Yetiş Ayşe

Haberin Devamı

ÜVEY BABAM ÜNİVERSİTE MASRAFLARIMI KARŞILAMAYACAĞINI SÖYLEDİ

Merhaba,

Bu yıl Eskişehir Osmangazi Üniversitesi'nde ilk yılıma başladım. Bundan bir hafta önce hafta sonu ailemin yanına gittim. Burada para harcamamıştım. 2- 3 gün burada kalırsam daha fazla para gidecekti ve çok da sıkılmıştım. Hiçbir şeyi yönetemiyor, hiçbir şeyi idame ettiremiyordum. Kafamı toplarım, rahatlarım diye düşünüyordum ve eve gittim.

Annem 6 yıl önce evlenmişti.

Her zamanki gibi yine çekingen davranmıştım evde. Fakat eve geldiğimde annem; "Kpss’ye kadar oku. Kpss’yi kazandıktan sonra seni okuldan almam gerekiyor. Çünkü seni okutacak gücüm yok. Çok fazla masraf gidiyor, ben artık daha fazla seni okutamam. Ya orda kal iş bul çalış, ya da orda ne yap ne et orda dur. Okumasan da çalış. Çünkü bu böyle olmaz. Ben seni taşıyamıyorum. Çok masraf oluyor." demeye başladı. İşin özeti olarak size bir paylaşım sitesinde yayınladığım bir türlü işin içinden çıkamadığım durumun buraya aynısını yazıyorum.

Haberin Devamı

Özet olarak; geçen hafta cuma günü Ç.kale’ye gidecek olan var mı demiştim ve Allah razı olsun ki bana biri yardım etti. İsmini vermemi istemeyebilir.

Konu şu, her zamanki gibi uzun zamandır yaptığım gibi size danışmaktan başka çarem yok. Hatta şu anda kimsem yok.

Cuma günü Çanakkale’deydim ve sevdiğimi, sözlümü gördüm. Evet, bu beni gayet mutlu etti. Allah’a şükür beni oraya gönderen de mükâfatını alacaktır. Her gece dua ediyorum.

Eve vardım.

Yaşadığımız yer küçük olduğundan dolayı, eve gitmesem beni mutlaka görürlerdi ve aileme bildirirlerdi. Eve gittim daha sonra annem şaşkınlıkla ve mutlu bir şekilde beni gördü. Sevindi daha sonra buraya neden geldiğimi sorduğunda, canımın çok sıkıldığını, burada iki gün kalıp toplanabileceğimi söyledim. Para harcamadım anne, orda harcayacak olan paramı böyle yaptım dedim. O da başladı dırdır etmeye. Üvey babam da evdeydi ve ikisi birlikte üstüme gelmeye başladılar. Film burada koptu işte.

“Neden geldin? Biz seni okumaya gönderdik. Sen böyle her hafta sonu gelecek misin?” demeye başladılar.

Haberin Devamı

İlk kez geldiğimi bir daha da gelmeyeceğimi söyledim. Fakat bu ikisi bir oldu. Ertesi sabah uyandığımda daha kahvaltı bile yapmadan, Kpss’ye kadar vaktin var. Orada ne yap, ne et mutlu olmaya çalış.

Çünkü Kpss’den sonra okuldan kaydını sildirmeye geleceğim (üniversite) bu böyle olmaz. Çok masraflı işmiş bu üniversite olayı. Biz bu yükün altından kalkamayız. Sen en iyisi Kpss’ye gir. Kazanamazsan da askere gidersin oradan sonra da bir sanayide iş aramaya başlarsın. Daha da bize yük olmazsın dediler.

Ben ne yapacağımı bilemedim. Her şey alt üst oldu. Kararları kesindi çünkü beni o gün evden kovdular.

Annem de mi üvey diye tereddüt etmeye başladım."Artık bu evde işin yok.  Şimdi pılını pırtını topla ve geldiğin yere git ve bir daha da dönme. Sana bundan sonra harçlık göndermeyeceğim. Dua et babanın emekli maaşı başlasın. Eğer başlamazsa ertesi ay okulu unut. Çünkü hiçbir şekilde ben seni idare edemem "dedi. Şu anda üniversiteye (Eskişehir’e) geri geldim. Fakat ne yapacağım hakkında en ufak bir fikrim yok. Hayatım kararmak üzere. Burada işe girip okulu mu bıraksam? Yoksa en başta başladığım yere geri dönüp iş hayatına mı atılsam? Ne yapmalıyım bilmiyorum. Kaldığım apartın kirası iki hafta sonra bitiyor. Onu nasıl öderim, kitap parasını nasıl veririm, ne yerim ne içerim, ne yaparım bilmiyorum. Sakın beni yanlış anlamayın. Benim istediğim sadece buraya kadar okuduktan sonra bana ne yapacağıma dair fikirler verirseniz memnun olurum. Çıkmazdayım çünkü. Ne yapacağımı bilmiyorum.

Haberin Devamı

Sevgilimden, sözlümden bile ayrılmayı düşünüyorum. Çünkü gelecekte adam akıllı bir mesleğim bile olmayacak ve onun hayatını da karartmak istemiyorum. Ne yaparsam bu ışık tekrar ışıldar?

M.

CEVAP: Sevgili M. üvey babanın ve de annenin tavrını anlamak mümkün değil gerçekten. Özellikle bir anne nasıl öz evladının okumasına karşı çıkar aklım almıyor.

Sen sakın okulundan vazgeçme, bak insanlar kazanabilmek için nasıl çabalıyor o okulları. Eminim ki benim sevgili okurlarım senin okuman için annenin yapmadığını yapacak ve destek olacaklardır sana. Sen yalnızca derslerine çalış. Öpüyorum seni.

…………………….

DOWN SENDROMU DOSTLUK YÜRÜYÜŞÜ 

Merhabalar;

Down Sendromu Farkındalık Aktiviteleri’nin ikinci ayağını oluşturan “Down Sendromu Dostluk Yürüyüşü” Galatasaray–Tünel arasında gerçekleşti.

Haberin Devamı

Toplumun engellilik ve engelli insan algısını pozitif olarak etkilemeyi amaçlayan Down Türkiye, yaptıkları etkinliklerle Down Sendrom’lu insanların da mutlu, bağımsız, üretken, toplumla bütünleşen bir yaşam kurabileceklerine dikkat çekiyor.

