Paylaş
MOBİLYALARIMI VERMEK İSTİYORUM
Ayşe Hanım merhaba,
Yazılarınızı çok severek ve hiç kaçırmadan okuyorum.
Bir yanlış anlaşma nedeniyle ısmarladığım oturma grubu yarın mecburen evime teslim edilecek.
Artık ihtiyacım olmayan iyi durumdaki 2 berger ve 3 kişilik kanepem için bunlara ihtiyacı olan birini, salı öğleye kadar evden aldıracak şekilde bulmam gerekiyor.
Size daha önce mobilyaya ihtiyacı olduğunu bildirmiş biri var mı acaba? Süre çok kısa biliyorum ama bir sorayım dedim. Şu ara sıkıntılı bir dönemden geçtiğim için nakliyeyi üstlenemeyeceğim ama eşyaların durumu oldukça iyi ve birilerinin ihtiyacını görmesini çok isterim.
Yarın sabah gelip almak isteyen biri var mıdır acaba? Bir depomuz olsa seve onları bekletirim ama maalesef yok. Evim İstanbul’da 1. Levent'te.
Adımın sizde saklı kalması dileğiyle.
Ö.
CEVAP: Bakalım bu kadar kısa sürede senin evinden aldırabilecek bir kısmetlisi çıkacak mı koltukların. Belki birkaç gün daha süre tanıyabilirsin daha kolay olur. Teşekkürler, sevgiler.
…………..
DOKTORA İÇİN BURS ARIYORUM
Merhaba Ayşe Ablacım,
Ne yapacağımı bilemedim ama ben sadece okumak istiyorum ya, bu ülkede bu, bu kadar zor mu?
Uzun zamandır yazamadım öncelikle özür dilerim. Fakat okul başladı ve bir dershanede çalışmaya başladım fakat mutlu muyum hayır!
Güya dershane ile 4 gün anlaştım fakat 2 haftadır neredeyse her gün gittim, ee özel sektör yaa, ihtiyacım da var aman kovmasınlar beni diye gidip duruyorum fakat dünkü olaydan sonra ne yapacağım bilmiyorum.
2 gündür tam 13 saat çalışıyorum. Sabah 9 akşam 10 ve feci halde hastayım ve sadece ilaçlarla ayakta duruyorum. Güya bu iş benim doktora yapmamı, ideallerimin peşinden koşmamı engelleyemeyecekti.
Peki, size soruyorum ben ne yapacağım? Kendi ayaklarım üzerinde durayım istedim, şu an kullanılmaktan başka gördüğüm hiçbir şey yok. Ben insan değil miyim diye soruyorum kendime.
Dershane ile anlaşmam 13.30- 22.00 arasında. Akşam dersleri var onlara giriyorum. Sabah 9.00 da geldim akşam 19.00 çıkmam gerekiyordu fakat çıkartmadılar ateşten ölmeme rağmen, hocam rica etsem bu akşamlık da kalsanız diyerek kaldım.
Onları kıramadığımdan değil aslına bakarsanız öğrencilerimi bırakmak istemediğim için. Ama şu an inanın çaresizim, doktora nasıl gidiyor derseniz, maalesef kötü.
2 haftadır bu yüzden ne derse girebiliyorum ne de bu ideallerimin peşinden koşabiliyorum, güya dershane ders çalışmama engel olmayacaktı. Fakat gördüm ki, eğer dershanede çalışmayı seçeceksem tek bir idealim olmak zorunda ya çok çok iyi bir öğretmen olup bu özel sektöre ayak uydurmak ya da ihtiyacın yoksa kapıyı vurup çıkmak.
Haftaya pazar dil sınavım var puanımı yükseltmek zorunda olduğum ve 2 haftam berbat oldu, gece 10’da yurda gelince çökmüş bir şekilde sadece dinlenmek istiyorum, ders çalışmayı unuttum.
Sizden ricam duyduğuma göre, bazı kurumlar doktora öğrencilerine burs veriyormuş ve ben bunları internetten araştırdım fakat çok bir bilgi bulamadım.
