Paylaş
ELMAS
Merhaba Ayşe Hanım;
Ben sizden hiç tanımadığım, yalnızca sokakta mendil satarken gördüğüm bir kadın için yardım isteyeceğim.
Hikâyesini dinlediğimde günlerce kendime gelemedim. Bakmak zorunda olduğu boy boy 5 çocuğu olan, kocası mahkûm olan Elmas adında bir kadın.
Sokaklarda mendil satarak onlara ekmek parası kazanmaya çalışıyor. Annem sayesinde tanıştım bu kadınla.
Bir gün çok yorulmuş ve su istemiş annemden, annem de “gel kızım, biraz soluklan” demiş, derdini dinlemiş, o gün bu gün ara ara uğrar.
Annem de elinden bir şey geliyorsa yapmaya çalışır. Keşke bizim de durumumuz çok iyi olsaydı ve hiç kimselere duyurmadan biz yardım edebilseydik. En son geçtiğimiz cumartesi günü uğradı anneme.
Ve uğrama sebebini duyunca şok oldum. Bu sefer ekmek giyecek falan istemiyor, fare kapanı istiyor, evet, fare kapanı. Evine küçük küçük fareler dadanmış “ya çocuklarımı ısırırsa” diye kahrından mahvoluyor. “N’olur abla”, diyor “sende yoksa birilerine sorsan bana buluversen bu kapanı.” Bu sefer yanında 4 yaşındaki oğlu da var; günlerce gevrek diye ağlayan oğlu.
Annesi de ağlıyor anlatırken “bir gevrek alacak param yok, kahroluyorum, yavrum yalnızca bir gevrek istiyor ve ben alamıyorum” diyor.
“Aslında alırdım da” diyor, “ufaklık hasta olduğu için kaç günden beri çıkamadım evden, ee haliyle ekmek parası bile bulamadık.” En büyük kızı altı ay önce sevdiğine kaçmış, ondan sonra daha zorlaşmış hayatı. Çünkü 16 yaşındaki kızı annesi sokaklara mendil satmaya gittiğinde hem yatalak babaannesine,
hem küçük kardeşlerine bakıyormuş.
Elmas da yüksüz geziyormuş sokaklarda. Ama şimdi kucağında 2 yaşında kızı (ama mümkün değil 2 yaşında diyemezsiniz 8 aylık bebek gibi inanın) eteğinde 4 yaşında oğlu. Dondurucu soğuklarda gezerken hasta olmuş kızı, reçetesi elindeydi bir önceki geldiğinde “ne olursunuz yalvarırım, ilaçlarını alın yeter” dedi. Hastalığı tekrardan nüksetmiş zatürree olmuş meğer.
Görseniz anlarsınız zaten gözlerini açamıyor yavrum çok kötü halde. İçim yandı inanın çok üzüldüm. Hayat kimileri için çok acımasız, bunu bir kere daha en iyi şekliyle anladım. Size onu dinlerken hissettiklerimi nasıl anlatayım, anlatamam.
Gözlerinin ışığı sönmüş 37 yaşındaki Elmas’ın hayatı sönmüş.
Gene de “Allah’a çok şükür” diyebiliyor ama.
Ve bu sıralar dertlerine bir yenisi daha eklenmiş. Oturduğu ev halasınınmış ve satacağını söylüyormuş.
“Camı yok, kapısı yok ama yine de kafamızı sokuyorduk” diyor. “Ya satarlarsa ben ne yaparım 5 çocuk, yatalak kayınvalide, nerelere giderim?” diyor, kahroluyor. Sonra da “Allah büyük” diyor, “yeniden yardım eder bize, ondan başka kimsemiz yok ki.”
Hikâyesini dinleyince ve çocuğunu görünce bir şeyler yapmam gerek dedim içimden ama yemin ederim biz de zar zor geçinen bir aileyiz. Çevremdekilerden toplasak dedim, ee onlar da aynı bizim gibi.
