Doğan ailesi, bizim aile...

Aral Ailesi olarak biz, heyt heyt heyt yazan, kazan kaldıran, Gırgır’la Fırt’la kendimizi ifade etmeye çalışan, doğru bildiğimizi söylerken kimseyi tanımayan, neysek o olduk hep...

Haberin Devamı

Benim okul dönemimde... Lisedeyken...
Sınıfta kara gözlü, şeker biri vardı.
Ben havalarda, babam Tekin Aral diye... O kara gözlü kız ise havasız, sade, mütevazı...
Konuş konuş, derken öğrendim ki babası medyacıymış! Ben derim ki “Benim babam senin babanı döver”, o der ki “Olabilir be ya...”
Babama sordum: “Bizim sınıfta bir kız var, babasının adı Aydın Doğan, tanır mısın?”
“Karşılaşmadık hiç ama adını iyi bilirim. Önemli biridir” dedi babam.
Sonra Vuslat Doğan Sabancı’ya sordum “Baban, babamı tanıyor mu?” diye.
“Elbette, Arallar önemli” demiş.
Sonra biz olduk kanka. Yanımızda da Zeynep’i, Virna’sı, Gülse’si... Bütün sınıf kankaydık zaten...
En keyiflisi de şuydu; Vuslat Doğan Sabancı benim anneme İnci Abla derdi, babama Tekin Abi... Ben de öyle; Sema Abla, Aydın Amca...
Kız kardeşim Ayça’nın hayattaki en yakın arkadaşları Hanzade ve Begüm’dür. Ne zaman bir şey olsa ona koşarlar.
Ailedeki sıcaklık, samimiyet ve asalet, kapıdan içeri girdiğinde başlardı.
Evin hakimi Vuslat’ın anneannesi Hacı Anne’ydi.
Atasözü değerindeydi her sözü. Keza Aydın Amca’nın da evdeki halini çok iyi bilirim. Eşini baş tacı yapardı. Hep güler yüzlü olmamızı tembihlerdi.
Kızlarına aşık bir babaydı Aydın Amca, onlarla vakit geçirir dertleşirdi. Ancak kesin kuralları, sınırları vardı tabii her baba gibi, o “hayır” dediğinde mutlaka mantıklı bir açıklaması da olurdu.
Sınıf ayrımı asla yoktu o evde, bahçıvan neyse Vuslat da oydu.
30 yıldır hizmet eden şoförle aynı sofrada yemek yenirdi. Zaten yemekler mutlaka ailece yenmeliydi.
Sonradan görmeliğin olmadığı nadir evlerdendi.
Vuslat yazımı ilk okuduğunda “Ay şaştım!” diye mesaj atmış, “Yahu sen bizde yazı yazmaya mı başladın?” demişti.
Torpil deyince açık seçik söylüyorum, en beklemeyeceğin ailedir Doğan Ailesi. Bunu neden söylüyorum; kendi çocuklarına bile ayrıcalık tanımamalarından.
Şirketlere tepeden inen yoktur. Hepsi en iyi okullarda okumuş, çalışıp çabalamıştır.
Sonuca gelelim... Nasıl bir aileden geldiğim bilinir. Aydın Doğan ve ailesinin bu derece yıpratılmak istenmesini, aileyi yakından tanıyan biri olarak üzülerek karşılıyorum.
Ne diyeyim ki, bu memlekette adalete inancım zaten sarsılmış durumda.
Ayşe’nin notu: Tekin Aral ve Oğuz Aral’ın kişilikleri, siyasi görüşleri ve mizaha bakışları herkesçe bilinir.
Bu iki aykırı insanın son dönemlerinde sadece Hürriyet’i tercih etmeleri, buradaki fikir özgürlüğünün en net ispatıdır.

Yazarın Tüm Yazıları