Bu konuda yardımcı olursanız sevinirim. Çalışmak inanılmaz büyük bir tat bunu 2 haftada anladım fakat bir sözleşme yapmadan, acaba paramı alabilecek miyim düşünerek geçiriyorum her günümü, tabii ekstra çalışmalarım hariç.
CEVAP: Okur dostlarımdan burslar hakkında bilgisi olanlar varsa yazmalarını rica ediyorum. İnşallah sana uygun bir burs da bulunabilir. Ancak çalışmaktan da bu kadar çabuk yılmamak lazım, hiçbir iş kolay değil, hepsi özveri istiyor.
…………
YARDIM EDİN LÜTFEN
Ayşe Ablacığım merhaba,
Senin aracılığınla birçok yardımsever insanlardan yardım aldım Allah razı olsun ablacığım daha önce de anlatmıştım durumumu. 2 yaşındaki kızımla iş arıyordum ama hiç beklenmedik bir şey oldu ve şu an ikinciye hamileyim tedbir aldığımız halde oldu, burada onu alenen anlatamıyorum haliyle.
2 aylık hamileyim şu an ve iyice tıkandık aldırmaya da kıyamıyorum, Allah vermiş onu bize.
Şimdi ne bir iş ne başka bir şey evde yapabileceğim bir iş olursa seve seve yaparım ama bulamıyorum.
Belki o şekilde bir iş imkânı vardır okuyucularından abla.
Evimiz çok soğuk kömür alamadık, eşimin ssklı işi var diye belediye vermedi bize, asgari ücretle çalışıyor, 550 lira kıra ödüyorum.
Kira borcumuz olduğundan ev sahibi artık yolu gösterdi gerçi o da çok idare etti sağ olsun.
Maddi kömür yardımı, kızıma bez, yiyecek gibi yardım etmek isteyen olursa mail adresimi verir misin abla, utanarak yazıyorum artık bir çıkar yol bulamıyoruz ne kadar uğraşsak da.
Kredi kartlarına yüklendik doldu artık her gün bir haciz memuru gelecek diye korkuyla oturuyorum.
Kızım sürekli hasta, kusuyor elleri ayakları buz gibi şimdi de ikinci geliyor.
Aldırsam diye düşünüyorum ama işte dayanamıyorum dediğim gibi önlemi almıştık ama Allah verdi.
Bilmiyorum ne yapacağımı, evde duramıyorum her gün bir arkadaşa, yakınıma gidiyorum kızım üşümesin diye ama aksam olunca buz gibi eve girmek zorunda kalıyorum konfeksiyon önlerinden parça kumaş topluyorum yakmak için ama hemencecik geçiyor ısınamadan.
Tükendim ablacığım sana ve saygıdeğer okurlarına tekrar tekrar teşekkür ediyorum.
CEVAP: Sana ne desem ben de bilemedim. Daha bir çocuğuna bakamazken ikinciyi nasıl yaptın diyeceğim ama olan da olmuş. Yasal olarak 10 haftalık olana kadar aldırılabiliyor ancak yine de Allah’ın verdiği canı almak bize düşmez diye düşünüyorum ben de senin gibi. Bari bundan sonra dikkat edin de başka kaza olmasın.
Neyse havalar ısınıyormuş artık pek üşümeyeceksiniz inşallah ama en azından bu aylık yakıt ve sonrası için gıda ve giyecek yardımı yapabilir sanıyorum benim sevgili okur dostlarım.
………………
DAYANAMIYORUM
Ayşe Hanım,
Sanırım istifa edeceğim, yeni başlayan bir kız departmanın tüm huzurunu kaçırdı; sinsilik, yalakalık, yalan, çirkeflik, çirkinlik, senaryo yazmalar, küçümsemeler…
Tahammülüm kalmadı, kafayı sıyırmak üzereyim. 6 senedir burada çalışıyorum ama ben böyle bir insan görmedim, deli etti beni.
Kafayı yedirtti millete.
A. denilen arkadaş kendini toparlamaz, biri bunu uyarmaz ise ben istifayı verip gideceğim tazminat falan istemiyorum.
Manyamış ya, resmen arıza. Yalandan samimilik, yalandan gülümsemeler, arkadan iş çevirmeler. Yüzüne gülüp arkandan telefon ile konuşmalar.