Türkiye'de ilk defa düzenlenen yürüyüşe katılanlar Tünel'e kadar davullar eşliğinde yürüdü. "Hep beraber el ele" ve "Dünya farklılıklarla güzel" yazılı pankartlar eşliğinde yürüyen grup adına konuşan Fery Elhadef, down sendromunun bir hastalık olmadığını belirterek "Amacımız algıları ve toplumdaki yanlış önyargıları değiştirmek ve down sendromlu insanların normal bir hayat yaşayabileceğini herkese göstermekti" dedi.

Haberin Devamı

Yayınınızda değerlendirirseniz seviniriz…

CEVAP: Değerlendirmez miyim, her zaman yanınızdayım. İyi ki varsınız.

…………………..

GELECEĞİN SOPRANOSU OLMAYA ÇALIŞAN ÖĞRENCİ HAKKINDA

Merhabalar,

Y.dışında okuyan ve geleceğin sopranolarından birisi olmayı hedefleyen bir Türk kızı (Burcu) için eğitim bursu aranıyor. Bu genç kız ile yapılmış söyleşiye bir göz atarsanız ne demek istediğimizi daha kolay anlayacaksınız.

İlginize teşekkürler.

Oğuz G.

CEVAP: Sevgili Oğuz, Burcu için okurlarımızdan özellikle de sanata destek veren şirketlerimizden yardım bulmaya çalışalım. Türkiye’nin gururu olsun inşallah o da.

……………..

VAJİNİSMUS

Merhaba,

Çaresizce internette neler yapılabileceğini okurken daha önceki bir yazınız geldi karşıma.  Bu yazıyı ilk okuduğumda şubat ayı olduğuna inanamadım. Zaman gerçekten aleyhime işliyor ve geç kaldığım hissine kapıldım bir kez daha.

Konu artık benim için adı gibi sevimsiz. Vajinismus. Çok saçma bir durum ama şansımı denemek zorundayım. 35 yaşında ve 5 yıllık evliyim. İnanılmaz değil mi?

Daha da inanılmaz olan üniversite mezunu kültürlü iki insanın bu durumda yaşamak zorunda kalması. Çok anlayışlı bir eşim var ama artık geç kaldığımızı düşündüğüm, çocuğumuz olmaması fikri nedeniyle paniğe kapıldım. Hem de çok!

Açıkçası çocuk sahibi olmayı istemesem ömrümü bununla geçirmeye de hazırım aslında.

Her neyse; adı sadece Zeynep Hanım olarak geçen uzmanın iletişim bilgilerini almak istiyorum. Durumumuzu da şöyle açıklayayım, eşim bir süredir işsiz ama sonsuza dek sürmeyecek elbette. Zeynep Hanım'la görüşerek durumumuz çerçevesinde ne yapabiliriz öğrenmek istiyorum.

Gerçi bu konuyu bir başkasına gidip üstelik yüz yüze anlatmak bile çok utanç verici olacaktır.

İlgilenirseniz minnettar olurum.

 K.

 CEVAP: Sevgili K. bu konuda daha sonra da epeyce okurumuzdan eposta geldi ve yayınladık. Geçmiş Yetiş Ayşeleri de okursan daha fazla bilgi edinebilirsin.  Bahsettiğin yazıyı bulup sana Zeynep Hanım’ın iletişim bilgilerini eposta ile göndereceğim. Bu hiç utanılacak bir durum değil üzme kendini yok yere. Eşin de bu kadar anlayışlı olduğu için çok da şanslısın.

 ……………

 ÇOCUĞUMUZA BEZ, SÜT, BİZE ERZAK RİCA EDİYORUM

 Merhaba Ayşe Hanım,

Yazılarınızı okuyorum. Çoğu insanın dertlerine çare oluyorsunuz.

Öncelikle tebrik ediyorum.

Benim sorunuma gelince 50 yaşında ev hanımıyım.

Şu anda sağolsun komşuma yazdırıyorum. Ben söylüyorum, o da yazıyor.

Eşim 2 ay önce iş kazası geçirdi.

Şu an çalışamıyor ben de bu yaşta merdiven silerek eve katkıda bulunuyordum ama talihsizlik merdivenden düştüm, ayağım kırıldı.

Ben de evde oturuyorum mecburen evimiz kira hiç bir sosyal hakkımız yok ne Ssk, ne emeklilik.

Sonumuz meçhul, ev kiram birikti elektriği de kestiler. Kızım eşinden boşanıyor, 2 yaşındaki çocuğuyla yanımda kalıyor.

Ben bu durumdayım diye o da çalışamıyor. Çocuğa bakacak kimsemiz de yok.

Ben yardım severlerden bize yardım etmelerini istiyorum kaza raporlarını da sunabilirim. İş göremiyoruz, ne olur yardım edin.

Çocuğumuza bez, süt, bize erzak rica ediyorum.

Bu yaşıma geldim bir gün yüzü göremedim. Huzurlu ne bir çayımız oldu, ne bir yemeğimiz.

İşte böyle Ayşe Hanım, dert çok yine de şükrediyorum, isyan etmiyorum beterin beteri var.

Sevgilerimle bilgilerimin yayınlanmamasını rica ediyorum isteyen olursa siz verirsiniz şimdiden Allah razı olsun, çok teşekkürler.

E.K.

CEVAP: Sevgili E. Her ikinize de geçmiş olsun öncelikle. Bazen geldi mi böyle her şey üst üste gelir. Moralinizi bozmayın geçer inşallah hepsi. Okurlarımız size gerekli erzak ve yardımı göndereceklerdir eminim.

………………………

NİŞAN ELBİSESİ VE ÇEYİZ İHTİYACI

Sevgili Ayşe Abla,

Ben 24 yaşında yeni nişanlanacak bir bayanım. Velâkin nişan elbisem bile yok daha ve durumumuz olmadığı için de olmayacak.

Bırakın satın almayı, kiralamak gibi bir lüksümüz bile yok. Şimdiden kara kara düşünüyorum.

İnanın çok sevdim, kavuşalım dedik ama durumumuz olmadığından bazı şeyleri hiç bir şekilde yapamıyoruz.

Benim çeyizim bile yok. Şimdi buradan belki madem öyle neden evlilik yapıyorsun ya da durumu iyi birini bulsaydın gibi bile yorumlar gelebilir ama benim halimi de anlayacak birileri olduğunu düşünerek bu yazıyı yazmaya karar verdim.

Bana yardım edecek birileri olursa çok sevinirim ablacım nişan elbisesi ve ayakkabıya ihtiyacım var, lütfen yardım edin bana.

