Yetiş Ayşe beş yaşında

Daha dün gibi sevgili Fatih’e (Çekirge) “Ya aklımda şöyle bir şey var, yapabilir miyim patron?” diye sorduğum. Onun da “Tabii yap ya, güzel fikir!” diye cevap vermesi.

Haberin Devamı

Beş senedir hurriyet.com.tr’de her pazartesi sizlerle buluşmaya devam ediyor Yetiş Ayşe.
Sizler gibi ben de yardım etmeyi, imkanı olmayanlara imkanlarım dahilince yetişmeye çalışırım hep.
Şöyle olur ya, bazen kendiniz yetemeyince eşe dosta sarılırsınız, “yahu şöyle biri var haydi ona da sen yardım et” dersiniz.
Buradan çıkmıştım yola, daha büyük kitlelere ulaşma imkânım vardı nasıl olsa.
Koca Türkiye ile İMECE usulü çalışabilme şansım vardı ya...
Bir sürü ihtiyaç sahibine de el uzatabilmek ayrıca.
Baştan da anlattım, aman dedim dert dinlemek değil benim amacım, Güzin Abla’mız var bizim.
Bizim durumumuz biraz farklı.
Yazın neye ihtiyacınız varsa. İnsanımız o kadar naif ki, kimse bankaya yüz bin TL borcum var yazmadı.
İstenilenler, refah içinde yaşıyoruz diye gösterilen ülkeden çok uzaktı ve hâlâ da öyle.
Bebek maması, bezi, odun, kömür, ayakkabı, mont, her türlü kılık kıyafet, gelinlik, erzak, çocuklara oyuncak, okula gidene çanta...
Ve de en çok gençlerden burs isteği.
Burs derken kimseler korkmasın, en yüksek burs isteği ücret olarak aylık 250 liraydı, hâlâ da öyle.
Ve sizler...
Bir şekilde hepsine yetiştiniz.
Laptop’lar yollandı, okullara kitaplar gitti, köy okullarına.
Her şeyi not ediyoruz ya, saydım da 500 burslu çocuğumuz var ya...
Yani ben sadece aracı oldum, Yetiş Ayşe yetiş okur oldu...
Hepinizden Allah razı olsun.
Ha bir de espri; pazarda, sokakta bir şey oluyor, “İndirim yapın falan ben Ayşe Aral” diyorum, “Eee kimsin yani?” diyorlar.
“Ay dur Yetiş Ayşe’yim!” diyorum, “Oooo bacım hoş geldin bir çayımızı içmeden bırakmayız seni” diyorlar...
Kadın benden ünlü yani...
Ayşe’nin notu: Benim iki burslu çocuğum mezun oldu, darısı sizinkilerin başına...

Haberin Devamı

Köpek festivali

Bu konuya derinden girmeyeceğim, zaten hepimiz ne halt oldu edildi biliyoruz.
Köpek eti şans getirecek ha?
Nasıl bir şans, onu da Allah bilir!
10 binden fazla köpek yaz dönümünü kutlamak için, Yulin sakinleri ve satıcılara göre “insancıl bir şekilde” öldürülüyor.
Belki de hamile olanlar da vardı içlerinde.
O hayvanların ruhları her gece gelsin dürtsün sizi inşallah!
Eti lezzetliymiş ha!
İnsanlık anlayışımız farklı demek ki...
Nasıl vicdan bu ya?
Gelenek, töre, adet adıyla insana ya da hayvana işkence yapılmasını, kötü muamele edilmesini, öldürülmesini almıyor bu aklım!
Hele ki hayvanlara...
Sesleri çıkmaz, konuşup derdini anlatamaz.
Ne istersiniz be bu gariplerden? Yok şans getirecekmiş, yok eti lezzetliymiş, yok bilmem ne dönümüymüş diye katlettiniz binlerce masum canı...
Bu mudur insanlık?

Yazarın Tüm Yazıları