Bebeği kucağa almak onu şımartır mı?

Geçen gün güneşe aldanıp tişörtle gezdim, feci üşütmüşüm. Karın ağrısıyla kıvranırken aklıma Ata' yla yaşadığımız kolikli günler geldi. Gaz sancısı mı? Kolik mi? Yoksa hassas bebek mi?

Haberin Devamı

Gece gündüz ağlayan bir bebek söz konusuysa gerisi teferruattır. Ancak gaz sancısıyla birlikte kişilik özellikleri çeşitli sinyaller verebilir. Hassas bebekler ihtiyaç ve isteklerini mecburen ağlayarak ifade ederler.Tam 8 çocuğu olan Dr. william Sears 4. çocukları Hayden ile yaşadıkları macerayı şöyle anlatıyor:

“Bizim ilk 3 çocuğumuz oldukça kolay bebeklerdi ve biz tüm huysuzluğun bebekten gelmesini bir türlü anlayamıyorduk. 4. Çocuğumuz Hayden hayatımıza girince/images/100/0x0/55ea862af018fbb8f8859832 bizim huzurlu yuvamız birden tam tersine döndü.Hayden farklıydı. İlk 3 çocuğumuzda işe yarayan şeyler Hayden’da işe yaramıyordu. O devamlı kollarda ve annesinin göğsündeydi. Çoğu zaman slingle taşımak dahi işe yaramıyordu.


Çok gerekli durumlarda yalnız bırakmaya çalışsak asla avutulamazdı, gittiğimiz heryere birlikte giderdik. O beşikte yatmayı kesinlikle redderdi, yanımızda uyurdu. Onu herzaman rahatlatmanın yollarını arıyorduk. Daha sonra karşı olduğumuz bakım tavsiyeleriyle karşılaştık: “Onu çok fazla taşıyorsun“, “Onu şımartıyorsun, bırak ağlasın“,”Sizi kullanıyor“. Biz bu saldırıları bildiğimizi okuyarak durdurduk. Hayden sürekli ağlıyor ve kucak istiyordu ve biz onun için yeni bir kavram bulduk: “hassas bakıma ihtiyacı olan bebek.”

Dr. Sears aşağıda anlatacağım yöntemlerle Hayden’ı büyütüyor ve 14 yaşına gelen oğlu için yaratıcı, duyarlı, hoş ve hayat dolu bir insan olarak bahsediyor.

Haberin Devamı


-Bebekler tamamen kendi huylarından dolayı huysuzluk yaparlar, bu huysuzluğun ebeveynlik yeteneklerimizle bir alakası yoktur.


-Her bebek ihtiyaç seviyesine bağlı olarak isteklerini ortaya koyar.


-Hassas bebekler çevrelerinde olup bitenin tamamen fakındadır ( Bkz: Ata) Güvenliği ve çevresi açısından bakıldığında değişiklikleri çabuk farkeder ve alternatifleri kolayca kabul etmezler. Bu hassasiyet onlara derin bir bağ, güven ve devamlı bakım gerektirir. Bu tür bebekler derin konularla uğraşmaya yatkındır, başlarda zordur, ancak insanlarla daha yakın bir ilişki içinde durabilir.
Hassas bebeklerin ve ebeveynlerine özelliklerine göz atalım.

Haberin Devamı


-Bebeği yere bir an bile bırakamamak: Onlar hep kucaktadır, nadiren beşikte yatmayı kabul ederler.


-Bebeğin kendi kendini rahatlayamaması: Bebekler kendini sakinleştirme yeteneğinin farkında değildirler.Annenin kucağı onun koltuğu, babanın kolları ve göğsü yatağı, annesinin memesi onun emziğidir. Bu bebekler annelerinin yerine geçecek şeyler hakkında çok titizdirler. Uyku arkadaşını, emziği, biberonu red ederler. İlla ki kucak isterler. Bu aslında insanlarla yakın ilişki kurma kalitesi açısından iyi bir haberdir.


-Güçlüdürler: İstemediği şeyleri yüksek sesle ağlayarak, beğendikleri şeyleri ise yüksek seslerle gülerek anlatırlar. Yemek saati geçince huysuzluk ederler örneğin. Maddeleri daha derinden hissettiği ve daha güçlü bağ kurabildikleri için bebekler bağ bozulduğu zaman bunu sonlandırma konusunda son derece güçlüdürler./images/100/0x0/55ea862af018fbb8f8859834

Haberin Devamı


-Her zaman ilgi isterler: Uzun uzun emmek isterler :) Bu sürecin aslında tadını çıkarmak lazım :) Anne memesini bırakmak gibi bir niyetleri yoktur ve iki yaş civarında memeyi bırakırlar.


-Sıkça uyanırlar: Yorgun bir annenin hiç hoşuna gitmeyecek bir şeyden söz ediyoruz ama bu tür bebekler sık sık uyanarak ve gündüzleri kısa uykularak yaparak kendini belli ederler. Uykusu hafiftir.


-Memnuniyetsiz, değişkendirler: Bebek için yapılan planlar, sistemler hep suya düşer. Rutin oturtma, sistem kurmada tutarsızlık oluşur. Siz ona bir oyun kurarken o başka bir oyuncağa yönelir.