(38 bedenim, kapalıyım, 37 numara ayakkabı giyiyorum)

Şimdiden çok teşekkür ediyorum.

S.

CEVAP: Sevgili S. sen doğru olanı yapıyorsun, sevdiğin kişiyle evlenmek istemenden daha doğru ne olabilir ki. Birlikte çalışır her şeyi yaparsınız zamanla. Şimdi senin bu epostanı okuyan benim sevgili okurlarım da sana öyle bir çeyiz düzerler ki şaşar kalırsın.

………………………..

YEŞİL SATEN ÇOK GÜZEL BİR GECE ELBİSESİ 

Kuzenimin düğünü için yeşil saten çok güzel bir gece elbisesi almıştım. Sadece bir kere giyebildim. Modası geçmiş bir elbise değil. Bir daha hayat şartları benim o tür ortamlara girmeme izin vermedi. İçimden de hiç gelmedi açıkçası. Ama onun içinde kendimi çok güzel hissetmiştim. Bu elbisemi ihtiyacı olan biriyle senin aracılığınla paylaşmak istiyorum. Elbise 36-38 beden giyenlere olur. Ben hemen kargoyla gönderebilirim.

Banu

CEVAP: Canımsın Banum, bundan sonra Allah seni hep güldürsün inşallah, her zaman yanındayım ve hep çok mutlu olmanı istiyorum sarılarak öpüldün.

Elbise nasıl bir şey? Yukarıda nişan elbisesi isteyen okurumuza uyar mı? O kapalı olduğunu yazmış, seninki nasıl bir model bilgi verir misin?

…………………

BORÇ İSTİYORUM 

Ayşem seni canlı canlı göreceğim artık televizyonda demek, ne kadar güzel bir haber saat kaçta yayınlanır peki? İşyerinde gizli saklı, patronun odasından izleyeceğim denk getirip mutlaka, maillerim artık sana geliyor, öncekiler gelmemişti sanırım.

Benim ricam sadece geri ödemek şartı ile belli bir miktar, çocuklar için tatil istemiştim ama vakit geçti. Çok da şart değil, zaten seneye ne yapıp edip götüreceğim.

Zekâ küpü afacanları sana ekte resimlerini gönderiyorum. Bunu senden istemek zorunda kalmak canımı sıktı ben dostluklara böyle şeyleri karıştırmayı sevmem, bana kalırsa sen de candan bir dost, gerçek bir arkadaşsın senin yüreğin delikanlı ama mecbur kaldım. İşsizlik süresince bazı hastane masraflarına, neyse kuzum bana yardımcı olabilmen dileği ile…

Kendine iyi bak, bebeğin Begüm’ü öp benim için. O senin gözünde halen bir bebek tahmin edebiliyorum. Görüşmek üzere, saygılarımla.

M.

CEVAP:  Çocuklar annelerin gözünde hep küçük kalırlar hiç büyümezler.

………………….

GÖRME ENGELLİ OKURUNUZUM 

Sayın Aral,

Yeni televizyon programınızda başarılarınızın devamını diliyorum.

Bu arada Sayın Aral, ben 5 yıl önce boşandım eşimden ve o da evlendi. Yani bizim barışma olasılığımız kalmadı. Zaten olsaydı da barışmazdım.  Böyle bir çarem de yok. Ya ben ve benim gibiler ne yapacak efendim? Yani bekârlar ne yapacak?

Üstelik ben görme engelliyim. Bizi beğenen âşık olan da yok efendim.

Sayın Aral, tabii ki yukarıda beğenen de yok ibarem bir şakadan ibaret. Ama insan engelli olunca her şey zora giriyor. Biriyle tanışmak bile o kadar zor ki. Ona kendini kabul ettirmek o kadar zor ki efendim. Gerçi ülkemizde bir engelli için yaşamın her alanı o kadar güç ve zor ki.  Her konuda illaki kendimizi ispat etmemiz bekleniyor.

Bu durum da insanı ister istemez üzüyor efendim. Ne yapalım, yaşamak zorundayız, hem de her şeye rağmen...

Saygılarımla.

S.

CEVAP: Sevgili S. engeller yeter ki zihinlerde, kalplerde olmasın. Biriyle tanışmak hepimiz için zor, senin durumun belki bir derece daha zordur yaşamadan bilinmez ama inan hepimiz benzer sıkıntıları yaşıyoruz. Hele bu devirde birine güvenebilmek kalbini açabilmek gerçekten çok zor. Ama bakarsın bu köşeden sana bir talip bile çıkar ne dersin? Şaka bir yana her şeye rağmen yaşamak güzel, tadını çıkartmaya bak.

…………………………..

AYŞE BU ÇOCUKLARA YARDIM LAZIM 

Ayşecim biz sadece 20 gerçek çocuk sevdalısıyız. Bu dünyada yalnız kendi çocuklarımızın kıymetli olmadığını, orada bir çocuğun hayatını değiştirebilecek güçte olduğumuzu düşünen bir avuç insanız.

Daha önce bazı yardım derneklerinin başındaki kişilerin kendi çıkarlarını gözettiğini görüp midesi bulanan ve "biz varız" diyen birkaç kişiyiz.

Kurulalı daha 2 ay oldu ama Van Yanalyol İlköğretimokulu’na ve bayramda da Siirt Pervari Çat Köyü’ndeki çocuklara oyuncaklar, kırtasiye malzemeleri, kıyafet ve en önemlisi sevgi götürdük, kucak götürdük. Onlarla oyunlar oynadık, günlerce onlarla kalıp İngilizce, resim, oyun atölyeleri kurup onların gözlerinin içine baktık.

Kısacası Ayşecim, biliyorum çok yoğunsun kısa tutuyorum. O çocukların ihtiyaçları var. Hep abisinin ayakkabısını ya da lastik ayakkabı giydiği için ayak numarasını bilmeyen bu yavrulara bizim amatör gönüllerimizin yanında götürebileceği çok şeye ihtiyaç var.

Biz etrafımızdaki, yakınımızdaki herkesi bu çocuklardan haberdar etmek istiyoruz. Yardımlarını bekliyoruz.

CEVAP: Ne güzel bir girişim bu, harikasınız. Keşke herkes gidip çocuklarla ilgilenebilse. Eminim ki ilgiye her şeyden fazla ihtiyaçları var. Bir dahaki kampanyanızda bilgilendirirsen okurlarımız da destek olmak isteyeceklerdir.

