Paylaş
Dershane taksidi
Merhaba ablacım ben …,
Sizin gibi melekler olduğunu daha yeni duydum. Bana yardımcı olmanızı rica ediyorum. Ben lise son sınıftayım ve dershaneye gidiyorum. Abim var bir tane, o da okuyor Kütahya’da.
Harç parası gönderdik bu ay ona, benim babam şoför asgari ücret alıyor. Annem tanıdıkların evlerine temizliğe gidiyor. Lakin para sıkıntımız oldu.
Benim bu ay dershane taksitimi ödeyemedik, dershane müdürü haliyle sorun yarattı.
Sizin iyiliksever arkadaşlarınızdan ve sizden yardım istiyorum. Lütfen bana bir seferlik yardım ediniz, teşekkür ederim şimdiden. İsmimi yayınlamazsanız sevinirim, cevabınızı bekliyorum.
CEVAP: Okur dostlarımdan burs konusunda destek olmak isteyen olursa senin iletişim bilgilerini ona ileteceğim. Başarılar dilerim.
CİDDİ ANLAMDA MADDİ SIKINTI YAŞIYORUM
Merhaba Ayşe Hanım.
Ben Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi 3. Sınıf öğrencisiyim. Sizden ricam lütfen bu döneme burs bulabileyim, lütfen.
3 kardeşiz, 3’ümüz de okuyoruz aynı zamanda 2 kardeş şehir dışında okumaktayız.
Annem çalışmıyor, sağlık durumlarından dolayı çalışma imkânı da yok. Babam evin tek çalışanı. Dedem babaannem ve dul bir halam var.
Babam elinden geldiğince herkese yardımcı olmaya çalışıyor ama tek maaşla bunun mümkünatı olmuyor. Önümüzdeki döneme kitaplarımı alamamaktan korkuyorum. Bilgisayarım da olmadığı için slayt olarak verilen ders özetlerini inceleyemiyorum.
Kyk yurdunda kalıyorum kız erkek öğrenci yurtları ayrılınca yurdumun yeri de okula çok uzak oldu ulaşımda sıkıntı yaşıyorum. Sizden ricam lütfen bu dönemimi atlatabilecek kadar burs bulabilmemde bana yardımcı olmanız. Hukuk öğrencisine burs veren bir kurum yer bulamıyorum lütfen. Şimdiden teşekkür ederim Ayşe Hanım. Gerçekten maddi sıkıntı yaşıyorum.
Medine
CEVAP: Sevgili Medine, okur dostlarımdan burs konusunda destek olmak isteyen olursa senin iletişim bilgilerini ona ileteceğim. Başarılar dilerim.
DİLARA, ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİSİ 19 YAŞINDA
Hayırlı günler Ayşe Hanım,
20 Ocak 2014 tarihinde yayınladığınız yazınızda, 19 yaşındaki Dilara kardeşime küçük de olsa bir yardım da bulunmak isterim. Benimle iletişime geçerseniz memnun olurum. Şimdiden teşekkür ederim.
Mail adresimi ve ismimi lütfen gizli tutun.
Saygılarımla
CEVAP: İsimsiz meleklerim iyi ki varsınız. İletişim bilgileri size gönderildi, sevgiler.
YARDIM İÇİN
Ayşe Hanım merhaba;
Şimdi fark ettim, 30.12.2013 tarihli yazınızda Reyhan isimli bir kız kıyafet desteği istiyor. Bedenlerimiz uyuyor. Kıyafetlerimden utanıyorum yazmış. Bana bilgilerini mail atabilir misiniz?
Teşekkürler
Buket
CEVAP: Sevgili Buket, iletişim bilgileri sana gönderildi, sevgiler.
REFİKA TEYZEN
Sevgili Ayşe kızım ben Refika Teyzen,
Bana sağolsun 2 kişi yardımda bulundu ama sayfanda 4 kişi yayınlanmış, onlar bana ulaşmadı.
Öyle zor durumdayım ki evladım korku içindeyim, ev kiramı ödeyemediğimden atılacağım korkusu yaşıyorum kâbuslarıma giriyor inan. Torunum iflas etti, hastalandı, bu yüzden aylardır ödeyemiyoruz, Allah razı olsun iki kızım yardım etmiş ama borcum çok, ne yapacağım evladım kimsem de yok yardım isteyecek böyle çaresiz olduğumdan başını şişiriyorum, kusura bakma çaresiz teyzen Refika.