Yerli yersiz gülüşmeler.
Dayanamıyorum bir yol göster.
Saygılarımla,
M.
CEVAP: Zor bir durum gerçekten bu yaşadığın. Sen 6 senedir orada çalıştığın ve o da yeni olduğuna göre gitmesi gereken sen değilsin. Fevri davranıp istifa falan etme. Ne demişler öfkeyle kalkan zararla oturur. Amirinize şikâyet edebilirsin. Bu arada diğer çalışanların da fikrini öğrenmende yarar var. Eğer onlar da şikayetçi ise hep birlikte amirinizle konuşmanız çok daha yararlı olur. Sen de onunla fazla muhatap olmamaya çalış, önemseme.
……………..
ŞİDDET GÖREN KADINLARA ULAŞMAK İÇİN DESTEĞİNİZİ BEKLİYORUZ
Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Max Planck Research Group’ta yer alan Alman uzmanlar ve Amerikalı uzmanların katılımıyla kadına karşı şiddeti önlemeye yönelik yeni bir proje başlattı.
Proje kapsamında Türk, Amerikalı ve Alman akademisyen ve hukukçular Türkiye’de son günlerde giderek artan şiddetin genel nedenlerini araştıracak ve bunun aile içi çocuk ve kadına yönelik olanlarına öncelik taşıyacak.
Projenin ilk ayağında hedef, Amerikalı bir uzman önderliğinde ileride Türkiye’nin değişik yerlerinde aile içi şiddet konusunda seminerler düzenleyecek olan Türk uzmanlar yetiştirilmesi.
Bu amaçla avukat ve sosyal alanda uzman kişiler arasından seçilecek 30 kişilik bir eğitici grup oluşturulacak.
Bu eğiticiler ülkenin 10 farklı ilinde şiddet mağdurları ve olası faillerine yönelik bilgilendirme çalışmaları yapacaklar.
Projenin bir diğer ayağında ise hazırlanacak web sitesi aracılığıyla Türkiye’de şiddet gören kadınlara ulaşılacak ve hukuki destek almaları sağlanacak.
Projenin desteklenmesi için Amerikan Barolar Birliği’ne başvuruldu ve onların da desteği alındı. Türk Ceza Hukuku’nun önde gelen isimlerinden Prof. Dr. Feridun Feridun Yenisey ve Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayşe Nuhoğlu’nun önderliğinde yürütülecek projeye ilişkin görüşleri aşağıda bulabilirsiniz.
Prof. Dr. Ayşe Nuhoğlu – Bahçeşehir Üniversitesi
Bahçeşehir Üniversitesi olarak aile içi şiddeti masaya yatıracağız. Üniversitelerin bilgi birikimlerini bir platformda toplayacağız. Klinik eğitimler vereceğiz. Aile içi şiddet konulu sertifika programları da programımızın içerisinde yer alıyor. Şiddet mağdurlarına haklarını hatırlatmak amacımız. Şiddet mağdurlarını ekonomik açıdan ve manen korumak istiyoruz.
Prof. Dr. Feridun Yenisey – Bahçeşehir Üniversitesi
Toplumda üniversitelerin bazı amaçları vardır. Her ne kadar bunun başında öğrenci yetiştirmek gelse de bir de bilimsel çalışmalarla topluma katkı sağlamak da temel amaçlarımızdandır. Bu projede amacımız kadına karşı şiddetin önlenmesidir. Bu görev asli olarak devletindir. Mukayeseli hukukta gerek tüm insanların korunması esastır. Amerikalı uzmanlarla mağdurların korunması kapsamında farklı illere gidip eğitimler vereceğiz.
Prof. Dr. Nilüfer Narlı – Bahçeşehir Üniversitesi
Zihniyet üzerinde durmak gerekiyor. Kadına karşı şiddet yaygın, sadece aile içi şiddet yok, sokakta da kadınlara maalesef şiddet uygulanıyor.