-Kıpır kıpırdırlar:  Bu tür bebekleri kucağınıza aldığınızda kendisi için rahat pozisyonu bulana kadar hareket eder ve sonunda kendisini bırakır.Emzirirken kendini arkaya bırakmaya eğimlidir./images/100/0x0/55ea862af018fbb8f8859836

Haberin Devamı


-Ebeveynlerin enerjilerini harcalar: Anne ve babaların ortak söylemi: “çok yoruldum”şeklindedir.


-Gerilirler: Bu bebekler kendini geriya tıp kol ve bacaklarını gerginleştirirler. Annelerinin ilgilenip güven verdiğini hissettiğinde yavaş yavaş gevşemeye başlarlar.


-İsteklerini ifade etmek: Bu tür bebekler beni kucağına al işareti olan kollarını açıp bekleme işareti yaparlar. Eğer ebeveyn bu işareti kaçırmışsa kucağa alınana kadar ısrar ederler.Bu onların isteklerini yerine getirme konusunda ne kadar becerikli olduklarını gösterir. Bu tip durumlarda “sizi kullanıyor” gibi yıkıcı sözler gelebilir. Aldırmayın.



Ata, yukarıda saydığım özelliklerin hepsine sahipti  ve Dr. Sears’ın anlattıklarına kulak vererek, her ihtiyacını karşılamaya özen gösterdim. İyi ki de öyle yapmışım. Hayatın en başındayken ihtiyaçlarına yanıt verdiğim için olsa gerek, şimdi hareketli ama bir o kadar huzurlu ve mutlu bir çocuk. Eğer sizin de  bahsedilen özellikleri olan bir bebeğiniz varsa, durmayın bol bol kucaklayın derim.


Yapılan bir araştırmaya göre bebeklerin sadece yaşama içgüdülerini desteklemek için günde en az 4, duygusal gelişiminin sağlıklı ilerlemesi için en az 8, gelişiminin her yönüyle sağlıklı ilerlemesi için günde en az 12 defa kucaklanmaları gerekiyormuş.


Kolik olmasına iyi gözle bakacak olursak;  bu durum aslında bebeğin gelişimine büyük bir katkı... Ebeveyn için yorucu olsa da, sonuç bence harika.

 

Haberin Devamı

Kolik bebekler nasıl sakinleştirilir?


Bebeği kucağa almak onu şımartır mı


-Ritmik hareketler (kucakta hafif sallama, pışpışlama vb gibi)/images/100/0x0/55ea862af018fbb8f885983a
-Yakın ve sık fiziksel iletişim ( kucaklama, sling ile taşıma) Bebeğin sling ile taşınması, bebeğe rahimdeki yaşantısını hatırlatır ve daha az huysuzlanmasını sağlar.
-Sakinleştirici sesler ( fön makinesi sesi, araba motor sesi vb gibi)

-Bebeği sıkça besleme: 3-4 saatte bir besleme yerine 15 dakika yarım saat arayla beslenen bebeklerin daha az ağladığı saptanmış. Burada anne ve bebeğin birbirine yapıştığı düşünülebilir ancak sık beslenen bebeklerin daha az ağladıkları karşılaştırmalı gözlem çalışmalarında ortaya çıkmış.
-Bebeğin ağlamasına hemen cevap verme.
-Danslar, sallanmalar

-Sihirli ayna: 2 ay üstü bebekler için işe yarar bir yöntem. Aynanın karşısına geçerek bebeğin kendini izlemesini sağlayın. Bu onu heyecanlandırmasıyla çıplak/images/100/0x0/55ea862af018fbb8f885983c ayaklarını aynaya yaslayın, böylelikle gördüşü şeyi hissetmeyi başaracaktır.
-Hareket eden nesneleri gösterin. Dönenceler, sarkaçlar vb gibi
-Hareket halindeyken besleme, emzirme.

-Masaj
-Kundaklama
-Banyo yapma işe yarayacaktır.

Zor sürecin ardından sizi, isteklerine cevap verilmiş, anlaşıldığından emin, kendisine ve etrafına güven duyan, duygularını net ifade eden, huzurlu ve mutlu bir çocuğun beklediğini unutmayın




/images/100/0x0/55ea862af018fbb8f885983e
Haftanın kitabı:

Annelik Her zaman Tozpembe Değil: Sevgili Blogcu Anne Elif Doğan' ın hem blogundan seçme yazılarının hem de kitaba özel yazdığı yazıların olduğu bu kitap pek çok anne tarafından keyifle okundu bile. Hepsi çok keyifli ama Anne sözlüğü kısmında kahkahalarınızı tutamayacaksınız.

 




Mail: info@aylinanne.com
Twitter: https://twitter.com/AylinAnne








Yazarın son yazıları


#10 Nisan 2013 Mükemmel Anne Yoktur Mükemmelliyetçi Anne Vardır
# 6 Nisan 2013 Oyuncak seçiminde nelere dikkat edilmeli?
# 3 Nisan 2013 Anneler ayrımcılık yapar mı?
# 1 Nisan 2013 Çocuğum Yemek Yemiyor Çıldırmak Üzereyim!
# 23 Mart 2013 Nerede bir kepçe görsem heyecanlanırım
# 20 Mart 2013 Perşembe Anneleri


YAZARIN TÜM YAZILARI İÇİN  >>
 



Yazarın Tüm Yazıları