“Nasılsın?” samimiyetsizliği ile “İyiyim” sahtekârlığı arasında bir yerdeyiz...

Bizim memleket insanı, okuduğuma göre dünyada mutsuzlukta üçüncüymüş.

Haberin Devamı

En mutsuz üçüncü ülkeymişiz biz.
Araştırma şirketi Gallup, 143 ülkenin insanlarına sormuş. Bu sonuç oradan çıkmış.
Üçüncülüğü Bangladeş ve Sırbistan’la paylaşmışız.
Doğrudur inanırım.
Sokakta yürürken insanların suratlarına bakın, yeterli...
Ama gel gör ki kalkıp da birisine “Nasılsın?” dediğinde “Çok iyiyim, süperim!” gibi cevaplarla karşılaşıyoruz.
Ben mesela hep böyle tiplere rast geliyorum. Bir arkadaşımı görüyorum ya da telefonda konuşuyorum:
“Nasılsın canım?”
“Ay çok iyiyim, şahaneyim, süperim ya... Ay çok enerjiğim, evde de her şey süper iyi. Kocamla sevgilimle harikayız... Çocuklar desen bomba gibiler. İşim de çok iyi, hele kocamın işi yıkılıyor, o derece yani...”
Böyle devam ediyor konuşmalar tabii sıra bana geliyor:
“Eee sen nasılsın Ayşecim?”
“İyi diyelim, iyi olalım...” diye başlıyorum. “Eeh hayat zor...” diye devam ediyorum.
Tam bin bir derdimi sıralayacağım, karşımdaki konuyu değiştiriyor...
Ben de çenemi kapatıyorum...
Yahu diyorum acaba bende bir terslik mi var?
Mutlu olamıyor muyum ben?
Sonra diyorum ki, sen normalsin, problem onlarda!
Acaba şu evrene ne söylersen öyle oluyor falan diye mi bu insanlar böyle söylüyor?
Kuantum falan filan...
Bir şeyi yüz kere söylersen olur hesabı mı?
Öyle olmalı, hiç mi kendini kötü hissetmezsin be kardeşim?
Aşk, sevgi, para pul derdi hiç çekmez misin?
Hep yazıyoruz mesela Instagram’a.
Ben bakarken yoruluyorum fotoğraflara, ay bir gülmek bir gülmek fotoğraflarda.
Diyeceksiniz ki, iyilik halini çekip koymuştur bir sefer.
Yahu bazıları 24 saatlerinin fotoğrafını koyuyor nerdeyse, hep mi gülersin, hep mi ellerin havada yani?
Nasılsın diye soran sorana, ya biri de, gözlerine bakıp “ya sen iyi değilsin, anlat bakalım” demiyor...
Dostlar dinlemeyince derdini, herkes mutlu gibi davranınca geriye psikologlar, psikiyatrlara kalıyor ama onlar profesyonel baktıklarından, hiçbir şey dostun yerini tutmuyor.
Eskiden her şeyler harikayken bile insanlar sırf nazar değmesin diye “Şükür hamdolsun bu günümüzü aratmasın Allah” falan derdi.
Şimdilerde herkes süper!
Nasılsın diye sormakla çok iyiyim sahtekârlığı arasındayız gibi geliyor bana.
“Nasılsın Ayşe?”
Of süperim, son derece keyifliyim, ay her şey 10 numara beş yıldız!
Sanki kanat takmışlar adeta uçacağım mutluluktan öyle hissediyorum işte...
Sahi, siz nasılsınız?

 

Haberin Devamı

Göbek eriten macun

Haberin Devamı

Geçen hafta ‘göbek eriten macun’ başlıklı yazıda, zerdeçal, zencefil, tarçın ve balı boş bir kavanozda karıştırın, macun halini alınca da sabahları bir kaşık mideyi indirin diye yazmıştım.
Hafta sonumu e-posta cevaplayarak geçirdim.
Yüze yakın e posta geldi.
Haklısınız tabii, “Ölçüsü nedir? Ne kadar koyuyoruz?” diye sormuşsunuz.
Macuna koyulacakları söylemişim ama ölçü vermemişim yazıda.
Her birinden bir çorba kaşığı koyuyorsunuz, aldığı kadar da bal.
Macun kıvamına gelsin yeter.
Uyanıklık edip bol yapmayın, taze taze yemeniz önemli.
Bittikçe tekrar yapın.
En az bir ay devam etmelisiniz ki işe yarasın!

 

 

 

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları