Biz Kelebekler ve dahası...

Sevgili okurlar... Aslında hiç de sevmem bu seslenişi! İçim ister ki dost diyeyim. Yazarla okur bir süre sonra dost oluyor çünkü. Hele benim gibi özel hayata falan da giriyorsan, e-postalarla arkadaş oluyorsun.

Haberin Devamı

Diğer yandan... “Ey sevgili okur” demek de biraz bayıyor beni.
Neyse, herkes kendi seçtiğini alsın ve ben bir konuyu açıklığa kavuşturayım. Tabii ki bu sadece olaya benim bakış açım.
Biz Kelebek’iz...
Cengiz (Semercioğlu), Melike (Karakartal), Yonca (Tokbaş), Onur (Baştürk), Ömür (Gedik), Niobe (Aslı Temel), Sahrap (Soysal), Güzin Abla, Osman Bey (Müftüoğlu)... Bizler gazetemizin yemek sonrası Türk kahvesiyiz.
Ama sadece gülmece değil, her türlü yanlışı doğruyu yazıp çizeniz.
Sadece olayları biraz yumuşakça irdelemekteyiz. Yeterince başınız şişince, azıcık of dediğinizde kafanızı dağıtmanızı sağlama çabasıdır bizim işimiz.
Bizlere e-postalar gönderiyorsunuz: “Halimiz ortadayken neden sen şununla bununla ilgilisin?”
Hiç yazmıyor da değiliz oysa... Belki de sayfalarca yazmak niyetimiz ama herkes işine düşeni yapmakla mükellef.
Sanıyor musunuz ki bizler sizlerden daha az üzülüyoruz, umursamıyoruz ve daha az ağlıyoruz!
Ben düşünüyorum, belki bazıları benim kadar üzüntü duymuyordur diye.
Ne Kelebek ne Hürriyet... Hiçbir yazarı o gün ne yazdı diye sorgulamamak lazım bence.
Ne yazılıyorsa, sizler için yazılıyor.
Kendimiz için yazmadığımız ortada!
Hatasıyla sevabıyla...
Hele şu günlerde kalemlerimiz tehdit altındayken, kırmak isteyen çokken!
Ama kimse kıramaz! Demokrasi, cumhuriyet yıkılamaz! İşte bu kadar...
Einstein ne demiş bakın okumakla ilgili...
“İnsan bir şeyi hangi hislerle okursa, okuduğundan ona şunlar geçer...”
Yani...
Üzüntüyle okursan, nefret hissedersin.
Hışımla okursan, kindarlık hissedersin.
Korkularınla okursan, kafan karışır.
Empati ile okursan, şefkat hissedersin.
Sevgiyle okursan, ruhun okşanır.
Umutla okursan, olumlu hissedersin.
Mizah duygusuyla okursan, neşeli hissedersin.
Önyargısız okursan, huzurlu hissedersin
Hiç okumazsan da hiçbir şey hissetmezsin.

Haberin Devamı

İhsan Eliaçık...

Yalçın Bayer yazmış, hoşuma gitti, affına sığınarak çaldım.
İlahiyatçı yazar İhsan Eliaçık, asilmedya.com sitesinde “Hayvan kesmiyorum 20 yıldır” demiş: “Ama bayramı çok seviyorum, özeldir, güzeldir.”
Ben de kendisine buradan bir helal olsun diyorum, bir ara da kendisiyle konuşmak istiyorum. Ben de bayramcı ama hayvan kesmeyenlerdenim...

Yazarın Tüm Yazıları