…………………………

GIDA MÜHENDİSLERİ SESLERİNİ DUYURMAK İSTİYOR

Bizler çeşitli zorluklarla üniversite okumuş ve Gıda Mühendisi sıfatı ile mezun olmuş bireyleriz.

Fakat ülkemizde bildiğiniz üzere gıda mühendisi istihdamı yerine hükümetin veteriner hizmetleri, ......bitki sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu tasarısını gündeme getirerek gıda teknikerlerinin sorumlu yöneticilik yapması engellenmek istenmekte ve daha önemlisi gıda güvenliği tehlike altına alınmaktadır.

Söz konusu işletmeler 10 kişiden az personel çalıştıran ve 30 bg gücünden az makina gücü kullanılan yani tabiri caizse çoğunluğu merdiven altı işletmelerdir.

Bu tür yerlerde sorumlu yöneticilik kaldırıldığı takdirde insan hayatı hiçe sayılacaktır. Bunun mantığını gıda mühendisleri olarak anlayamamış bulunmaktayız.

Ayrıca bizim mesleğimize de verilen değer aşikârdır. Kpss sınavına giren yaklaşık 7300 gıda mühendisi vardır, fakat bu sene de atamalar tahminen 40-50 kişi arasında kalacaktır. Sizlerden ricamız gıda mühendislerine olan gereksinimden bahsederseniz gıda terörünün önüne geçilebilir ve bizler başka işler yapmak yerine, mesleğimizi yapabiliriz. Bizler Ptt’de ya da Ssk’da memur olmak istemiyoruz.

Bizler mesleğimizi yapmak istiyoruz.

AB uyum süreci çerçevesinde gıda mühendislerinin öneminin kavranmasını istiyoruz. Ülkemizde gördüğünüz üzere yazılı ve görsel medyanın gücü aşikâr. Tek manşetle kaleler yıkılıyor, tek manşetle gündem değişiyor. Fakat biz medyayı bu yönüyle değil mesleğimizin önünü açıcı bir şekilde kullanmak istiyoruz, tabi ki sizlerin de desteği ile. Gıda mühendisliği fuzuli bir bölüm değildir. Halk sağlığı ve gıda sağlığını sağlamak için olması gereken bir meslek dalıdır. Sizin de gıda güvenliğine ne denli değer verdiğinizi biliyoruz ve sizlerden yardım istiyoruz.

Tüm Gıda Mühendisleri adına.

Cihan Çimen

CEVAP: Sevgili Cihan maalesef ülkemizde herkes eğitimini aldığı işi yapma fırsatını bulamıyor. İnşallah bu durum yalnızca siz gıda mühendisleri için değil diğer tüm uzmanlar için değişir.

……………………………..

SANATÇI ADAYINA BURS 

Sayın Aral,

Merhaba…

Sevgili küçüklerim, büyüklerim, arkadaşlarım…

“Aiyy yine bir şey mi var, bir şey mi oldu bu kıza?!”…

Yok, öyle sandığınız gibi değil! Şükürler olsun, şu an sağlığım yerinde…

Peki o halde bu mesaj neyin nesi?!...

Sizlere tanıtmak, sizlerle tanıştırmak istediğim birisi var; ismi Kayhan…

Bir sanatçı adayı… Donanımlı, eğitimli bir sanatçı olmak için yıllardır uğraş veriyor. Amatör olarak başladığı tiyatro çalışmaları bir konservatuar sınavı kazanarak sonuçlandı.

Kayhan, geçen sene kurulan ve benim de ders vermiş olduğum Alanya Belediyesi Özel Güzel Sanatlar Akademisi Belediye Konservatuarı’nda yirmi beş yaşından dolayı yarı zamanlı eğitim gördü.

Tüm öğretmenleri gelecek vaad ettiğini söylediler. Kıbrıs’taki Yakın Doğu Üniversitesi Sahne Sanatları Fakültesi Oyunculuk Bölümü Özel Yetenek Sınavını yarı burslu olarak kazandı.

Buraya kadar iyi… Ne yazık ki, ailesinin onu orada okutma olanağı yok…

Şimdi ben diyorum ki; yetenekli, genç bir sanatçı adayına destek olabilir miyiz acaba?

Okulun bir yıllık maliyeti 12.000TL. Bunun henüz 2.000’i sağlanmış durumda. İşin fenası bu paranın 6.000’i acil… (önümüzdeki hafta başı) ve sonra da işi hayırlısıyla tamamına erdirmeli. Olur a, belki de içinizden biri bursun tamamını da karşılayabilir… (aiyy ne güzel olur!)

Bir ağabeyimin fikri ve yönlendirmesiyle şöyle bir sonuca vardık:

Siz alttaki hesap numarasına, ‘Kayhan Y. eğitim bursu’ açıklamasıyla sizin için mümkün meblağı yatırın. Belki de Türkiye’nin yakın zamandaki yeni Cihan Ünal’ının eğitimine kocaman bir destek veriyor olacağınızı lütfen unutmayın (bonkör davranın)…

Parayı toplayıp Kayhan’a okula gitme şansını tanımamız halinde zaten durum harika! Ancak olmazsa göndermiş olduğunuz paraları hesaplarınıza iade ederim.

Ve her birinize ilginizden dolayı teşekkür ederim.

Bu mesaj hiç aklımda yoktu; size yazmamı kuzenim önerdi.

Ne güzel fikir...

Geç kalmamış olma ümidi ve güzel günler dileklerim ve sevgilerimle,

Didem

CEVAP: Sevgili Didem banka hesap numarası yayınlayamıyorum ancak yardım etmek isteyenlerle iletişim bilgilerinizi paylaşacağım. Umarım bu yetenekli arkadaşına burs bulunur. 

……………….

ÇOCUKLARI KORUMAK İÇİN KARATE Mİ ÖĞRETMELİ 

Ayşe Hanım merhaba,

Ben sizi yaklaşık 2-3 ay önce okumaya başladım ve inanın yazmadığınız günler arşivinize girip eski yazılarınızı okuyorum. Bugünkü Hürriyet'te Kayseri' de 1 yıl önce bayram günü kaybolan çocuklarla ilgili gelen ihbar mektubunu okudum ve hemen size yazmak istedim.

