Paylaş
Ama yazıyı okuyunca anlayacaksınız aslında başlıkların hepsinin ortak bir noktası var, o da yine cinsellik!
Tabii cinsellik derken, baskılar, eğitimsizlik, kokuşmuş beyinler, bunun getireceği nice fena haller...
Başlayalım...
****
Taciz timi...
Müdür yardımcısı Filiz G. okuldaki 31 sınıf başkanını toplar. Erkeklerden bir tim kurar...
“Bakınız!
Bu kızlar tayt giyer, mini etek giyer, durum şu: Önce gidip uyaracaksınız, oldu da dinlemediler, taciz edeceksiniz ve böylelikle düzgün giyinmeye başlayacaklar.
Çünkü böyle giyinmek tacize açık bir durum...”
Ya sen nasıl bir kadınsın, neyin kafasındasın be Filiz? İşin acısı bu kadın görevden alınır, başka bir okulda şu an Almanca öğretmenliği yapmaktadır!
****
Sanat, sansür...
İstanbul Üniversitesi Sanat Tarihi Kulübü öğrencilerinin panel hazırlığı sırasında afiş için seçtikleri resim, 16. yüzyılın önemli sanatçılarından Tiziano Vecellio’nun Amor sacro e Amor profano (Kutsal aşk ve beşeri aşk)!
Çocuklar neleri bulmuşlar, helal. Bilmezdim, resmi gördüm bayıldım.
Mitolojik, dinsel ve portre çalışırmış sanatçı. Ama gel gör ki afişe fakülte genel sekreteri ne diyor:
“Ay bu ne? Sansür mansür bir şey yapın, ıyyyyy!”
Aliye Yücel hanım... Bu nasıl bir tepki? Resme internetten bakın. İstanbul Üniversitesi’ne de bakalım... Ne diyecek?
****
Tecavüz mübah...
Seçmeli Kuran-ı Kerim dersi alıyoruz, ne güzel. İnsanın dinini tanımak istemesi, dua öğrenmek istemesi zorlama olmadan seçebilmesi...
Ama karşına L.Y.İ diye bir öğretmen çıkıyor okulunda:
“Zaten başınızı örtmüyorsunuz, size tecavüz de kötülük de mübah!
Özgecan için eyleme koşa koşa gittiniz. O toprağın altında! Fatiha okudunuz mu? Okudunuz mu ha? Siz de Özgecan gibi olursunuz valla!”
Sen nasıl bir öğretmensin L.Y.İ?
Senin gibiler yüzünden dinden soğuyor işte daha okul sıralarındaki çocuklar!
Velilerden özür dilesen ne olur ya! Çocuklarından dile, Özgecan’dan bir de....
****
Artist...
Ama hayat bir tuhaf. Yazıyoruz, çiziyoruz, “Baskı yapmayın gençlere” diyoruz. Oranı kapa, buranı açma...
Baskı kötüye teşviktir; türbanlısı da bizim, minilisi de...
Önemli olan eğitim vs...
Gel gör ki benim yaşadığım da yazının olsun komedisi! Geçen pazar hayatımda ilk kez üç beş şortlu poz verdim gazeteye Fenerbahçe-Galatasaray derbisi için...
Ve bir yazı yazdım tabii ki.
Anneme, kardeşime dedim ki “Eee nasıl beğendiniz mi?”
Annem gözlerini açtı. Aşağıdaki fotoğraf için! “Bu ne?” dedi! “Bu ne! Bunu hiç beğenmedim.
Nasıl bir bağdaş kurmak o öyle? Sen artist misin manken mi? Ayşe Aral’sın sen!”
Paylaş