Paylaş
Taksinin tarihi oldukça eskilere dayanıyor. İlk düzenli taksilerin 1694 yılında İngiltere’de ortaya çıktığı ileri sürülüyor. Ancak, ilk düzenli taksi seferi olarak 1814 yılında açılan Londra-Birmingham hattı kabul ediliyor.
Bu hatta çalışan ilk taksinin de, bugünkü lokomotifleri anımsatan bir buharlı otomobil olduğu söyleniyor.
Ne var ki bu iki örneği bugünkü anlamda taksi olarak kabul etmek çok zor. Çağdaş anlamda taksicilik, 1867 yılında Almanya’da ortaya çıkmış. Hükümetin mektup ve paketlerini dağıtma işlemini üstlenen Alman Thurn und Taxis aile şirketi, bu işi otomobillerle gerçekleştiriyormuş.
Şirket daha sonra mektup ve paketlerle birlikte insanları da taşımaya başlamış. İnsanları para karşılığı bir yerden başka bir yere götürme işini yapan bu tip otomobillere de, ailenin soyadından hareket edilerek “taxi” adı verilmiş.
Nereden çıktı bu konu demişsinizdir elbet.
Geçtiğimiz şubat ayında Sivas’ta parlak(!) bir fikir gibi gözüken Pembe Taksi uygulamasının hayata geçtiğini sizler de okumuşsunuz, belki de gözlerinizle görmüşsünüzdür.
Bir taksiyi pembeye boyamışlar, üzerine de önce Pink Taxi yazmışlar, bir müddet böyle kalmış ama sonra nedense bunu silip “Pembe Taksi” yazmışlar.
Ben de okuyunca acayip meraklanmıştım. Ne de olsa tek eksiğimiz buydu(!)
Bir İstanbullu olarak kıskanmadım desem yalan olurdu.
Zaman zaman saatlerce taksi içinde kalabiliyoruz. Sadece kadınların bindiği bir taksi, hem de şoförü de bir hanım. Uygun yerlerinde mutlaka ayna da vardır, cımbız da vardır. Oooh, düşünsenize hem yolculuk yapıyorsunuz, dedikodunun dibine vuruyorsunuz, makyajınızı tazeliyorsunuz, vız gelir artık trafik keşmekeşi.
Hatta bu konu daha da geliştirilmeli bence, etraf rengârenk taksilerle dolmalı. Evli hanımlar kırmızı taksiye, bekâr hanımlar yeşil taksiye, orijinal sarışınlar başka bir renk taksiye, sonradan sarışınlar bambaşka renk taksiye...
Aylardan mayıs, topu topu üç ay olmuş yine bir haber düştü ajanslardan: “Sivas’ta Pembe Taksi uygulaması ilgi görmediğinden kaldırıldı.”
Şimdi bir de bir vagon mevzusu gündemde. İBB metro ve tramvay duraklarında anket yapmış. Amaç biz kadınları rahat ettirmek! Tacizi, tecavüzü engellemek!
Erkeğin yaptığı yüzünden bizleri ayrıştırmak! Erkek olsam bozulurdum, her erkek bir mi diye. Kadın olarak da hiç haz etmedim bu durumdan.
Ayrımcılık aldı başını yürüyor son senelerde. Bizdensin, ondansın, şundansın, bundansın.
Şu kökenlisin, bu kökenlisin vs...
Bu ülke hepimizin değil mi? Yıllardır beraberce, kardeşçe birlikte yaşamadık mı? Ne güzel bir mesaj vermiş güzelim Sivas’ın elleri öpülecek hanımları.
İstemiyoruz kardeşim işte ayrı taksiler, ayrı vagonlar! Biz bakarız başımızın çaresine, sessizce kibarca, çağdaşça...
Paylaş