Sizin yardımlarınız geldi aklıma, elbet dedim, elbet birileri çıkar yardıma. Belki bir ev bağışlamak isteyen bile olur. Nereleri varsa başvurabileceğim, her yere başvurmak istiyorum, yeter ki yardım edilsin.
Şimdi kendim için değil (ki kendim için de düşünmüştüm ama cesaret edememiştim, durumu daha kötüler sebeplensin demiştim) 37 yaşında gözlerinin ışığı kaybolmuş bir kadın, hasta kızı ve diğer evlatları için size yalvarıyorum size ne olursunuz elinizi uzatın.
En azından o küçük kızı iyi bir şekilde tedavi ettirecek birisi çıkarsa yüreğim biraz rahatlayacak.
Ben çok umutluyum ve çok istiyorum elbet birileri çıkacak diyorum. Onun da gözleri gülecek, o da mutlu olacak. Bu aralar kendi hayallerimi bıraktım, onun hayallerini kuruyorum.
Küçük büyük fark etmez bir ev bağışlayan olacak, tüm yardımseverler sayesinde evi düzülecek, kızı iyileşecek akranlarına yetişecek, belki her ay belli miktar yardım da alacak, çocuklarının hepsi okuyacak ve Allah büyük diyorum, belki çocukları okuyacak ve yıllar sonra o da birilerine yardım edecek kadar para kazanacak.
Ne olursunuz herkese yalvarıyorum, yardım etmeye gücü olan ne olur yardım etsin. Yalvarırım.
Sizlerin sayenizde inanıyorum ki elbet hayatında bir şeyler olacak, diğer yardım edilenler gibi. Şimdiden size de sonsuz teşekkürler. Allah öncelikle sizlere de iyilik sağlık versin ki böyle yardımlar sizin sayenizde oluyor.
Onun telefonunu istedim ama istemem de saçma oldu, “zaten bende telefon ne gezer” dedi. O yüzden ben kendi telimi yazıyorum. Herhangi bir durumda mutlaka ki ulaşılacak yol bulacağız zaten 10 günde bir uğramaya çalışıyor.
İsmimi yayınlamazsanız sevinirim
İzmir’den Ü.
CEVAP: Sevgili Ü., gerçekten Türk filmlerini aratmayacak bir hikayesi var Elmas’ın. Okur dostlarım en azından kızının tedavisine ve karınlarını doyurmalarına yardımcı olacaktır eminim.
………..
23 YAŞINDAKİ GENÇ KIZ İÇİN KIYAFET
Merhaba Ayşe Abla,
Nasılsın, ben durum olarak daha da kötüye gitmekle beraber sağlığımıza şükrediyorum.
Abla ben de bahar temizliği yaptım, üçüzleri doğurmadan önce ben de 36-38 giyiyordum, şimdi maalesef elimde güzel, temiz iş yerinde giyilebilecek kıyafetler var.
O genç kızın bilgilerini verirsen ona göndereyim abla hoşça kal.
Özlem
CEVAP: Sevgili Özlem, bilgileri sana gönderdim. Öpüyorum seni ve üçüzlerini.
………..
ÇÜRÜME HASTALIĞI
Ayşe Hanım Merhaba,
Ben sizden iş yerinde çalışan bir temizlikçi ablamız için yardım istiyorum.
Kendisinin 19-20 yaşlarında bir oğlu var. Oğlunda çürüme diye çok nadir görülen bir hastalık varmış. Doktorlar kalça kemiğinde sıvı kaybı olduğunu ve çürüme diye bir hastalık olduğunu söylemişler. Tedavisi olmadığını söylemişler.
Giderek de kötü bir hal almaktaymış. Hareketlerini kısıtlamaktaymış. Şu an bacağı topallıyormuş. Bir fabrikada işe başlamış ama azcık fazla üzerine bastığında sırtına doğru bir şişlik oluşmuş. Baltalimanı Hastanesi’ne götürmüşler, doktoru kötüye gittiğini söyleyince ben de size yazmak istedim.