CEVAP: Refika Teyzeciğim, eminim ben bu epostayı yayınlayana kadar diğer iki okurum da sana ulaşmıştır. Başka yardım etmek isteyen olursa onlara da bilgilerini iletirim. Öperim.
BURS YARDIMI
Merhaba Ayşe Hanım,
Bir arkadaşım vasıtasıyla burs verdiğinizi öğrendim.
İstanbul Üniversitesi’nde eğitim fakültesi öğrencisiyim. Bir kız kardeşim var, üniversite sınavlarına hazırlanıyor. Babam emekli, annem ev hanımı.
İstanbul’da geçim çok zor, özellikle bir öğrenci için. Babam hem kız kardeşimin masraflarına hem bana yetişemiyor. Gönderdiği harçlık gerçekten yetmiyor. Burs verebilecek birini arıyorum. Yardımcı olursanız beni çok mutlu edersiniz.
Elif
CEVAP: Sevgili Elif, okur dostlarımdan burs konusunda destek olmak isteyen olursa senin iletişim bilgilerini ona ileteceğim. Başarılar dilerim.
YETİŞTİRME YURDUNDAN ÇIKARTILDIM, BORÇLANDIRILDIM
Merhaba Ayşe Abla,
Kendi içimde birçok şeyi yenerek sana mail atmak durumunda kaldım.
Sene 2006 yani hayatın benim için başlama noktası diyebilirim.
Yetiştirme yurdundan okumadığım gerekçesiyle 18 yaşına girdiğim gün çıkmak zorunda kaldım. Evet, okumadım belki ama inanın çok isterdim okumayı, okuyup belli bir yere gelmeyi fakat olmadı. Herkes hak ettiği gibi mi yaşıyor?
Yurttan çıktım ve annem babam sağ olmasına rağmen hiç görmedim ve hiç görüşemedim Ankara’nın parklarında yatıp kalkıyor ve sabahları ekmek çalarak yaşıyordum. Ve biraz toparlanıp iş aramaya başladım. Sonunda kendime göre bir iş bulmuştum ve bir internet cafede çalışıyordum, orada yatıp orada kalkıyordum ve artık ekmek çalmadan da doyabiliyordum. Belki o cafede aldığım para azdı ama inanın ilk aldığım haftalığımla ekmeğini yediğim bütün bakkallara borcumu ödeyip helallik aldım. Ve işimi de severek yapıyordum, zaten hayattan bir beklentisi olmuyor ki bizim gibilerin ve internet üzerinden tanıştığım gün geçtikçe samimi olduğum bir abim vardı kendisini çok seviyordum ve o da beni öz kardeşinden ayırt etmiyordu. Bazen beni evine çağırıyor, hanımı, çocuğu hiç yabancı değil sanki içlerinden biriymişim gibi davranıyorlardı.
İşte istediğim de tam olarak buydu yavaş yavaş hayatı sevmeye başlamıştım, işim gücüm yerindeydi. Belki ailem yoktu ama beni ailesinden sayan insanlar vardı Allah hepsinden razı olsun.
Ve 2008'te devlet yüzümüze baktı çok şükür iş verdi, 1 yıl stajyerlik bitti. Bitmeye yakın internetten tanıştığım abim çalıştığım kuruma geldi ve biraz dertleştik bana acil kredi lazım deyip konuyu açtı. Ben de kredi, kefalet, vekâlet hiçbir şeyi bilmiyorum ve benden ona yardımcı olmamı istedi. E ben de o kadar emeği var dedim kendi kendime, olur tabi diyerek bankanın yolunu tuttuk.
