Paylaş
Aileler genel olarak, haberleri, yorumları izletmiyor, yanlarında endişe verici konuşmalar yapmıyor olsa da özellikle ilkokul çağındaki 6-10 yaş grubu okul öncesi dönemdekilere göre farkındalıkları çok yüksek.
-Aniden başlayan ağlama krizleri,
- Uyku sorunları
- Bir daha seni göremeyecek miyim?
- Ölecek miyiz?
- Anne-babamın ölmesini istemiyorum!
- Bize neler olacak? gibi soru ve durumlarla karşılaşıyor olabilirsiniz.
Burada anlam veremeyecek kadar herşeyin farkında olmalarının en önemli nedeni okuma-yazma biliyor olmaları. Haber kaynaklarına kolayca ulaşabiliyorlar, aralarında tartışarak, örnek olaylar anlatarak paylaşımlarda bulunabiliyorlar. Paylaşım mekanı sadece dijital ortam değil, sınıf, kantin, evin bahçesi, basketbol sahası... Ön ergenlik faktörü işin içine girince çocuklar toplumsal gerginliklerden payına düşenin fazlasını alıyor.
Çocuğu ilkokul çağında olan ebeveynler için uzman psikolog Gül Çelik' in çeşitli tespit ve önerileri var:
İlkokul çağındaki çocukların ülke olarak son haftalarda yaşadığımız olaylara tepkileri ikiye ayrılıyor diyebiliriz. Çoğunluğu fazlasıyla merak duyan, soru soran, anlamaya çalışan, anlayamadığında kaygılanan, genellikle de endişeli bir grup. Az da olsa rastladığımız (ama yine de önem verilmesi gereken) bilgi talep etmeyen hatta son günleri görmezden gelmeyi tercih eden çocuklar.
- Son günlerde kaygı düzeyi artan çocuklarımızın özellikle net ve yalın cümlelerle bilgilendirilmeleri önemlidir. Açıklamaların çocukların yaş düzeyine göre yapılması özellikle dikkat edilmesi gereken bir konu. Verilecek bilgiler çocuğun anlayabileceğinden ve duygusal olarak taşıyabileceğinden fazla olmamalı.
- Verilen cevaplardaki netlik kadar, o cevaplar verilirken vücut duruşu, ses tonu, yüz ifadesi de aynı derecede net olmalıdır. Yüzünüzde endişe ifadesi varken en güven içeren cümleleri kursanız bile yeterli olmayacaktır. Çocuklarımızın kaygı seviyesini düşürmek istiyorsanız kaygılı, üzgün, düşünceli yüz ifadelerimize dikkat ederek açıklamalarımızı yapmak faydalı olacaktır.
- İlkokul çağındaki çocukların okur yazar olduklarını, kaynağı biz olmasak bile pek çok bilgiye isteyerek ya da istemeyerek ulaşabildiklerini unutmamak gerekir. Örneğin pek çok çocuğun farklı sebeplerle açılmış sosyal medya sayfaları bulunmaktadır. Arkadaşlık listelerinde bulunan yetişkin sayfalarından bile görsel, işitsel ya da yazınsal kaynaklarla karşılaşabilirler. Bu kaynakların gözden geçirilmesi ve kontrol altında bulundurulması önemlidir.
- Çocuklarımızın yetişkin konuşmalarına denk gelmemeleri, dikkatini başka bir yöne yönlendirmiş de olsa gergin ya da kaygılı diyalogların yanlarında yapılmamasına özen gösterilmelidir. Telefon görüşmeleri de bu özene dahil edilmelidir.
- Çocuğun sorduğu soruların içeriği, mantıklılığı, kaygı derecesi de önemlidir. Soruları başka korkuları da olduğunu size hissettiriyor mu? Mantık dışı, genelleştirilmiş, abartılı duygu ya da düşünceler içeren sorular mı? Bunlar dikkatlice gözden geçirilmelidir. Kaygı ya da korkunun gerçek nedeninin tespiti çözüme giden yolda en önemli adımdır.
- Peki, çocuğumuz son günlerdeki olaylarla ilgili konuşmuyor, soru sormuyor, kaygılanmıyor ya da kaygılanmıyormuş gibi görünüyorsa? Ayrımı iyi yapmak lazım. Gerçekten kaygı duymuyor, merak etmiyorsa gereksiz bilgi ve duygu yüklemesi yapmaktan kaçınılmalıdır. Kaygılandığını ama bunu size göstermediğini düşünüyorsanız, duygularını ifade edebilmesi için onu cesaretlendirebilir, yaşına uygun olarak siz de duygularınızdan bahsedebilirsiniz. Sonrasında yukarıdaki maddelerin tümü geçerlidir.
Gündeme bağlı olsun veya olmasın, çocuğunuzu endişeli görüyorsanız
- Sıkıca sarılabilir,
- Müzik eşliğinde dans edebilir,
- Elleriyle kulaklarını kapatarak güçlü bür şekilde çığlık atmasını isteyebilirsiniz.
Bu üç yöntem, ister okul öncesi dönem olsun, ister ilkokul çağı olsun, hemen hemen her çocukta stresle baş etmelerini sağlar, kesin bilgi.
Herkese bol gülücükler.
https://twitter.com/AylinAnne
www.aylinanne.com
Yazarın son yazıları |
#15 Haziran 2013 En baba gününüz kutlu olsun
#12 Haziran 2013 Gündemdeki olaylar çocuklara nasıl anlatılmalı?
#8 Haziran 2013 Anneler Neden Gezi Parkı' nda?
#5 Haziran 2013 Aile içi demokrasi nasıl sağlanır?
#1 Haziran 2013 Bizim parka gidelim anne!
#29 Mays 2013 Bu çocuk sizden mi?
YAZARIN TÜM YAZILARI İÇİN >>
Paylaş