Ben de 3 çocuk annesiyim ve her geçen gün çocuklarımın geleceği için daha çok endişeleniyorum. Onlara bir yandan iyi bir eğitim aldırıp kendi ayakları üzerinde durmalarını sağlamak isterken, bir yanda karate, aikido, judo, tekvando vb kendilerini savunmalarını öğrenecekleri ne varsa öğrettirmek istiyorum ama biliyorum ki ne kadar tedbir alırsanız alın, kaderin önüne geçilmiyor (Cenabı Allah hepimizin evlatlarını korusun ve iyi yazılar yazsın inşallah). Benim sizden istediğim çocuklara karşı uygulanan bu şiddetleri (organ mafyası, tacizler, sokağa bırakılan çocuklar, öz veya üvey ebeveynlerinden şiddet gören çocuklar, uyuşturucuya alet olanlar vb) zaman zaman köşenize taşımanız ve sürekli gündemde tutmanız. Bu isteğim belki mümkün değildir, belki mümkündür ama sizin gibi bir annenin elinden geleni yapacağına eminim.

Sağlıcakla ve kızınızla kalın.

Pamuk

CEVAP:  Pamuk Hanım gerçekten isminiz gibi pamuk bir kalbiniz var. Çocuklarımız tabi ki önce Allah’a emanet ama devletimiz de suçu önlemek için gerekli tedbirleri arttırmalı, çocuklarımızı korumalı. Bu arada bizler de çocuklarımızı bu konuşarda bilinçlendrmeli, kendilerini gerektiğinde korumalarını sağlayacak eğitimi vermeliyiz. Bu illa karate yapmayı öğrenmesi demek değil. Yabancılarla doğru iletişimi kurmayı da öğretmeli, bir şekere, güzel bir söze kanmamayı öğretmeliyiz onlara.

…………………..

KÖŞE YAZMAK İSTİYORUM

Merhabalar;

Ben Hürriyet gazetesinde ufak bir köşe yazmak istiyorum. ''Şimdi sen kimsin ki böyle bir şeyi demeye bile cesaret ediyorsun ?'' diyebilirsiniz. Tabi ki hakkınız da var. Ama kendime güveniyorum. Böyle bir şeye çok ihtiyacım var. Size danışayım dedim. Samimiyetinizden doğan affınıza sığınarak böyle bir e-posta yazıyorum. İlkyazımı size yollayayım siz bir fikir edinin. Ama lütfen olumlu olumsuz bir cevap bekliyorum lütfen. TEŞEKKÜRLER

C.

CEVAP: Sevgili C. Hürriyet gibi büyük bir gazetede köşe sahibi olmak hiç de kolay değil. Her gün bu şekilde onlarca eposta alıyorum. Bu sadece bana gelenler. Diğer gazeteci arkadaşlarıma da eminim daha da fazlası gidiyordur. Öncelikle çok okumalı araştırmalı ve çok yazmalısın. Yazdıklarından iyi olduğuna inandıklarını da bizlere göndermeye devam et. Başarılar.

……………………..

YELİZ’İN KAMPANYASI

Ayşe Abla

Kampanyada çok güzel şeyler oluyor çok mutluyum. Bak bir kaç örnek vereyim; ferdi girişken ve Hakan Soyaklı iki sene önce annelerini kaybetmiş, babalarıyla yaşayan iki kardeşin bu seneki araç – gereç masraflarını karşıladı.

Ayhan Seval felçli bir babanın çocuğuna gönderdi ihtiyaç listesini.

Evren Şehri ve arkadaşları dört kişiye yardımda bulundu.

Bir kapıcının iki çocuğuna da gönderildi malzemeler.

Torununa bakan yaşlı bir teyzeye de torunu için gönderdik.

Merve arkadaşımız olmayan kıyafetlerini başka bir ihtiyaç sahibine gönderdi ve daha neler neler.

 Ama en güzeli neydi biliyor musun; Evren Hanım’ın anaokuluna çok gitmek isteyen ama maddi sıkıntılar yüzünden gidemeyen küçük bir kardeşimizin masrafını üstlenmesi.   O küçüğün mutluluğunu hayal edebiliyorum.

Her şey çok güzel sana da böyle bir şeye vesile olduğun için teşekkür ediyorum. Araştırınca o kadar ihtiyaç sahibi insanlar çıkıyor ki.

Bize lazım olmayan şeyleri başkasına göndererek, hem onu atmadan kurtulmuş oluyoruz hem de bir başkasını mutlu ediyoruz.  Güzel şeyler yapıyoruz.

 Başta vesile olduğun için sana sonra yardım eden adı burada geçen ve geçmesini istemeyen herkese çook teşekkürler.

Yeliz Dönmez

CEVAP: Yelizcim harikasınız. Gözlerim dolu dolu okudum epostanı. Siz böyle güzel şeyler yapın ben hep vesile olurum. Sarılarak öpüyorum hepinizi.

……………….

ANNEMİ İSTİYORUM

Sevgili dostlar,

http://www.anneyiz.biz/yazarlar/annemi-istiyorum_aby7857991.html

Bu yazıyı okumanızı ve bize ekipçe destek olmanızı rica ediyoruz.

Bu işi birlikte yapabiliriz.

Hedefimiz 500.000 imza ile meclisin dikkatini çekebilmek!

Yardımcı olursanız çok seviniriz...

Çok sevgiler

Pınar Reyhan Özyiğit

09/2010

Anneyiz.Biz

yeni ANNE & yeni HAMİLE

Hürriyet Çocuk Kulübü & Gazetesi

CEVAP:  Her çocuğun anne sütünden olabildiğince çok faydalanması gerekli. Anneleri çalışan bebeklerin cezalandırılmaması için bu kampanyaya destek vermekte yarar var. Bebeklerin daha fazla anne sütü içmeleri için destek olalım.

……………..

AYŞE ARA BENİ

Ayşe Günaydın,

Gadasını aldığım, bilirim yoğunsun. Bilirim yeni işler projeler, kendine zor yetişirsin. Ama inan meler duruma geldim. Aha, al işte meliyorum. Ayşeeee, meeeeeee! Yetiş banaaaaaa!

Kuzum, sabahın köründe perdeleri kopartan Tekir ve Pamuk yüzünden evde eşimle birbirimize girdik. Kedilerin gitmesi üzerine verdiği nutuk, çocukların kafasını okula gitmeden iyice karıştırdı. Ben sinirlendim, o sinirlendi derken evde bir hengâme. Çizdim, kayışı sıyırıp attım kendimi dışarı. Al işte, sitenin kedileri peşimde. “Bunları da alıştırdın, her sabah akşam yem vermeye. Evdekiler yetmiyor, bir de sokaktakiler.” Ya sabır! Geldim ofise. Ayaklarım gitse de geri, geri. Para, hayatın temeli. Kazanmak ve yaşatmak zorunluluğu. Ne fena değil mi? Sevmeden yapmak bir işi.