Kentleşme ile beraber kadınlar daha rahat davranmaya başlasa da sokakta rahat değiller. Bir network kuralım ve tacize uğrayan kadınların, şiddete uğrayan kadınların hikâyelerini toplayalım. “Erkek egemen zihniyet” yok olmalı. Bilinç yaratmalıyız. Kadınlar korktuğu için şiddete olur diyemiyor.
Prof. Mike Mears - John Marshall Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı
ABD’de kadına karşı kötü muamelenin bir hastalık olduğunu kabul ettik. Üniversitelerde kadınlara karşı eşit davranılması konusunda dersler okutuldu. ABD üniversiteleri toplumda bilinç yaratmaya çalışıyor. Bahçeşehir Üniversitesi’ndeki bu proje yalnızca Türkiye ve ABD’yi değil tüm dünyayı ilgilendirmektedir.
Onur Uysal
Medya İlişkileri Direktörü
Bahçeşehir Üniversitesi
CEVAP: Çok güzel bir proje, biliyorsunuz ben de bu konuda elimden geleni yapıyorum. Bakanlıkla da işbirliği içinde çözüm üretiyoruz mağdurlar için. Şiddet mağdurları için her konuda elimden gelen desteği vermeye hazırım.
……………….
İZMİR’DE YUVA ARIYORUZ
Ayşe Ablacığım,
Çok yakın aile dostlarımızın evinde yeni gelen 2 yavruyla beraber 10 tane terrier var ve hem bakımları hem mama masraflarıyla hepsinin bakımı zor olmaya başlamış.
Hal böyle iken arkadaşım 8 aylık olan 2 dişi, 2 erkek ve 2 aylık olan dişi yavruyu sahiplendirmek istiyor.
Herhangi bir ücret talebi yok, iyi bir aile yanında yaşamlarını güvenle sürdürebilmeleri onları çok mutlu edecek.
Konuyla ilgili olarak desteğinizi bizden esirgemediğin için minnettarım.
Sevgiler
CEVAP: Biliyorsun benim de evimde kedi ve köpeklerim var. Elimden gelen her türlü desteği vermeye hazırım köşemden. İzmirli okur dostlarımızdan bu bebişlere sahip çıkmak isteyen de bulunur eminim en kısa zamanda. Sevgiler.
……………..
Merhaba Ayşe Hanım,
Ben sizi severek okuyan okurlarınızdan yalnızca biriyim. Yazılarınızdan dolayı kendimi size yakın görüyorum. Sizi rahatsız ediyor olmamın sebebi, staj yapmak istemem.
Diyeceksiniz ki, benimle ne ilgisi var? Stajımı, Vogue veya Elle dergisinde yapmak istiyorum.
Bu iki büyük derginin de web sitesinde maalesef insan kaynaklarına ait ne bir mail adresi var ne de bir başvuru formu.
Açıkçası sızın bu konuda bir bilginiz olabileceğini düşündüm ve böyle bir maili atma cesaretinde bulundum. Kendimi tanıtmam gerekirse, ben Koç Üniversitesi Uluslararası İlişkiler 3. sınıf öğrencisiyim aynı zamanda İşletme bölümüyle yan ana dal yapıyorum bunun yanı sıra Saint Benoit Fransız Lisesi’nden mezunum. Koç Üniversitesi bünyesine ait International Relations ve Marketing Clublarına üyeyim.
İş hayatına atılmadan önce, dergi bünyesinde çalışma ortamının nasıl olduğunu görmek istiyorum. Belki beğenmeyebilirim ama en azından ileriki hayatım için bunu denemek zorundayım daha sonra pişman olmamak adına. Sizi rahatsız ettiğim için tekrar özür diliyorum.
Zaman ayırdığınız için de teşekkür ediyorum.
CEVAP: Benim de bilgim yok ama bir araştıracağım. Bu dergilerin çalışanlarından da bilgi bekliyorum.
……………
Merhabalar Ayşe Hanım,
İsmim İpek henüz 20 yaşındayım (ayın 23’ünde 21 olacağım)
Size yazma sebebim aslında şu; yaklaşık 6 aydır bir şirkette asistanlık yapıyorum bildiğiniz sekreterlik.
