Mozart yaşasaydı bizim orkestrayı çok severdi!

Haberin Devamı

İzmir Tepecik’te yaşayan Roman gençler yaşadıkları ayrımcılığa müzikle isyan ediyor. 12 gençten oluşan Tepecik Filarmoni Orkestrası “İlle de Mozart Olsun” diyor... Kulağımızın pasını siliyor, hepimizin içini titretiyor


Roman deyince çoğumuzun aklına aynı şeyler geliyor aslında. Rengârenk, dallı güllü şalvarlar, ayakta şıpıdık terlikler...
İzmir’in Tepecik Mahallesi uzun yıllardır onların evi, memleketi. Ama neden bilmem çoğu İzmirli için bu mahalle tabu. Evet, bu mahallede yoksulluk var, geçim sıkıntısı var, dert, keder hepsinden bir tutam değil avuç dolusu var. Ama burada herkes her şeye rağmen mutlu, umutlu.



Mahallenin umudu

Tepecik Filarmoni Orkestrası’nın 12 genci de bu mahallenin umudu, ışığı... Onlara ışık tutan, onları aydınlatan isim ise caz festivallerinin aranan ismi ritim ve perküsyon ustası Hamdi Akatay. Bugüne kadar Sezen Aksu, Tarkan, Sibel Can, İbrahim Tatlıses gibi pek çok ünlü isimle çalışan Hamdi Bey yıllar sonra pırıl pırıl 12 genç ve ‘İlle de Mozart Olsun’ projesi için memleketine, baba evine çok sevdiği Tepecik’e dönmüş.
Gençlerle ilk tanıştığı, yola çıktığı yer bir mahalle kahvesi... Hamdi Bey gençlerin müziğine, yeteneğine, inancına hayran kalıyor ve zaten yıllardır hayata geçmeyi bekleyen projesini sandıktan çıkarıyor. Ve başlıyorlar Mozart’ın eserlerini Roman müziğiyle harmanlamaya “Tabii bu iş göründüğü gibi kolay değil! Her iki müzik de zor ve motifli” diyor Hamdi Bey. Aradan bir yıl geçmesine rağmen onlar hâlâ aynı kahvede hatta sokaklarda buluşuyor, çalışıyor, prova yapıyorlar. Çünkü henüz bir çatıları ve sponsorları yok. Gençlere gelince yaş ortalamaları 15-16. Çoğu Dokuz Eylül Üniversitesi Devlet Konservatuarı öğrencisi. Ama bakmayın siz çoğunun konservatuvarlı olduğuna. Çünkü birçok genç etnik kimliğinden dolayı konservatuara alınmıyor.

Haberin Devamı



Tek aşkları müzik


Onlar da bu duruma duruşlarıyla, müzikleriyle başkaldırıyor. Gençlerin tek işi ve aşkı müzik. Hamdi Ağabeyleri ve proje sayesinde artık batı müziğini ve Mozart’ı daha yakından tanıyorlar. Hatta içlerinden “İleride Mozart gibi olacağım” diyenler bile var. Artık ünleri ve sesleri İzmir’i de aştı. Sadece İzmir’de çalmıyorlar farklı kentlerden de davet alıyorlar. Bir gün bakıyorsunuz Hüsnü Şenlendirici ile çalıyorlar, başka gün hop Ankara’ya uçuyorlar. Bundan sonraki hedefleri de Viyana’da, Mozart’ın memleketinde çalmak. Hamdi Bey; “Mozart yaşasaydı bizim orkestrayı çok severdi” diyor. Katılıyorum... Hele bir de benli ve bıyıklı afişini görse daha çok severdi. Hem bu güzel insanları, içlerindeki neşeyi, mutluluğu hem de müziklerini. Çok sevdiğim bir söz var; “Romanlar müzik yapar, başkaları eşlik eder.” Madem onlar gibi müzik yapamıyoruz öyleyse gelin doğuştan yetenekli, kalbi müzikle, 9/8’lik çarpan bu insanlara eşlik edelim. Ve tabii Cumhuriyet tarihi boyunca Meclis’e ilk giren Roman Vekil İzmirli Özcan Purçu’ya da selam edelim.

Yazarın Tüm Yazıları