Paylaş
Ben de mi bir düzayaklık var, taşındığım evlerde mi bilemiyorum. Önceleri berekete bolluğa işarettir deyip kendimce Pollyannacılık oynadım durdum.
Hangi eve taşınsam evi lağım basıyor.
Bu sefer de öyle oldu ama durum her zamankinden daha içinden çıkılamaz halde.
Allah sizi inandırsın sağ kolum Gül ile neredeyse bir haftadır yemeden içmeden kesildik.
İkimizden sık sık çıkan tek ses ayıptır söylemesi “bööö bööö…”
Tam temizliyoruz evi, bin bir türlü sprey sıkıyoruz,- hatta ben parfümlerime bile kıyar oldum- daha iki saat geçmiyor, hayda orta katın tuvaletlerinde ne varsa ortalıkta.
Arkadaşlarım arıyor; “N’aber, evdeysen gelelim” diye, “yok” diyorum, “sakın geleyim demeyin, durum bu”
Geçen gün bir tanesi dedi ki;
“Kızım açıkça desene yalnız kalmak istiyorum diye, bu mok muhabbeti artık inandırıcılığını kaybetti, bu kadar zamanda yapılamadı mı yani?”
Gel de anlat.
Ev sahibinin yaptırması lazım, ne yapacağım, usta çağırıp bir ton para mı bayılacağım?
Hele şu aralar kendime bile hayrım yokken moka mı yatırım yapacağım?
Başladım ev sahibini her saat başı aramaya ve de mesaj yazmaya…
“Ha bugün” dedi, “ha yarın”
Bekle babam, bekle, ne gelen var ne giden.
Artık sabrım taşmaya başladı.
Gül’ün hele hiç sabrı kalmadı.
Bir de bizim Fatma var, “ellerim nasır oldu pislik temizlemekten, ben köye gidiyorum, ne haliniz varsa görün” deyip terk-i diyar etti.
Gül başladı mutfakta yatmaya, ben başladım oturma odasında yatmaya.
Uykumdan da oldum mu?
Gül de uyuyamaz oldu mu?
Kokudan değil sadece, gece saati tuvaletler başladı ses çıkarmaya.
Sanki su kaynıyor bir yerde, harıl da harıl, harıl da harıl.
Sonunda hafta sonu çıldırmak üzereyken kapı çaldı;
“Kim o?”
“Ben Hasan Usta”
Uzun süredir bir erkeği görünce bu kadar heyecanlanmamıştım.
Baktı baktı, “yarın gelirim” dedi.
“Yok” dedim, “inan kapıyı kilitlerim, bugün bu işi halletmeden şuradan şuracığa gidemezsin.”
Ona lahmacunlar ısmarladım, çay, pasta ikram ettim.
Altı saatten ve her yeri kırıp döktükten sonra “tamam” dedi,
“iş bitti.”
Gülle birbirimize sarıldık, mutluluktan uçuyoruz adeta, sanki milli piyango vurdu başımıza.
O gece herkes odasında yattı.
Bir ara bir har harıltı duydum yine, baktım her şey normal, psikopata bağlamışım kapı gıcırdasa yine mi acaba diye dellenmeye başladım.
Neyse ki iki gündür tık yok.
Sanırım bu sefer başımız moktan kurtuldu, yani öyle olduğunu temenni ediyorum pek iç açıcı bir yazı olmadığı için de sizlerden özür diliyorum.
Paylaş