Size bu maili atmamda iki sebep var. Birincisi; yazılarınızı işe girdiğimden beri sürekli takıp ediyorum ve nerdeyse her yazınızda elinizden geldiğince her maile cevap vermeye çalıştığınızı yazıyorsunuz.
Yanı er ya da geç bana mail atacağınızdan eminim (ya da öyle zannediyorum).
İkinci sebepse; bu şirkette işe başlamadan önce sizi tanımıyordum bana burada sizin yazılarınızı okumama ön ayak olan, sizin iyi bir köşe yazarı olduğunuzu söyleyen ve işe geldiği gibi ilk işi acaba sizin yazınız yayınlanmış mı diye bakan bir Burcu ablam var.
Haftada 4 kere bayıla bayıla yazılarını okuduğu yazarla tanışmayı çok istiyor.
Ben de onu 6 aydır tanıyan bir kardeşi olarak size gizliden gizliye bu maili yazıyorum ve boş bir vaktinizde çok kısa da olsa sizinle görüşmek istiyorum (tabı Burcu Ablayla beraber). Umarım mailimi görme fırsatınız olur.
Şimdiden çok teşekkür ediyorum Ayşe Hanım kendinize iyi bakın.
Saygılarımla.
İpek
CEVAP: Selam İpekçim inşallah bir gün buluşuruz istersen Burcu’nun telefonunu ver arayayım şok olsun, ne dersin?
…………
DÜĞÜN İÇİN ELBİSE BULUNDU-YETİŞTİK
Merhaba aşağıdaki talep için iletişim bilgisi alabilir miyim?
Umarım göndereceğim elbiseyi beğenir.
Ş.
İlgili eposta:
DÜĞÜN İÇİN ELBİSE TALEBİ
Sevgili Ayşe,
Herkese yardımcı oluyorsun, inşallah bana da yardımcı olursun. Benim bir gece kıyafetine ihtiyacım var.
Yeğenimin düğünü olacak, elbise almaya durumum yok Allah’a şükür çalışıyorum, kocam da çalışıyor.
Asgari ücret aldığımız için, kredi borcu ödediğimiz için kıyafete para kalmıyor bahçe katı bir ev aldık onu ödüyoruz bir de beş yaşında bir oğlum var, onun masrafı. Zor geçiniyoruz böyle ekstradan bir de düğünler çıkıyor çık işin içinden.
Bedenim 40 kimin gece kıyafeti işe yaramayıp kenarda duruyorsa bana gönderebilir şimdiden teşekkür ederim.
Elbise 42 beden de olabilir saygılar selamlar.
N.
CEVAP: Sevgili N. bu tip elbiselerin herkesin dolabında var. Genellikle de tekrar giyerim diye saklansa da aynı kıyafeti 2. Kez giymek istemiyor kimse. Öylece dolap bekliyor güzelim elbiseler. Eminim bir okur dostum böyle bir elbisesini sana seve seve gönderecektir.
CEVAP: Harikasınız gerçekten. Böyle güzellikleri bana yaşattığınız ve ihtiyacı olan bir okur dostumu mutlu ettiğiniz için teşekkür ederim. Sarılarak öpüyorum.
…………….
FEDAKÂRLIĞIN KARŞILIĞI BU MU OLMALIYDI?
Merhaba Ayşe Hanım,
Yazılarınızı uzun zamandır okuyorum hatta Veli Bey’le olan yazılarınıza oldukça güldüm.
Ama ilk defa içimden size mail atmak geldi. Miller Fisher sendromu yazınızın ana fikri bu olmasa da benim içime dokunan şey, eski eşinizin panik atağınız karşısında takındığı tavır.
Şunu düşündüm 2 yıllık evli (yeni sayılır) çocuğu olmayan 27 yaşında bir bayanım. Mühendisim ve çalışıyorum.
Hatta evlendiğimde eşimin iş bulması daha zor diye, 24 yıl yaşadığım şehri, memnum olduğum işimi, ailemi ve daha doğrusu içimde biriktirdiğim her şeyi bırakıp başka bir şehre (hatta taşraya) taşındım.
Eee sonra ne oldu derseniz, bunu tahmin etmeniz çok zor olmasa gerek? Sız İngiltere’de iyi bir eğitimi bırakıp döndünüz ve evlendiniz ne oldu?