Maddi durumları da iyi olmadığından daha iyi bir hastaneye ya da doktora götüremiyorlar. Belki okurlarınızdan bir doktor, bir hastane yetkilisi okur ve yardım etmek ister diye siz yazıyorum. Köşenizde yayınlarsanız çok sevinirim. Eğer yardımcı olacak birisi çıkarsa bana ulaşabilirler.
Şimdiden teşekkürler
Cansu
CEVAP: Sevgili Cansu, geçmiş olsun. İnşallah okur dostlarımdan yardımcı olmak isteyenler çıkar. Acil şifa diliyorum.
………..
ÇOCUKLARIM OLMADAN ÖLÜRÜM BAŞLIKLI YAZINIZA YARDIM
Merhaba Ayşe Hanımcım,
30 Nisan tarihli “Çocuklarım Olmadan Ölürüm” başlıklı yazınızda yardım talebinde bulunan Meltem Hanım’a yardım etmek istiyorum. Hesap numarası ve iletişim bilgilerini verebilirseniz sevinirim.
Ayrıca sizin için kötü sözler söyleyerek aslında kendi karakterlerini sergileyen insancıklar için de sadece “zavallılar” yorumunu yapmak istiyorum. Ne yazık ki içinde sevgi ve yardımlaşma adına en ufak bir kırıntı bile barındıramayan böyle yaratıklara inat iyi ki senin gibi bizim gibi insanlar var diyorum ve yazılarında başarılar diliyorum.
Sevgilerimle,
Serra
CEVAP: Sevgili Serra, gerekli bilgileri sana gönderdim. Öpüyorum.
………..
36-38 BEDEN GİYSİ
Ayşe Hanım merhaba, nasılsınız?
Umarım mailim elinize ulaşır. Sizi çok seviyorum ve yaşam tarzınızı örnek alıyorum. Çok mükemmel birisiniz.
Benim adım E., çalışıyorum. Bekârım maddi imkânsızlıklar yüzünden işe giderken her gün aynı giysileri giyiyorum. İşteki arkadaşlarım beni çok eleştiriyor, bu da beni çok etkiliyor. Kendime güvenim yok. Bir bilseler giysi her şey değil oysa ben sürekli okuyan, kendimi geliştirmeye çalışan biriyim.
Sizden bir ricam var eğer mümkünse giymediğiniz bir iki parça 36-38 beden giysiyi bana gönderir misiniz?
En azından ailemin borçları bitene kadar idare ederim. İnanın bu maili yazarken çok düşündüm birilerinden bir şey istemek çok zormuş. Eğer ilgilenirseniz adresimi size bildireyim. Eğer ilgilenmeseniz de sizi çok seviyorum, umarım bir gün ben de hayatta başarılı olurum. Başarılarınızın devamını dilerim.
İyi çalışmalar.
E.
CEVAP: Sevgili E., okur dostlarım eminim ki sana da çok güzel giysiler yollayacaklardır. Kimin ne dediğini de umursama. Önemli olan senin giysilerin değil içindeki o güzel insan, unutma. Öperim.
………..
YETİŞTİN AYŞE ABLAM
Ayşe abla, bugün ne oldu biliyor musun?
Mailler ve telefon aldım yardım için. Kıyafet, oyuncak, para... Şimdi ağlıyorum ama mutluluktan, ev tutabileceğim.
Ayşe Abla, Allah vesile olduğun için senden bin kere razı olsun ve yardım edenlerden de.
Duygularımı yazmak istiyorum ama yazamıyorum Ayşe Abla ya, cebimde para olacak, çocuklarımla markete gideceğim, süt, bez, yumurta, yoğurt, çikolata, şeker, daha bir sürü şey…
“Alamayız oğlum, şimdi değil kızım” demeden her şeyi alacağım onlara.
Yok, Ayşe Abla, içimdeki mutluluğu anlatamam sana, anne olanlar beni anlar, sadece 1 dakika gözlerini kapatıp benim hayatımı yaşıyormuş gibi hayal etsinler.
İnşallah bir gün benim de çok param olur, ben de birilerine yardım edebilirim.
