Paylaş
Haklı ya da haksız, doğru ya da yanlış ama bazen, bazı hallerde düşüncelerim ikiye bölünür. Beynimin bir yanı “evet” der, bir yanı “hayır”. 50’ye 50...
Bu durumda da böyle.
Son zamanlarda ünlü ünsüz, evlenmeden çocuk sahibi olma hali pek gündemde. Kimselerin özel hayatı beni ilgilendirmese de bu durumun beni düşündürmesine engel olamıyorum nedense.
Başta yazdığım gibi de beynim ikiye bölünmüş durumda... Önce kız anası Ayşe tarafımla bakıyorum işe.
Diyorum ki, ülkenin hali, eğitimi belli. Kızlarımızın üzerindeki baskı, cehalet, kaçıp kurtulma isteği...
Adam gibi adamı mumla bile bulmanın şansa bağlı olduğu, lotoyu, milli piyangoyu kazanma ihtimalinin daha yüksek olduğu şu günlerde, acaba bu haller bizim genç kızlar için cezbedici olabilir mi? Ne de olsa örnek alıyoruz bazı şeyleri...
Çünkü onların diğer göz önündekiler gibi ayakları yere basmıyor, çoğunun maddi manevi kendilerini koruyacak güçleri yok.
Sonra diyorum ki Ayşe, sen bile böyle düşünüyorsan işimiz bitmiş.
Kadın artık bu ülkede varlığını kabul ettirmeye başladı. Kadın artık erkeksiz de yaşayabileceğini, ayakta duracağını gösterdiği günlere geldi. Kadın hiçbir erkeğin hegemonyası altında yaşamamalı.
Bebek kararını aldıysa sevdiği adamdan, istediği gibi, sorgusuz çocuğunu yapmalı.
Adam kabul etmez de gerekirse verir kendi soyadını, alır bebeğinin sorumluluklarını, başı dimdik yürür yolunda, helal günümüz kadınlarına.
Hiçbir erkeğe boyun eğmeyin, hayatınızın anahtarını ona vermeyin.
Verince ne oluyor, boşanmalar, gereksiz hayatınızdan çalınmış zamanlar ve mutsuzluklar...
Yani bilmem anlatabildim mi bu yazıyı yazarken içimdeki duygu bozukluklarını.
Trafikteyim, sağa mı sapacağım, sola mı bilemedim. Bir münazara düzenlense bu konuda, gel katıl deseler ve sorsalar hangi gruba dâhil olmak istersin; en doğru cevap herhalde beni katmayın işin içine demek olur.
Aslında en doğru cevap; her kadın, her genç kız önce kendini tanısın, neye yeteceğini, imkanlarını, ailesini bilsin. Çünkü hepimizin olayları yaşayış, yiyip yutuş, kabul ettiriş ve karşımızdaki adam tipi farklı.
Bu nedenle böyle bir duruma girmeden önce çokça düşünün derim.
Paylaş