Şimdi sana yalvarma ve dahi yakarma modundayım. Kuzum, bugün bana bir el atsan. Küçücük bir zaman dilimine sıkıştırsan beni. Seni rahatsız etmenin üzüntüsü de yapıştı üstüme. Neden sana yapıştım, seni çok kendimden bulduğum için olsa gerek. “Her kendinden bulan yapışsa bana, niçe olur halim?” diyeceksin. Evet, onda da haklısın. Amaaaan, ne diyeyim. Sen haklısın. Ben bitkinim. İnsanlar garip. Kafam karışık. Hayat kısa. Zaman azalıyor. Yeni bir sahne, yeni bir rol. Bana bir perde açmanı çok istiyorum. Sen, tuttuğunu koparırsın.

Laf uzadıkça uzuyor. Zamanını çalıyorum. Beni anlayacağına inanıyorum. Lütfen beni ara. Kısa bir mola zamanın olunca. Bugün ha!

Yetiş Bana!

Sıkıntıların üstüme çöktüğü bir gün geçirirken ümitle bekledim inan tüm gün, ararsın diye. Boğazım sıkılmakta ve hatta camdan atlama planları peşindeyim.

İşler neden böyle ters gidiyor anlamadım gitti. Vardır her şerde bir hayır.

Yok mudur, zerre kadar hatırı dörtlükler dolu yakarışların?

Fanidir bu beden de, emanet içinde can.

Ya eremeden dosta giderse emanet bedenden.

Ben neyleyim kopup bedenden düşünce toprağa.

Geç olmaz mı yetişmek için son duaya dosta?

Ne kötü söz çıkar ağzımdan ne dilek aklımdan.

Dosta dua hep dilimde, gönül küser umduğu yere.

Kifayetsiz kalınca dosta anlatılanlar dörtlüklerle.

Zorda bırakıyor mu dostu şair bile bu dilekle?

Değmeden beden toprağa, dostla sohbet vasıl ola.

Niyeti odur ki, şair şiir yaza dörtlük düze.

Olmadı birkaç satır, anlayana, anlamayana.

Çakılıp kalmış şimdi ruh bir masa başına.

Çıkmaz mı dosttan yardım sıkıntıdaki bu ruha?

Bir tanış gerek olmuş şimdi her yolda, ışık olmasa da.

Yok ki bir tanış senden gayri tuta elden yürüte doğruca.

Bir kapı açılsa, hayal bu, şair dosta yaslana.

Girip yüzün ak tutup kalemin kullana.

Aç mı şair dersen, şükür Rabbim yetire.

Vardır üç beş her ay şaire rızk diye.

Sağlıkla mutlu kal.

Gülay

CEVAP: Sevgili Gülay kendini ne de güzel hatırlatmışsın, kalemine sağlık. Azıcık sabır, yetişeceğim. Bu ara yeni program telaşından kimseleri arayamıyorum. Kusuruma bakmayın artık. Yeni bir sahne, yeni bir rol demişsin, bu konuyu biraz açar mısın? Sevgiler.

…………..

2 YAŞINDAKİ KIZINA KIŞLIK KIYAFET TALEBİNDE BULUNAN OKURUNUZ

Ayşe Hanım Merhabalar,

Yazılarınızı ilgiyle takip ediyorum.

27.09.2010 Yetiş Ayşe Köşesinde,

2 yaşındaki kızına kışlık kıyafet talebinde bulunan okurunuzun adresini rica ediyorum.

Sevgiyle kalın.

Neslihan

CEVAP: Neslihancım iletişim bilgilerini sana ileteceğim. Şimdiden desteğin için teşekkürler.

………………..

Ayşe Abla

2 yaşındaki kızı için kışlık kıyafet isteyen bayanın iletişim adresini rica ediyorum.

Kızım 3 yaşında geçen seneki kışlıklar olmuyor onları yollayabilirim.

Birde ayak no.sunu yazarsa sevinirim.

Öpüyorum.

Özge

CEVAP: Sevgili Özge iletişim bilgilerini sana ileteceğim, harikasın, kucaklayarak öpüyorum seni.

………………….

Merhaba Ayşe Hanım,

27.09.2010 tarihli yazınızdaki "K" isimli hanımefendinin kızı için kıyafet yardımında bulunmak istiyorum. Kızının yaşı, adres bilgileri vb. hakkında tarafıma bilgi iletebilirseniz çok memnun olurum.

İyi çalışmalar, saygılar.

MELTEM

CEVAP: Meltemcim bu hafta da benzer bir talep var her ikisinin de iletişim bilgilerini sana ulaştıracağım.

………………

ÇOCUĞUNA KIYAFET İSTEYEN OKURA YARDIM

Merhaba Ayşe Abla,

Ben Ankara’da yaşıyorum. Öğrenciyim.

Yetiş Ayşe yazınızda çocuğuna kıyafet isteyen hanımefendiye yardımda bulunmak istiyorum.

Elimden geldiğince tabi ama en azından biraz rahatlatabilirim belki onları. Böylece ameliyat olacak çocuğuna daha çok odaklanabilir. En azından bir kaç parça kıyafet gönderebilirim diye umuyorum. Ancak nereden ulaşabileceğimiz yazmıyor sanırım. Gerçi içim elvermedi diğerlerini okuyamadım ama umarım mutlu edebilirim. Şimdiden teşekkürler, hem paylaşımlarınız hem de ilginiz için. İyi akşamlar.

Eda

CEVAP: Edacım harikasın.  Bu hafta da benzer bir talep var her ikisinin de iletişim bilgilerini sana ulaştıracağım. Sen tercih yaparsın.

Seni öpüyorum ve başarılar diliyorum derslerinde.

………………………

BENİ TERK ETME

Sayın Ayşe Aral

İnsanlar yazlıklarına giderken evlerine köpekler aldılar.

O hayvancıklar önce aileleri ile mutlu yaşadılar ama yaz sonunda çok büyük bir ihtimalle sahil şehirlerindeki sokaklarının vahşi koşullarına terk edildiler. Artık ıssızlaşmış bu sahil şehirlerinde umutsuzca ailelerini arayacak, onları özleyecek, bir kuru ekmek için gittikleri kapılardan taşlanıp dövülecek ve en sonunda zehirli bir parça et ile iç organları parçalanıp kıvranarak can verecekler.

