir sınav bir şekilde hepimizin direncini sınıyorlar.
Bu arada bazen size cilt sorunları ile ilgili şikayetler geliyor. Ben bir kişi tavsiye etmek istiyorum. Kendisi eşim olur. Bu sebeple sakın yanlı olduğumu düşünmeyin lütfen. Estetisyen Ali Demirtaş. 25 yıldır bu işi son derece başarılı ve doğal yöntem ve malzemeler ile yapıyor. İnanılmaz kötü akneli ciltlerin pırıl pırıl olduğunu, kuru ve diğer problemli ciltlerin tedavi edildiğini gördüm. Müşterileri ise sıcak aile ortamında artık anneden kıza/oğula büyüyen gençler eşlerini, ergenliğe giren çocuklarını getiriyor. Sorunu olan bir kişiye yardımcı olabilirsem sevinirim. (Ali Demirtaş - 0535 329 35 56 - 254 10 98)
CEVAP: Enerji uzmanınız çok doğru söylemiş. Bu panik atak kabusu insanı çok yıpratıyor ama neticede de çok güçlendiriyor. Cilt sorunları için de çok posta geliyor. Umarım eşinizin bir faydası olur bu problemi yaşayanlara...
Paylaş