Paylaş
Sakın bana aksini iddia etmeyin; yemezler.
Korku, bilinmezlik, soru işaretleri merak uyandırıyor içimizde.
Aylardır planlar yapılıyor 21’ine dair.
Herkesin içi hem merak hem korku dolu.
Ben gülüp geçiyorum sadece.
Ha bir de dua ediyorum her gece; “Affet Allah’ım, biz kulların Allahçılık oynuyoruz” diye.
Yıllar önceydi, seksenli yıllar; benim yaş on altı civarı.
Bir olay koptu.
Gazeteler yazdı.
Herkes inandı.
Kıyamet yakındı.
Delili de yeni doğmuş, sakallı bir bebekti.
Yine inananlarınız oldu.
Panikler yaşadınız.
Kendinizi ölüme hazırladınız.
Ben yine “tövbe tövbe” deyip inananlara kızdım.
Babama dedim ki “ne olur Fırt dergimizin kapağını bu sefer ben yapayım, bak esprim şu…”
Babam bayıldı.
Espri bendendi, çizen muhtemelen bugünün en büyük çizerlerinden biriydi.
Günler geçti, haliyle sakallı bebek bir halt edemedi.
Şimdi de takıldınız 21 Aralığa.
İnanamıyorum takılanlara.
Sizde hiç Allah inancı yok mu?
Hiç Allah korkusu yok mu?
Allah size hangi kitabında kıyamet gününü yazmış?
Hangi kitabında kıyamette kurtulacaklar Şirince’de olanlar demiş?
21’ine inananlar sorarım size; sizde hiç Allah korkusu var mı?
Siz hiç Kuran-ı Kerim’i okudunuz mu?
Yoksa sizdeki yıllarca şerefsizce yaşadığınızdan arda kalan ne olur ne olmaz diye döt korkusu mu?
Aslında bu 21 iyi oldu, hayatını aşağılıkla geçirenler günlerdir cehennem korkusuyla sevap mevap işlemekteler.
Yürüyün, durmayın.
Bu arada kulağıma geldi, 25 Mayıs’ta topluca gidiyoruz.
Paylaş