Maaş anlaşmalı banka olduğu için hiçbir belge felan ihtiyaç duymadılar çok da kolay hallettik ve abim benim sayemde biraz gülüyordu toplamda 10bin TL kadar kredi çekmiştim ve taksitleri o ödüyordu. Stajyerlik bitti tam o sıra askerlik geldi çattı hiç birikimim yoktu ve askere 150TL parayla gittim. Çok zorlandığım zamanlarda abimi arayıp hiç konuyu açmasam bile o bana soruyordu bildiğin aile gibi, anne baba gibiydi ve askerlik bitene kadar beni çok şükür idare etti ve askerliğim bitti artık işime başladım tekrar ve aradan 5-6 ay geçti bankadan beni arıyorlardı. 4 aydır ödenmiyormuş kredi taksiti ve ben de hemen telefon açtım abi böyle böyle diyor banka diyerek. Durumunun biraz sıkışık olduğunu ama bir dahaki ay farkı kapatacağını söylese de işler hiç öyle gitmedi ve oldu 8 ay, 9 ay derken kredinin tutarı faiz ile birlikte hayli kabardı ve banka benim adıma bir dava açtı sonunda. Şu an maaşımın 1/4 ü icra durumunda ve abi dediğim insan telefonlarıma bile çıkmıyor 13bin TL’ye kadar çıktı borcum.
Benim maaşımdaki icra anca faizini ödüyor, borç ise aydan aya katlanıyor. Ben bir çıkış yolu bulamadım o çektiğim 10bin TL’den 1 kuruş bile bana geçmedi. Ben insanlık yapana insanlık yaptım ama şu an mağdur bir insan oldum.
Ablacım size soruyorum benim yerimde olsanız ne yapardınız? Tamam, belki arkamda duran kimse olmadı, belki anne, baba, aile nedir bilmiyorum, hayatta kendi çabalarımla bir yere tutunmaya çalışıyorken neden böyle bir darbe yiyorum ben? Hakkına girdiğim insanlardan tek tek helallik isteyen bir adamım ve kuruşuna dahi dokunmadığım parayı neden ben ödüyorum? Elimde hiçbir şey yok, ne anneden, ne babadan bir şey kalmadı. Ben de normal bir insan gibi yaşamak istiyorum, ne olur bir çıkış yolu gösterin.
CEVAP: Eğer parayı ona verdiğini ispatlayabilirsen dava açabilirsin bu adama. Onun dışında savcılığa da suç duyurusunda bulunabilirsin. Okur dostlarımdan maddi olarak da destek olmak isteyen olursa senin iletişim bilgilerini ona ileteceğim. Sevgiler.
BİLGİSAYAR TALEBİ
Merhaba Ayşe Hanım,
2. dönem okulum açıldı ama bir sorun olduğunda yazın demiştiniz. Bilgisayar talebinde bulunmuştum hala gelmedi. Yardım eder misiniz Hatice Hanım ilgilenemedi hiç derslerim bilgisayarla olduğundan çok lazım oluyor.
Savaş
CEVAP: Sevgili Savaş, benim elimde mevcut bilgisayarlar yok. Okur dostlarımdan göndermek isteyen olursa senin iletişim bilgilerini ona ileteceğim. Sevgiler.
ÖMSS ENGELLİ ÖĞRETMEN ATAMASI
ENGELLİ ÖĞRETMEN ADAYLARI ATAMA BEKLİYOR
Günümüzde engellilere verilen değer hiçe sayılırken, gün ve gün dışlanan, horlanan ve hiçe sayıldığı için umutsuzluğa kapılan engellilerin istihdamı için, 29 Nisan 2012 tarihinde Türkiye'de ilk kez yapılan Özürlü Memur Seçme Sınavına (ÖMSS) eğitimlerini aldıkları öğretmenlik mesleğini yapmak için başvuran ve bu sınava giren engelliler; gerek sınav öncesi ve gerekse de sınav sonrasında seslerini maalesef Milli Eğitim Bakanlığı’na duyuramamışlardır.
Ortaya çıkan belirsizlik ve kaos nedeni ile öğretmenlik mesleğini ifa etmek isteyen engelli öğretmen adayları, öğretmen kadrolarıyla ilgili hiçbir açıklama yapılmadığı ve kadro verilmediği için Temmuz 2012'de ÖMSS 2012 /1 tercih döneminde farklı kurumların açmış oldukları kadrolara tercih yapmaya zorlandırılmış ve adeta bu kadroları tercihe mecbur bırakılmışlardır. Bu durum hayat ile barışık olmak için çaba gösteren ve tüm olumsuzluklara rağmen yılmayan engelli öğretmenler için tam anlamı ile hayal kırıklığı yaratmıştır.
Milli Eğitim Bakanlığı 24 Haziran 2013’te 600 kişilik kadro açmış fakat bu kadroları da "Herhangi bir kamu kurum ve kuruluşunda çalışan engelli öğretmen adaylarının başvurularını kabul etmeyerek" engelli öğretmen adaylarına bir sekte daha vurmuş ve 600 kadrodan 312 tanesi dolarak geriye 288 tane kadro yine açık kalmıştır.
