Paylaş
Siz de siyasetin sıkıcı yüzünden sıkıldınız mı? Kendi adıma söyleyeyim ben çok sıkıldım.
Kürsüye çıkınca kükreyen adamlardan, sert cümlelerden, azarlanmaktan, sadece ve sadece karşı tarafı eleştirmekten ibaret olan girişimden ibaret siyasi zekadan usandım desem yeridir.
Bu nedenle haber izlemiyorum, tartışma programı dinlemiyorum. Sadece okuyorum. Kimsenin kafamın içinde bağırmasına izin vermek gibi bir niyetim yok. Nerede güler yüzlü, sakin ve yapıcı insanlar çayımı kapıp oturup dinliyorum.
Yalnız ben değilim, eminim. Nasıl da bunaldığını sosyal medyada anlatan hukukçu Sedef Erken' e denk geldim. Çay ve kısır partisi kuralım demiş. Çay içip kısır yiyelim. Hemen çok sevinirim diyerek konuşmaya dahil oldum. Çünkü Sedef hanım hukukçu kimliğinin yanı sıra bir aktivist. Buradan nefis işler çıkar dedim içimden. Otizm eylem Plan'ından tutun, oğlu Ozan' ın AİHM' deki otizm-ayrımcılık davasına kadar. Pek çok konuda canla başla mücadele eden bir kadın. Sonra bize yine hukukçu olan ardaninannesi.com blogunun sahibi Bahar katıldı. Oldu mu 3 kurucu üye...
Sedef Erken, "bol nar ekşili yapalım" dedi. Ben soğanları doğrarım dedim. Bahar çayı demlemek istedi. Kimsenin çıkarı olmayınca ve tek dert keyif olunca ne güzel ilerliyor işler... Ilk icraat olarak kısırımızı yiyip çayımızı içerken; oturup çocuklardan, okul seçiminden konuşulduk herhalde.
Parti teşkilatımız ise, hali hazırda sık ve düzenli toplanan çay ve kısır sevenlere sosyal medya ile ulaşarak şekillenebilir. Neden olmasın? Her dairede, apartmanda ve sokakta defalarca toplanıyor bizim parti aslında.
2 hukukçu 1 eğitimci anne bir araya gelirse konuşulacak ve icraata dökülecek ilk konu otizmli ve özel gereksinimli çocukların kaliteli yaşam hakkı olurdu herhalde. Tahminim o ki;erekli tüzük değişiklikleri 2 saatte yapılır, 1 haftada yürürlüğe girerdi. Sonra eğitim sistemine el atardık. Tabi ki sağlık sistemine de... Adalet geri kalır mı hiç?
Güvenlikmiş, silahmış, nükleermiş... Bunlara bizim kafamızda yer yok. Tabiat anaya saygısızlık edecek, insan hayatını hiçe sayacak en son biziz; yani anneler.
Parti olarak tek hedefimiz herkesin ağzının tadının yerinde olması; kısırını sevdikleriyle birlikte yemesi, çayını keyifle yudumlaması. Teşkilat da hazırsa biz de hazırız.
Yarı şaka yarı ciddi; bu memleketin yükünün en az %50'si biz kadınlarda... Nüfusun yarısından fazlası kadın olduğuna göre; Kendimize oy versek tek başımıza iktidarız.
Yaptıklarımız ortada!
Yapacaklarımız için sizi azarlamaya, kürsülerde kükreyip, içinizi bunaltmaya niyetimiz yok.
Haydi, oylar çay ve kısır partisine...
Paylaş