Onlar ailelerine BENİ TERK ETME !! diye sessizce yalvarıyor, usulca sesleniyorlar...

Çünkü TERK EDİLMEK insan hayvan ayırmadan tüm canlılara ayni acıyı veriyor.

HAYTAP Hayvan Hakları Feredasyonu olarak "BENİ TERK ETME !!" kampanyası ile yaşanan bu dramı topluma anlatmayı amaçlıyoruz.

"İnsanlara hayvanlarını terk etmemeleri, özellikle sahil şehirlerindeki vatandaşa ve belediyelere ise bu talihsiz canlara sahip çıkmaları çağrısına" yazı ve haberlerinizde yer vermeniz, ıssız sokaklarda "yakıcı yalnızlığa" ve "vahşi ölümlere" mahkûm olmalarının en aza indirilmesine büyük katkı sağlayacaktır.

Saygılarımızla...

HAYTAP Hayvan Hakları Federasyonu

Yönetim Kurulu adına

Zeynep Tekin

CEVAP: Kampanyanızı gönülden destekliyorum. Bu hayvancıklar oyuncak değil. Bakamayacağınız hayvanı çocuğunuza oyuncak diye alıp 2 gün sonra kapının önüne koymayın. Nasıl doğurduğunuz çocuğu sokağa atamazsanız bu hayvancıkların da bakıma ve sevginize muhtaç olduklarını unutmamak gerek.

…………………..

TÜRK ÖĞRENCİLER İÇİN 600 BİN TL TUTARINDA BURS

Merhaba,

İngiltere'nin köklü eğitim kurumlarından Westminster Üniversitesi Türk öğrenciler için 600 bin TL tutarında burs vereceğini açıkladı.

Konu ile ilgili basın bülteni ve görselleri ekte bulabilirsiniz.

Saygılarımla

Önder Kiremitçi

 CEVAP: Geçen hafta burs bilgisi soran okurumuza da yanıt olsun epostanız. Teşekkürler.

……………………

CANIM ANNEM

Anne Ayşe,

Birçok farklı duygu ve umut enstantaneleri arasında, benim de sizden bir istirhamım olacak...

Küçük bir kız bir çocuğunun annesini koşulsuz düşkünce sevmesi gibi, çok sevdiğim Canımcım'ı (her zaman öğrencilerini aydınlatmış, Devrim tarihi öğretmeni, gerçek Atatürkçü, sevgiyi bilen; Canan GEREMELİ)  son günlerde istemeden çok üzdüm ve yordum.  Siz de bir annesiniz, sevmenin gücünü ve affetmenin içgüdüsünü iyi bildiğinizi düşünüyorum.

Buradaki varlığınızın bana köprü olup Canımcım’ın beni affetmesini diliyorum. Onun için her şeyi yaparım, çünkü çok seviyorum.

Duygu

CEVAP: Sevgili Duygu böyle bir özre kim hayır diyebilir ki. Anneciğinin ellerinden öpüyorum ben de, sevgiler.

………………….

HÜRRİYET GAZETESİ KEYİF EKİ

 Merhaba,

Yurtdışında yasıyorum. Gazetenizin çok çok sıkı bir okuyucusuyum. Burada da gazeteyi internetten takip etmeye çalışıyorum. Keyif ekini internetten okuyamadığım için Hürriyet’in iletişim bölümüne ve orada ana yazar olarak çalışan Ömür Gedik’e mail attım. Hiç bir cevap alamadım. Ömür Hanım’a attığım mailin ulaşmadığını düşünmek istiyorum. Aksi takdirde kırılıp yazılarını okumaktan vazgeçeceğimden korkuyorum çünkü.

Sizin aracılığınızla bilgi almak istedim, bana nasıl yardımcı olabilirsiniz?

Şimdiden teşekkürler, sevgiler,

Banu Olcay

CEVAP: Sevgili Banu, eminim Ömür Gedik vakit bulamadığı için cevaplayamamıştır. Bu yazını okur sanıyorum. Yeniden eposta göndermeyi dene. Okumaktan vazgeçme.

…………

SKOLYOZ AMELİYATI OLACAK 16 YAŞINDAKİ KIZA YARDIM

 21.09.2010 tarihli skolyoz ameliyatı olacak 16 yaşındaki kıza yardım isteyen arkadaşa;

ameliyatında kullanılacak malzemelerin satışını yapmaktayız. Bu malzemeleri temin edebiliriz.

Hangi özel hastanede ameliyat olacağını ve diğer bilgiler için benimle irtibata geçerlerse yardımcı olmak isterim.

Acil şifalar diliyorum.

Ş.

Telefon numaramı ve adımı açıklamazsanız sevinirim.

CEVAP: Sevgili Ş. Nasıl güzel bir haber bu. Harikasın, iletişim bilgilerini paylaşacağım en kısa zamanda. Sevgiler.

………………..

KIZI FRANSIZ DİLİ VE EDEBİYATINDA OKUYAN HANIMA YARDIM 

Ayşe Hanım merhaba,

Fransız Dili ve edebiyatında kızı okuyan hanımın iletişim bilgilerini alabilir miyim acaba? Hani şu banka kredisi ve anne babasının aylığı ile geçinmeye çalışan bayan... Bu haftaki en son maildi... daha öncesinde de yayınlanmıştı...

Benim ilkokula giden iki kızımın bakımı için yardımcıya ihtiyacım var. Belki hanıma yardımcı olabilirim...

İsmim saklı durursa memnun olurum

CEVAP: Harika, benim isimsiz meleklerim seviyorum sizi. Tabi ki hemen göndereceğim iletişim bilgilerini.

…………………

URFA’DAKİ OKUL İÇİN YARDIM

Ayşe Hanım merhaba,

Urfa'daki anaokulu için malzeme yardımında bulunmak istiyorum. İlgili bilgileri iletebilir misiniz?

Teşekkürler.

Görkem

CEVAP: Tabi ki, iletişim bilgilerini epostayla ileteceğim. Sevgiler, desteğinize teşekkürler.

………………..

ANAOKULU KAMPANYASI

Ayşe Hanım merhaba.

Ben Bursa'dan Nilsen.

Anaokulu kampanyasına nasıl katılabilirim? Malzemeleri nasıl nereye ulaştıracağız? Çok sayıda mı olması gerekiyor, alabildiğimiz kadar mı? Lütfen detaylı bilgi verirseniz sevinirim. Teşekkürler.

