Bedaş, Beşiktaş Belediyesi, nar...

Bu yılbaşı akşamı iki yere davetliydim, aman dedim, üşendim. Annemle pijama, terlik yapalım dedik, hindimiz de vardı şükür. Bu sene de öyle yayılırız dedik işte.
Tam yayılacağız, öğleden sonra 16:00 sularında elektrikler gidiverdi. Normal dedik, fırtına falan, gelir birazdan.
Baktık oldu bir saat, aradık 186’yı ama meşgul.
Sonra sitenin güvenliğini aradık, meğer bir tek bizim sitede, bir de yanda gitmiş elektrikler. 300 kişi arar dururmuş 186’yı ama nafile...
Giriştik belediyeye...
444’lü bir numara “Bağlıyorum sizi yetkiliye” diyor, haha şaka!
Bağlanabildiğin tek yer ambulans.
Ha sonradan keşfettim, bir bölümde başkana mesaj var.
“Sesli mesajınızı bırakın başkana” diyor.
Bırakmam mı!
Bıraktım tabii.
Geri dönen olmadı şu güne dek yazık ki.
Sonunda belediyeden birini bulduk.
O da “Biz de Bedaş’a ulaşamıyoruz” dedi.
“Ama yönetime ulaştık, Çağlayan’da problem var, iki saate şansınız varsa gelecek elektrik.”
“Anne” dedim, “uyuyacağım, sinirliyim”...
“Uyuma” dedi, “saat 12’ye geldi, hadi aşağı inip narlarımızı kıralım.”
“Sen aşağıda kır, ben kafamda kıracağım” dedim.
Elbet öyle yapmadım, narımı camdan attım, şans işte, çimenlere düştü.
Kahrolsun dedim, bir nar daha aldım.
Onu attım.
O da elalemin son model beyaz Mercedes arabasının üzerine düştü.
Aşağıdan annem yukarı baktı, arabanın alarmı öttü. Bütün herkes başına toplandı.
Arabanın sahibi sanırım bekardı.
İtiraf; o narı atan bendim, özür dilerim.
Annemle yılın ilk gününden beri küsüz
Tekrardan iyi seneler.