Çoooook teşekkür ederim her şey için hepinize.
Sizi çok seviyorum Ayşe Abla.
CEVAP: Nasıl duygulandım anlatamam. Gözlerim doldu okurken, inşallah bundan sonra çocuklarınla hep güzel günler görürsün. Öpüyorum sarılarak.
………..
EMEKLİLİKTE YAŞA TAKILANLAR
Mini torba yasasına girmek istiyoruz.
Hükümetin, Haziran 2012’de, Bakanlar Kurulu kararı ile çıkartmayı planladığı;
“Mini torba yasasına” girmek ilk önce bizim hakkımız.
Facebook’ta yaklaşık 39.000 bin üyesi olan (sayımız her geçen gün artıyor) bir grup kurduk.
Bizlerin emeklilik hakkının, erken emeklilikle hiçbir ilgisi yoktur. Eski yasaya göre çalışma hayatına başlamış ve eski yasaya göre emeklilik hakkımızı istiyoruz.
Bizler emeklilik için, gereken sigortalık süresi ve prim gün sayısını tamamlayan ancak emekli olmak için yaşı beklemekteyiz. (1999 yılında çıkan (4447 no.lu kanun) ve 2002’ de yasallaşan (4759 no.lu kanun) ile yürürlüğe giren Kademeli Yaş mağdurlarıyız)
Bizler, yasanın, geriye doğru, haksız bir uygulama sonucunda, ciddi mağduriyet yaşamaktayız.
Eski yasaya göre, emekli olmak için yılını ve primini dolduran bizler, sağlık yardımından da yararlanamıyoruz. Ayrıca, bizler iş bulursak ve çalışırsak da bağlanacak olan emekli maaşımızdan da düşme olacaktır.
İşsiz kalan bazı mağdur arkadaşlarımızın, işsizliğin yüksek olduğu ülkemizde, iş bulma şansımız yok denecek kadar azdır. 10-15 yıl işsiz kalarak hiçbir geliri olmadan, hayatını nasıl sürdüreceğini yetkililerin izah etmesi gerekmiyor mu?
Mevcut ortamda, yaşımızdan dolayı,
- yaşlısınız deyip, işe alınmıyoruz.
- yaşınız, emeklilik için genç denip, emekli de edilmiyoruz.
Ne yapacağımızı şaşırdık.
Yetkililer, ülkemizde emeklilik yaşının, gelişmiş ülkelere göre oldukça düşük olduğunu, bu nedenle, ülkemizde, emeklilik yaşının yükseltilmesinin zorunluluk olduğunu, her fırsatta söylüyorlar. Ancak gelişmiş ülkelerde, emeklilik yaşının 60 ile 65 arasında olduğunu söylerken; emekli oluncaya kadar, asgari refah düzeyinde, işsizlik maaşı verildiği gerçeğine hiç değinmiyorlar.
Bizler; Kademeli yaş uygulaması sonucunda, emekliliği uzayan bizlerin, emekli edilmesi halinde, yerimize, yeniden, genç istihdam sağlanacağını ve bu sayede işsizliği bir nebze azaltacağı düşüncesindeyiz.
Ayrıca farklı örnekler ile değiştirilen bazı yasalardan dolayı, haklı bir beklenti içindeyiz.
Bu nedenle, 1999 yılı ve öncesi çalışanlar olarak,
Gereken sigortalılık süresini ve pirim gün sayısını tamamladığımızdan dolayı,
Yaşı beklemeden elimizden alınan emeklilik hakkımızın geri verilmesini istiyoruz.
“ mini torba yasasına girmek için “ desteklerinizi bekliyoruz.
Saygılarımızla, arz ederiz. Mayıs 2012
Seher
CEVAP: Bu konuda daha önce de sizden gelen epostaları yayınlamıştım ancak bu hafta beni resmen eposta bombardımanına tuttuğunuz için sembolik olarak aranızdan bir tanesini yayınlamayı uygun gördüm. İnşallah gönlünüze göre olur. Sevgiler.
………..
Paylaş