Bu dörtlü Fethiye’nin algısını değiştirdi

KİMİ zaman bir bölgenin kaderi, birkaç insanın hayalleri ve yüreğinde taşıdığı cesaretle yeniden şekillenir. Fethiye’ye her gittiğimde hissettiğim bu oluyor. Mustafa Argın; İzmir’de başarılı işler yaptıktan sonra eşiyle Fethiye’ye yerleşti.

Haberin Devamı

 

Sonrasında da doğal akışında bir ortaklık oldu.

İzmir Saint Joseph’te başlayan bir dostluk, yıllar sonra Fethiye’nin en güzel koylarından birinde bir başarı öyküsüne dönüştü. Batuhan Kaya, Bora Tanık ve Kunter Coşar ile birlikte Mustafa Argın bir araya geldiler.

Farklı hayat yollarına yönelmiş, ancak dostluklarından hiç kopmamışlardı. Zamanla onları yeniden bir araya getiren şey, sadece yılların dostluğu değil; Fethiye’ye duydukları hayranlık ve bu cennet köşeyi güzelleştirme arzuları oldu. Fethiye, güzelliğini doğadan alan bir yerdi ama o güzelliğin korunmaya ihtiyacı vardı. Bu dört dostun girişimleri, işte bu noktada başladı.

Fethiye, turkuaz kıyıları ve görkemli doğasıyla bilinse de plansız ve kontrolsüz turizmin etkisiyle bazı bölgelerinde bozulma başlamış, doğanın güzelliği yıpranmıştı. Büyük Boncuklu Koyu; yıllarca bakımsız kalmış, çöp yığınları içinde unutulmuş bir koy olarak biliniyordu. Ama Mustafa Argın, Batuhan Kaya, Bora Tanık ve Kunter Coşar için burası bir elmasın işlenmemiş hali gibiydi.

Haberin Devamı

Koyun el değmemiş doğasını koruyarak, Fethiye’ye yakışır bir turizm merkezi oluşturmayı hayal ediyorlardı. Bu hayal; Sea Me Beach ile gerçeğe dönüştü. Ancak onlar için Sea Me Beach bir “mekan” değil, bir yaşam tarzının, doğaya ve insana saygının, sürdürülebilir turizmin bir simgesi olacaktı.

Sea Me Beach’in açılışı, Fethiye’de farklı bir turizm anlayışının habercisiydi. Kalabalık ve yüksek sesli eğlenceler yerine doğanın sakinliğini hissettiren, denize ve doğaya saygılı bir ortam sunan bir plaj yaratmak istediler. İnsanlar buraya geldiklerinde sadece denize girmekle kalmayacak, Fethiye’nin gerçek ruhunu hissedeceklerdi.

Denizle iç içe, doğayla uyumlu bir tasarım, çevre dostu bir yaklaşım ve her detayda gösterilen özen; Sea Me Beach’i sadece Türkiye’nin değil, dünyanın gözde yerlerinden biri haline getirdi. Jeff Bezos ve Bill Gates’in yaş günlerini burada kutlamaları buranın belki dünyaya duyurulmasını sağladı ama esas başarı, yerel halk ve bölgenin doğal yapısıyla kurulan bu uyumdaydı.

Haberin Devamı

Büyük Boncuklu Koyu’nda yakaladıkları başarı, bu dört dostun hayallerini daha da büyüttü. Bu defa doğaya saygıyı temel alarak Fethiye’ye özel bir otel kazandırmak istiyorlardı. Roome Experience adlı bu yeni otel, sadece konaklama değil, bir yaşam alanı sunacaktı.

Fethiye artık sadece deniz, kum, güneş üçlüsüyle anılmıyor; burada doğaya duyulan sevgi ve sürdürülebilirlik ön planda tutuluyor.

Sea Me Beach ve Roome Experience, bölgenin turizm algısını yeniden şekillendiren, sadece birer yatırım değil, aynı zamanda yaşam felsefesi haline geldi. Doğal güzellikler bozulmadan korunabilir mi, sürdürülebilir turizm gerçekten mümkün mü sorularının cevabını, bu dört dostun oluşturduğu projelerde görmek mümkün.

Haberin Devamı

Onların bu öyküsü, Fethiye’nin kimliğine saygı gösteren, doğaya duyarlı bir turizmin nasıl mümkün olduğunu gösteriyor.

Fethiye’den yine mutlu ayrıldım.

Ve bu dörtlünün daha çok şey yapacağından adım gibi eminim.

 

Yazılı olmayan dostluk

anayasası harika oldu

BENİ sevindiren bir şey daha var.

Türkiye’de ortaklık kurmak gerçekten zordur.