İşte tam bu noktada fark ettim, siz tabi istemeden birçok hastalıkla baş etmeye çalıştınız, tabii eşiniz maddi olarak hep yanınızda olmuştur ve kızınıza iyi baba da olmuştur ama sonra...
Yani erkeklik güdüsüne yenilip belki de sadece bedenen de olsa başka biriyle olmadı mı? Sonrası gelmedi mi?
Yanı düşünüyorum da ben onca şeyi göze aldım, bu bilmediğim taşra şehrinde, ailemden uzakta, işsiz (hatta bu arada tüm maddi birikimimi harcamak zorunda kaldım) ve tabi depresyonda yaklaşık 1 yıl geçirdim.
(Kaşınızı aldıracak kuaför, pantolonunuzun paçasını kısaltacak terzi bile bilmemenin içimde ne derin yaralar açtığını söylesem gülmekten karnınıza ağrı girer)
Hala toparlandım mı tam bilemiyorum, hala ağlama krizlerine giriyorum ve çoğu zaman kendimi buz gibi karanlık bir odada yalnızlığa terk edilmiş hissediyorum.
Yani hadi sadede gel dediğinizi duyar gibiyim, yani demek istediğim onca şeyden sonra ben evime ve eşime bakamaz duruma gelsem, eşim ne yapar? Ne kadar dayanır? Kendi tecrübenizden kaç yıl biçerdiniz?
Ben çok iyimser olup 3-5 yıl diyorum. Belki beni bırakmasa da (çünkü çoğu erkek karısını bırakmadan başka heyecan yaşamayı tercih ediyor ne vicdanlılar değil mi?) İşin özeti çok büyük ihtimalle, eşiniz bu hastalıkları ve sendromları hatta panik atağı yaşasaydı siz onu aldatmazdınız.
Hadi sıkılma bunalma durumları olur ama bunu yapmazdınız değil mi? Bunları düşündükçe ve katlandığım maddi manevi tüm güçlükleri göz önüne alınca acaba buna değer mi diye düşünmekten kendimi alamıyorum. Siz pratik fikirli bir kadınsınız bana verebileceğiniz bir öneriniz var mı?
Vakit ayırır cevap yazarsanız beni mutlu edersiniz.
Güzel gözlü kızınızla, size sağlıklı ömürler dilerim. Bu dünyada yanlarına kalmış gibi görünse de, eşinin hakkına girmiş ve hayvan gibi güdüsüne yenilmiş tüm erkeklerin bir yerlerde cezalarını bulacağını düşünüyorum.
Sevgiler.
M.
CEVAP: Gerçekten zor bir durum. Ben çantamı aldım çıktım. Ama hayat senin hayatın sen de aynısını yap ya da yapma demek bana düşmez. Ancak yine de bunca fedakârlığının karşılığı tabi ki bu olmamalı. Emin ol bir şekilde cezalarını bulacaklardır er ya da geç, Allah’ın sopası yok.
……………
LÜTFEN SESİME KULAK VERİN
Sayın Ayşe Aral,
Ben polis olmak isteyen ancak yaş engeli nedeniyle polisliğe başvuramayıp mağdur olan binlerce üniversite mezunundan sadece birisiyim. Sesimizi sizlere çok duyuramasak da bu sorunu yaşayan çok ciddi sayıda bir kitle bulunmaktadır.
3201 sayılı Kanunun ek 24. maddesi hükmü gereğince, erkekler ve bayanlar için sınav tarihi itibariyle 28 yaşından gün almamak; askerliğini yapmış erkek adaylar için ise 30 yaşından gün almamış olmak şartı aranmaktadır.
Hâlbuki askerliğin polisler için kaldırıldığını düşünürsek askerlik yapma şartının kaldırarak yaş sınırın 33 yaşından gün almamış olmak şeklinde değiştirilmesinin kimseye bir zararı olmamakla beraber birçok polis olmak isteyen üniversite mezunu gencin hayatı kurtulacaktır.
