Paylaş
Köşemde de böyle oldum hep. Kiminiz bayıldınız, kiminiz boğuldunuz belki.
Ezikliklerime, çaresizliklerime kadar yazdım.
Eh bu da cesaret ister be! Millet yediğini, içtiğini, peşindeki erkekleri yazarken hakkımı verin şurada yani.
Şimdi evimden çıktım. Niye... Meşhur koca davası bitmedi, eh mecburen küçüleyim diye.
Kendime yeni bir in (evcik) bakınırken benim evi de banka satın almışken anama yerleştim. Allah’ım ya, gestapo ve ben beraber.
Benim ev kocamandı, eşyalar depoya kalktı.
Ama annem benim odamı yoksunluk çekmeyeyim diye bir gün ben sokakta gezerken eski odam haline sokmuş ki çıldıracaktım. Mumlara kadar getirmiş, koymuş. Beni o evde kalıcı sandı.
Şimdi yazı yazıyorum, yanımda mesela. Hep kızıyor bana
“Rezillik” diyor, “her şeyini anlatıyorsun, tüm Türkiye’ye, nerede senin kaliten? Rezil ediyorsun bizi, valla baban mezarından çıkıp gelecek Ayşe! Ne yazdın, okuyacağım.”
“Cumhurbaşkanlığı devir teslim törenini yazıyorum İnci Hanım.”
“Ver okuyacağım.”
“Aaaaaa zaten seninle yaşamak zor anne, bir de yazılarıma karışamazsın.”
“Bak, sakın yazma; dava, koca, evden çıktım, banka, annem bakıyor bana, sevgilimden ayrıldım bla bla... diye!
Panik atak, depresyon, hastaneye yattığını bile yazdın, kime ne, adın çıkar deliye, annem dedi dersin.”
Ben de cevap: “Bak orada eroin bağımlılarını tanıdım, dost oldum onlarla, her haltı öğrendim, kaç yazı yazdım, hatta röportaj bile yaptım anne!”
“Seyahate gidelim, biraz kafan da dağılır, oraları yazarsın. Oteli, gezip gördüklerini, yiyip içtiklerini...
Ha dur bak, ben iki aydır Bodrum’daydım ya, bak iki lokantada şunlar oldu...
Bir dükkan vardı, gittik, adam keman yapıyor elleriyle, onu yaz mesela.
Bak diziler başlıyor, mesela geçen gün bir yeni dizi reklamı vardı, bir kız gördüm, o kız eski sezonda başka dizide oynuyordu, demek orada öldürüyorlar onu, başka kanalda yeni diziye başlıyor, rezillik, bunları yaz.”
“Anne”
“Efendim?”
“Şu tatil parasını bana versen, ben tek gitsem, kafa dinleyip gelsem?”
Sinirlendi, “yürüyüşe çıkıyorum” dedi, gitti.
Sonra düşündüm, ev üstüne ev ne zor bir şey kardeşim. Hele ananla asla olmaz.
Ben tabi anneme giderken Muhabbet’imi de yanımda götürdüm.
Muhabbet kuş değil. Sağ kolum, dostum, sırdaşım, yardımcım.
Muhabbet odasından çıkmaz oldu yemekler dışında.
İnci Hanım korkusu kapladı tüm vücudunu. Aynı benim gibi.
Geceleri benim odaya kapanıp patlamış mısır alıyoruz yanımıza, sessizce korku filmi seyrediyoruz.
Ama filmden korkamıyoruz çünkü annem daha korkutucu.
Evde sigara içebileceğim noktalar bile belirli.
Eh işte, inat ettim dava için, karşı taraf dedi ki “ya aylık şu komik parayı al, davadan vazgeç, zıbar ya da devam.”
Ben de dedim ki “şu komik paraya zıbarmayacağım, temyize mi gidilecek, ona da devam. Hakkım için bir kadın olarak savaşacağım.”
Paylaş