Genellikle tersine öyküleri daha çok duyuyoruz. Başlangıç planları iyi yapılıyor, güzel hayallerle yola çıkılıyor ama bir şirket anayasası nedense yapılamıyor.

Yazılı olmasa da bir iş planı olmuyor.

Bu başarı öyküsü, aslında hepimize bir mesaj veriyor. Bazen büyük değişimler, yalnızca birkaç insanın yüreğinde taşıdığı hayalleri ve cesareti sayesinde hayat bulur. Mustafa, Batuhan, Bora ve Kunter’in dostluklarıyla başlayan bu serüven, bugün Fethiye’nin turizm algısını dönüştürdü ve bambaşka bir çehreye büründürdü. Dört arkadaşın kararlılığı, hayallerini hayata geçirme konusundaki azimleri ve doğaya olan saygıları, Fethiye’yi sadece bir turizm merkezi değil; dünya çapında tanınan bir çekim merkezi haline getirdi.

Haberin Devamı

Ve tabii bütün bunları iyi bir stratejiyle yaptılar.

Yazılı olmayan bu dostluk anayasası harika bir öykü yarattı.

 

Her mekana ayrı bir ruh kattılar

BAZI mekanlara girdiğinizde havada bir şey hissedersiniz. Bir restoran, bir otel, hatta bir kafe bile sıradan olmaktan çıkar, içten içe yaşayan bir karaktere dönüşür. Mekanların ruhu vardır; kimisi kendini hemen ele verir, kimisi ise yalnızca dikkatle bakana açar içindeki hikayeyi...

Bir mekanın ruhu, çoğu zaman sadece duvarların ötesinde, o yere yıllarca sinmiş yaşanmışlıkların birikimidir. İlk taş döşendiğinde, ilk sandalye konduğunda ya da bir çocuk ilk adımını attığında başlar ruh kazanmaya. Zamanla, mekanın içinde nefes alıp veren her ziyaretçinin, orada geçirilen her anın izleri kalır. Ve yavaş yavaş, o mekanın kimliği oluşur.

Haberin Devamı

Mekanların ruhunu var eden asıl unsur, insanlarla kurduğu bağdır. Bir otelde konaklayan misafirin hissedebileceği sıcaklık ya da bir sahil kenarındaki restoranın denizden gelen tuzlu rüzgarla sunduğu dinginlik, yalnızca dekorasyon veya mimari ile açıklanamaz. İyi mekanlar, ziyaretçileriyle kurduğu bağlantıda gizlidir. İçine giren her misafire kendini özel hissettirebilen, samimi bir “hoş geldin” sunabilen mekanlar, insanların ruhuna dokunur. Bazen bir masa düzeni, bazen belli belirsiz çalan bir müzik, bazen de sadece camdan içeri süzülen güneş ışığı, o mekanla bir bağ kurmanıza yetebilir.

Bir mekanın ruhunu anlatan asıl şey detaylardır.

Her detayın üzerine düşünülerek, insanlara özel hissettirecek bir ortam yaratmak, ruh katmanın belki de en önemli sırlarından biridir. Mekanın sahibinin özeni, çalışanların samimiyeti, sunulan hizmetin içtenliği; tüm bunlar bir araya geldiğinde, mekanın ruhu doğar.

Galiba bu dörtlünün yaptığı bu oldu.

Mekanlara ruh verdiler, iyi de yaptılar.

 

 

Gates ve Bezos’un

yaş günü olay olmuştu

GATES, 66’ıncı yaş gününü Fethiye’de kutlamıştı. Bir sır gibi saklanan bu buluşma Sea Me Beach’te olmuştu.

Önce bir kutlama olacağı söylendi; sonra bir davet dendi. Herkes bir Hollywood yıldızının daveti olacağını düşünüyordu.

Ama hiç beklemedikleri bir şey oldu.

Gökova'da bulunan Jeff Bezos, önce helikopterle Bill Gates'in kiraladığı, Fethiye açıklarında bulunan Lana isimli yatına gitmişti.

Yattan bir sürat motoruyla ayrılmışlar; hazırlıkların tamamlandığı Büyük Boncuklu Koyu'ndaki Sea Me Beach'e gelmişlerdi.

Gates’in yaş günü aslında 28 Ekim’di ama dostları ona bir gün önce böyle bir parti düzenlemişlerdi.

Yanlarında 50 konuk daha vardı.

Liste gizli tutulmuştu, sadece partiyi düzenleyenler biliyordu, öyle de kaldı.

Tek bir fotoğraf karesi bile yok.

Gece dört saat sürdü.

Ama bu kutlama dünya medyasında olay oldu…

Yazarın Tüm Yazıları