33 yaşında sınavı kazanmış bir adayın polis eğitimini 2 dönemde aldığını düşünürsek 34 yaşında göreve başlasa dahi 20 yıl hizmet süresini doğdurduğunda 54 yıl ediyor. Polislerin emeklilik yaşı yapılan son kanun değişikliği ile 55 yaş olduğuna göre emeklilik konusunda ve hizmet süresi bakımından hiçbir sıkıntı yaşanmıyor.
Üniversite mezunu polis adayları için, üniversiteye giriş sınavına hazırlanma, üniversite eğitiminin uzaması, KPSS’ ye hazırlanma, gerekli puanı alma ve askerlik gibi nedenlerden dolayı polisliğe başvurma yaşı 28-29’u bulabilmektedir. Bahsedilen sebeplerden dolayı birçok insan mağdur olmakta, çok istediği halde polisliğe başvuramamaktadır.
KKTC’nin, Amerika’nın ve Avrupa ülkelerinin polis alım üst yaş sınırı incelendiğinde 35 hatta 45 yaşlarına kadar polisliğe başvurma hakkı varken, ülkemizde 30 yaş sınırı çok düşük kalmakta ve ülkemiz gerçekleriyle örtüşmemektedir.
Ayrıca ülkemizde polisliğe benzer meslek olarak sayılabilecek astsubay alımında üst yaş sınırı 32 olarak belirlenmişken polis alımında bu sınırın 30 olması son derecede ilginçtir.
Lütfen yapılacak üniversite mezunu polis alımında bu kutsal mesleğe en çok ihtiyacı olan ve polis olmak isteyen 30 yaş üstü kesimin unutulmasın.
Üniversite mezunu polis alım üst yaş sınırının askerlikte polislikler için kaldırıldığına göre erkeklerde askerlik yapmış ve yapmamış ibaresini kaldırarak hem erkek hem de bayanlar için yaş sınırını 33–35 sınırına çekilmesi olan bu makul ve mantıklı isteğimize kayıtsız kalmamanız dileğiyle bize yardımcı olmanızı istiyoruz.
CEVAP: Bu ara memur alımlarında yaş sınırı ile ilgili pek çok eposta alıyorum. Bunlardan örnek olarak bir ya da birkaç tanesini yayınlıyorum her hafta. Umarım yetkililerin dikkatini çekebilir ve bu soruna bir çözüm bulabiliriz.
………..
16 YAŞINDAKİ KIZA GECE KIYAFETİ BULUNDU-YETİŞTİK
Merhaba Ayşe;
16 yaşında babaannesiyle kalan kardeşimiz için benim kına gecemde giydiğim; fakat şu an bana olmayan birden fazla gece kıyafetim var. İletişim bilgilerini bana da iletirsen sevinirim. Kendisine yardımcı olabilirim.
Sevgiler.
Y.
İlgili eposta:
Sevgili Ayşe Hanım,
Geçen yıl benim için yetişmiştiniz melek kalbinizle, şimdi de bir yakınım için yetişmenizi istiyorum (tabii mümkünse).
Pazartesi günkü yazınızda 2 genç kızı olan bir okurunuz vardı kızlarının fazla kıyafetini bağışlamak isteyen, benim bir yakınım var 16 yaşında, babaannesi ile kalıyor çok hoş cici bir kız, 1-2 ay sonra amcasının düğünü var.
Maddi durumları pek iyi değil, sizden ricam bu kızımıza da yardımcı olunması. Eğer düğünde giyebileceği bir şeyler varsa bana maille ulaşabilirsiniz.
İlginiz ve güzel kalbiniz için teşekkürler.
(Veli eniştemizle bol aksiyonlu ve aşk dolu günler geçirmeniz dileğimle)
NOT: İsmimi yayınlamazsanız sevinirim.
CEVAP: Bahsettiğin okurumun iletişim bilgilerini sana ileteceğim belki ellerinde düğünde giyilebilecek bir kıyafetleri de vardır.
CEVAP: Sevgili Y. iyi ki varsın. İletişim bilgilerini sana ilettim. İnşallah en kısa zamanda kızımızdan geceyle ilgili güzel haberler duyarız. Öpüyorum sarılarak.
Paylaş