Kadınlık zor zanaat abi

Geçen gün dedim de kendime kızım, yaşın erdi kemale ama bir dikiş tutturamadın şu kadınlık kariyerinde, nasıl bir dişisin sen?

Haberin Devamı

Allah boydan esirgememiş seni dedim, eline yüzüne bakılmaz desem şimdi günaha gireceksin.
Eh zamanının en iyi okullarında zar zor, ite kaka da olsa okumuşluğun, mürekkep yutmuşluğun var, aileden terbiye merbiye de yerli yerinde, o konuda da eksik var diyemeyeceğim. Zevksiz de denmez sana, tamam belki süper değilsin.
Peki, nedir bu çözünürlüğü bu kadar yüksek sefilliğin?
Şans hiç mi gülmez be kardeşim?
Yo ona da yaslanma, şansı da biraz aklı olan kendi yaratmaz mı, hep öyle değil midir bildiğimiz, öğrendiğimiz?
Eh o zaman bir salaklık, bir tecrübesizlik, bir saflık var sende, kabul edeceksin dedim kendime.
Sonra annemin bir arkadaşı geldi gözümün önüne, Allah bozmasın kadının kocası hala âşıktır karısına.
Bir dediğini etmez iki.
Yıllar önce bu adam karısına bir doğum günü partisi yapar ve gecenin sürprizi; danannanam; Serçe bir araba, o zaman Serçe mühim araba.
Annem der ki arkadaşına “ay filanca ne şanslısın ya.”
Arkadaşı anneme dönüp bir bakış atar “aman İnci, sen de abartma, sanki Jaguar aldı bana.”
Şaşıran annem unutamaz bu anıyı ama ben de unutamam asla...
Evlilik yıl dönümümüzde “sana yüzük mü alayım, bilezik mi?” diyen kocama, “bir mangal beğendim, ne olur onu alalım” diyen biri olduğumdan.
Ben ve benim gibi kadınlar çamaşır makinesinde doksan derecede yıkanılıp suyu sekiz kere sıkılıp küçültülüp sonra da kurutmada unutulmaya müstahaktırlar.
Kadın olmak zor zanaattır.
Sevdiğin adamı sevgiye boğmakla, her akşam yemekler yapmakla, tüm aylığını rengârenk iç çamaşırlarına yatırmakla, adamın ağzından çıkacağa daha çıkmadan; “peki aşkım” demekle kadın olunmaz.
Ayda bir yemek yapan, seksi olmayan, bir tişört, bir kotla dolaşan, adamın dediğini anlamazlıktan gelen, çoğu zaman baş ağrısı çeken kadın gerçek kadındır, burnu havada gezen kadınlar her zaman kazanır.
Estetikli burnum uzaktan insanları aldatır, şu sevgi dolu kalbim çoğu kadın gibi ah bizi çok yanıltır.
Pantolonu gösteren ütü, kadını gösteren pervasız görüntüsüdür.
Valla ben yol yakınken geri dönüyorum.
Odunun meşesi, kadının Ayşe’si lafının hayalden ibaret olduğunu 43’ünde anlayan bir kadın olarak tüm söylediklerim tecrübeyle sabittir.
Yaz geliyorken benim gibilere toparlanın derim. Terk edin mesela.
O kadar da kötüyüm ama tamamen sizlerin iyiliği için.
Değmez, valla değmez.
Tutuklu falan kalmayın, Sezen’in dediği gibi bırakın sürünsün sarı odalarda.

Değişim zamanı, haydi...

Yazarın Tüm Yazıları