CEVAP: Sevgili Nilsen bilgileri sana eposta ile göndereceğim. Çok sayıda olması gerekmiyor. Ne demişler damlaya damlaya göl olur. Herkes elinden geleni gönderse tüm ihtiyaçlar karşılanır.

……………….

STAJ

Merhaba ben Marmara Üniversitesi gazetecilik 2.sınıf öğrencisiyim. Daha önce de size yazmıştım, geleceğim için bir yerlerden başlamak istiyorum. Staj için birçok yere başvurdum ama açıkçası bana dönen olmadı. Bu konuda ne yapmalıyım? Yardımcı olursanız çok sevinirim.

Buket

CEVAP: CVini gönder bakalım gazetedekilerle bir konuşayım stajyer ihtiyaçları konusunda.

…………………….

BENİM İÇİN DUA ET ABLACIĞIM

 Merhaba Ayşe Ablacım

Abla dedim ama sadece saygıdan (bizim gözümüzde çıtırıksın Ayşe Ablacım 

Ne zamandır yazmak istiyordum ama nedense hep erteledim. Biraz önce 'bazen bir adamın gitmesi iyi oluyor' adlı yazını okudum ve face’den paylaştım,  dedim ki kendime

'Hadi D. yaz okur mutlaka bir gün ve sana yazıyorum şimdi her ne kadar yazını okuyup duygusala geçiş yapıp gözlerim dolsa da keyifliyim sana yazdığım için.

Ayşe Ablacım öyle tuhaf ki kendimi sana çok benzetiyorum. Ben birini çok sevdim ve erken bir yaş ama 23 yaşında evlendim onunla. Malatya’ya gelin gittim.

Eşim evlendikten sonra çok değişti. Cicim ayımız bile olmadı sürekli tartıştık, birbirimizi yedik. Ben çok mutsuz oldum, o da bana yardımcı olmadı. Bir gün yine tartıştık ve ben eşyalarımı toplayıp İstanbul’a geldim.(bundan önce de gecenin bir yarısı aldım eşyalarımı İstanbul’a geldim. Sabah 4 gibi İstanbul’daydım eve de gidemedim havaalanında bekledim sonra eşim aradı ve Malatya’ya dönmemi istedi. Ben de biletimi aldım çok özlediğim arkadaşlarımı görüp döndüm.

Bu huyum kötüydü biliyorum ama onunla hep konuşmaya çalıştım ama dinlemek istemiyorum sıkıldım deyip başka odaya giderdi. Bazen de benim yapacağım bu kadar deyip kesip atardı.

Ailemin yanına geldim çok üzüldüler tabi. Eşim ve ailesi hiç aramadı beni. Annem aradı gel konuşalım diye. İşim var dedi ve gelmedi öylece bitti.

6ay evli kaldık ama net olarak 3buçuk ay. İlk başlarda çok üzüldüm ama hayata küsmedim rahatladım hatta. Çok seviyordum ama en mantıklısı ayrılık olduğu için pes ettim.

Birbirimize saygımız azalmıştı ve ben çok mutsuzdum o da buna seyirci kalıyordu. Neyse bitti ayrıldık her şey güzel olacak sandım ama maalesef öyle olmadı.

Babaannem alzheimer hastasıydı hastalığı çok ilerledi. Onun gözlerimizin önünde erimesine çok üzüldüm ve depresyona girdim antidepresanlarla iyi oluyordum. Babaannemi kaybettik. Ben iş bulamadım ve en kötüsü iş konusunda ailemin baskısı.

Bense çalışmayı çok seviyordum ve bir o kadarda istiyordum. Mutlu olmak için çalışmak istiyordum ama ailem bunu anlamıyor benim çalışmak istemediğimi düşünüyolar ve ben kendimi bu evde fazlalık gibi görüyorum artık.

Biraz alınganlık da var ama hiç anlayış göstermediler bana ve benim kendime güvenim de kalmadı eskisi kadar.

Başını şişirdim Ayşe Abla kusura bakma. Senden bir isteğim var benim için dua et. Sadece mutluluk istiyorum. Seni az da olsa tvden gördüğüm ve yazılarını okuduğum kadar tanıyorum ama çok iyi bir insan olduğunu hissediyorum bu yüzden duanı eksik etme olur mu? Kocaman öpüyorum seni ve kızını.

İyi geceler.

D.

CEVAP: Sevgili D.   gencecik yaşta evlenip pişman olmuşsun. Şimdi kendine bir iş bulup ayaklarının üzerinde durma zamanı, kendine acımayı bırak. Yaşam daha yeni başlıyor. Dualarım seninle. Öpüyorum seni.

………………….

MİLANO’DAN SEVGİLER

Merhaba Ayşe Hanim;

Öncelikle şunu belirtmeliyim ki yazılarınızın twitter aracılığı ile takipçisiyim şu an yurt dışında eğitim alıyor olmamın verdiği hazla yayınladığınız İngiltere hikâyelerinizle sonbaharı kucaklayan bizlere mizahınızla serin Avrupa günlerimizde içimize bir ışık olmaktasınız.

Öncelikle kendimi tanıtmak isterim ki ben Milano’da tasarım eğitimi almaktayım. Ülkemizden ve iş hayatından oldukça uzak kaldığımız şu günlerde sizin affınıza sığınarak bir şey danışmak istiyorum.

Bir arkadaşımla çalışmamızda 2011 kış ayları için atkı tasarlamaktayız. Ve bunu Türkiye’ye ulaştırmak istiyoruz.

Peki, bu atkıların özelliği nedir derseniz? Alıcının belirlediği bir hikâye, metin, bir şiir, bir şarkı vb... Metini İtalyanca olarak bu atkılara el yazısı ile yazıp özel bir kutu içersinde satışa sunmaktayız. Size sormak istediğim detay şu burada yaşıyor olmamızın bize dezavantajları oldukça fazla ve iç piyasadan uzak kalmamız bizi iş anlamında çaresiz bırakıyor beni yakinen yönlendirebileceğiniz basın yayın organlarında çalışan bir arkadaşınız var ise beni yönlendirebilirseniz çok mutlu olurum şimdiden çok teşekkürler.

( Size Ekte bahsetmiş olduğum atkının görsellerini ekliyorum)

Saygılarımla

İyi çalışmalar

Merih Akdeniz

CEVAP: Merih Türkiye’de neden üzerinde İtalyanca şiirler olan bir atkıyı satmak istediğinizi pek anlayamadım. Türkçe olsa daha iyi olmaz mı? Ayrıca basından biri size nasıl yardımcı olacak?

Yazarın Tüm Yazıları