Bu ne sapıklık, bunlar nasıl insanlar?

Normalde sinirli bir yapım yok ama bu tip insanları görünce çıldırıyorum.

Elime geçirsem gırtlağına yapışacağım, o derece yani.
Bunlar nasıl insanlar ya?
İnsan demeye dilim varmıyor. Hayvan diyeceğim, hayvana ayıp oluyor.
Kimlerden bahsediyorum biliyor musunuz?
Olmadık anlarda, olmadık yerlerde selfie çekenlerden.
Hastaların, ameliyatta olanların, cenazenin, hatta ölünün fotoğrafını çekip sosyal medyadaki hesaplarında yayınlayanlardan bahsediyorum.
Geçen gün Haseki Hastanesi’nde yaşanan olay feciydi.
İnsanlıktan bihaber hemşire bozuntusu yoğun bakımdaki insanların fotoğrafını çekti ve paylaştı.
Paylaşmakla da kalmadı not düştü altına “Ölmeye ramak kalanlardan minicik bir tablo” diye.
Bu nasıl bir şey ya? Sen nasıl hemşire oldun?
Sen nasıl bir insansın, hiç mi utanmıyorsun?
Geçenlerde yine bir şehit cenazesinde imam cenazeyle selfie çekti.
Yahu bu nasıl bir kafadır ya? Nasıl bir insanlık?
Sen din adamısın.
Sen nasıl din adamı, imam oldun diye sormazlar mı adama?
Bayrağa sarılı şehidimize hiç mi saygın yok?
Hadi ölüye saygın yok bari ölüm acısını yaşayan aileye saygın olaydı be adam!
Tam bunları sıkıntı yapmışken, geçen gün Facebook’ta gezinirken daha da kötü bir şeyle karşılaştım.
Adam benim okurum, haliyle arkadaş diye kabul etmişim bir kere.
Etmez olaydım ya.
Adam resimde yarım görünüyor, yanı başında yatan gözleri kapalı yaşlı bir kadın var.
Uyuyor zannettim, fotoğrafa da bir anlam veremedim.
Az yukarı kaldırdım sayfayı, ne yazmış acaba diye.
Şunu yazmış: Babaanneciğim hakkın rahmetine kavuştu nurlar içinde uyu, seni çok seviyorum...
Yahu şok oldum!
Ölünün resmini koymak ne demek ya?
Ölüye ayıp!
Bu resmi görüp “like” edenlere de, yani beğenenlere de koca bir yuh!
Ve son olarak geçen gün bir haber daha...
Hemşire, sonradan öğrenildiği üzerine stajyer, anjiyoya girecek olan bir hastanın önünde hastaya çaktırmadan selfie çekmiş.
Bu fotoğrafları çeken hemşireler için soruşturulma başlatılmış olması sorunu çözdü mü yani?
Yahu bu tip insanların yetişme tarzında mı bir şey var yoksa hayatının bir devresinde psikolojik bir travma mı geçirdi?
Hatta belki de doğuştan ruh hastasıdır bunlar, o kadarını bilemiyorum.
Nerede kaldı hasta hakları, hasta mahremiyeti?
Bilemedim gitti ama sosyal medya hayatımıza girdiğinden beri hazmedemeyenler, farklı şekillerde kullananlar türedi ne yazık ki...
Eskiden yemeği, meyveyi saklayıp gizlerdik. Ulu orta sergilenmezdi, ayıptı.
Pazarda bile gazete kâğıdına ya da siyah poşete konurdu, alamayanların canı çekmesin diye.
Ya şimdi?
Maşallah herkes ne yiyip içiyorsa anında fotoğraf koyuyor.
Bu bile çok
büyük ayıpken hastaların, yoğun bakımdakilerin, ölülerin fotoğrafını koymak hangi mantıkla, hangi ahlak seviyesiyle ölçülür?
Hangi vicdana sığar?
Sosyal medyayı, teknolojiyi akıllı ve bilinçli kullanmak çağdaş olmanın gereğidir.
Ama maalesef özellikle de genç nesil, bu konuda sınıfta kalıyor...
Yazık, çok yazık...