Milli Eğitim Bakanlığı KPSS ile öğretmen atamasında diğer kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan devlet memurlarına ilk atama olarak Muvafakat almaları halinde başlama işlemlerini yapmaktadır. Engelli öğretmen adaylarına pozitif ayrımcılık yaparak bir engel de Milli Eğitim Bakanlığı’nın çıkardığı herkes tarafından görülen bir sonuçtur.
Gerek 2012 ÖMSS öncesi kamu kurum ve kuruluşlarına Engelli Devlet memuru olarak atanmış ve ÖMSS sınavına girerek ÖMSS başvuru kılavuzunda yer alan Ayrıca bu sınav sonucu Milli Eğitim Bakanlığı Özürlü Öğretmen alımında kullanılacaktır maddesine dayanarak sınava girmiş ve 2013 Haziran Engelli Öğretmen atamasına başvuru yapamamışlardır. ÖMSS öncesi engelli memur olan bazı engelli öğretmen adayları da ÖSYM tarafından yapılan atama ile ya unvan değişikliği yapmış ya da az sayıda alım yapan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Öğretmen kadrolarına atanmak zorunda bırakılmıştır.
Haksızlığa uğrayan ve hayattaki yegâne amacı öğretmenlik yapmak olan engelli öğretmen adayları o tarihten bu yana çeşitli kurum ve kuruluşlara müracaatlarda bulunsalar da, Milli Eğitim Bakanlığı’na seslerini duyurmayı başaramamışlardır.
Tüm bu yaşananlar, 2011/2192 Sayılı Özürlülerin Devlet Memurluğuna Alınma Şartları İle Yapılacak Merkezi Sınav ve Kura Usulü Hakkında Yönetmeliğin 21.maddesinin 1.bendinde açıkça belirtilen belirli bir mesleği olan özürlülerin meslekleri ile ilgili işlerde çalıştırılmaları esastır; ilkesine ters düşmektedir. Engelli öğretmen adaylarına yapılan bu haksızlık ve hukuksuzluğun bir an önce son bulmasını ve 27 Nisan 2014’de yapılacak olan EKPSS öncesinde engelli öğretmen adaylarına atama hakkı verilmesi, tüm engelli öğretmen adaylarının beklentisidir. Tüm bu beklentiler ışığında Milli Eğitim Bakanlığı’nın bir açıklama yaparak bu belirsizlik ve hukuksuzluğu açıklığa kavuşturması bir zorunluluktur.
Saygılarımızla.
Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Devlet Memuru Olarak Çalışan Engelli Öğretmen Adayları
AUZEF
Biz İstanbul Üniversitesi açık ve uzaktan eğitim fakültesinde (auzef) okuyan öğrencileriz.
Okulumuz yeni açtığı fakültesinde 2013 ağustos ayında ist. ün. açık ve uzaktan eğitim web sitesine yüklenen ders geçme sistemi ile ilgili olarak bağıl sistem mi istiyorsunuz yoksa mutlak sistem mi istiyorsunuz anketinin 1,5 ay web sitesinde durmuş ve %60 lar civarında bağıl sistem yani halk tabiri ile çan eğrisinden yana oylar belli olmuştur. Ancak AUZEF YÖNETİMİ anket sonuçlarını dikkate almamış ve tekrar mutlak sistem uygulamaya karar vermiştir. Ders geçme ortalaması 60 olarak uygulanmaktadır ancak bu notu kimse alamamaktadır. Özellikle belirtmeliyim ki; İstanbul Üniversitesi örgün öğretiminde olmayan ÇİN TARİHİ gibi bir dersi auzef yani açık ve uzaktan öğretim öğrencilerine bu dersi neden vermektedir. Ayrıca bağıl sistem yani çan eğrisinin alt sınırı 50 olarak uygulayan hiç bir üniversitenin kalitesi düşmemiştir aksine yükselmiştir.
İşletme, iktisat, felsefe, coğrafya, tarih, kamu yönetimi, sosyoloji halkla ilişkiler, endüstri mühendisliği öğrencileri.
İsmimi yayınlamamanızı rica ederim.
Paylaş