Deniz...

Yahu bu nasıl bir şey? Nasıl bu denli acımasız olabiliyor insanlar?
Ne kadar kötü içleri?
Yazdım bu sayfada bin kere... Sevgi sevgi diye...
Ne hakları var Deniz’in Ayşe’sine, yavrucağına atıp tutmak?
Ne demek kötü sözler söylemek?
Bu lafları söyleyenlerin çoluğu çocuğu yok mu?
Bir anne o! Dokuz ay taşımış içinde.
Ve dünya tatlısı da bir bebek doğurmuş.
Sizler neler yazıyorsunuz bu küçücük çocuğa? Ayıp değil mi? Hangi vicdana sığar bu?
“Kızın sana benzemiyor” diye acımasızca eleştirenlerin çoğu da kadın üstelik!
Kadın olmak incelik, zarafet, şefkat demekti bir zamanlar ama görüyorum ki maalesef bu değerlerden çok uzaklaşmış bazı kadınlar!
Evet, kızı Deniz Akkaya’ya benzemiyor diyelim, belki babasının kopyası ya da Deniz’de çok estetik var.
Bunu dert edinip, iş edinip yazan da kötü kalpli, mutsuz, ilgi görmemiş kişiler gibi geliyor bana.
Keşke o masum çocuk kadar melek kalpli olsanız...
Allah ıslah etsin kötülükle o yorumları yazanları...

Gözüm Sende...

Hafta sonu bir programa gözüm takıldı.
Adı Gözüm Sende...
İlk önce evlilik programlarıyla dalga geçen bir program zannettim.
Biraz izledikçe duruma aydım, ciddi ciddi bu da evlilik programıymış.
Ama öteki evlilik programlarından farklı.
Bir genç adamla annesi var ekranda, yan yana... Bu çocuk ve annesi kız seçiyorlar programda.
Oğlan seçiyor birini, annesi diyor ki “Bundan ne sana karı olur, ne bana gelin”...
Yahu anne sana ne oluyor, bırak oğlan seçsin! Yok, anne vır vır dır dır konuşuyor.
Oğlan da annesi ne derse kabul ediyor.
Ben televizyonu açtığımda dört kız vardı aday. Onlar da bekleyip duruyorlar.
Oğlan bu kızlardan birini seçecekmiş, üstüne üstlük annesi de beğenmeliymiş!
Peki, kız sizi beğenir mi acaba?
Kızların konuşmalarına kim karar veriyor bilinmiyor...
Çok şey var aslında yazılacak bu konuda...
Ben “evlilik programları bu program yanında zemzemle yıkanmış gibi kalıyor” diyeceğim, başka da bir şey demeyeceğim.