Paylaş
Doktor seçerken ilaç ve mamayı ön planda tutmayan, doğal yöntemleri tercih isimleri seçmeye çalışan bir anneyim. Hayatın gelişim ve denge kodlarının doğanın elinde olduğuna inanıyorum.
Çocuğum benim için dünyanın en değerli şeyleri olduğuna göre, yanlış yönlendireceklerden uzak durmak bir güvenlik önlemi gibi geliyor bana. Doktorun söylediği herşeyi olduğu gibi kabul ederek uygulamadan önce, bazı şeylerin farkında olup kaynak taraması yapmanın gerekliliğine inanıyorum.
Ancak; anneleri yanlış yönlendirecek o kadar fazla bilgi ve fikir var ki, yeni doğum yapmış hassas ve uykusuz annenin işin içinden çıkması her açıdan çok zor gibi gözüküyor. Doktorun mama önerdiği ana geri dönelim.
Bebeğim 2 haftalıktı. Kucağımda minicik bir bebek çılgınlar gibi ağlıyor, acemi manevralarla emzirmeye, gazını çıkarmaya ve altını kontrol etmeye çalışıyordum. Hiçbiri ağlamasını duramadığı gibi, benimde moralim bozuluyor ağlamaya başlıyordum. Sonunda doğum yaptığım hastanenin doktorunu aradım. Bana bebeğin doymadığı için ağlıyor olabileceğini, takviye gerektiğini söyledi ve bir markanın bebek mamasını önerdi.
Telefonu kapattığımda yine ağlıyordum. Aklımdaki deli sorulardan birkaç tanesi şöyleydi:
-Nasıl yani? Benim sütüm yetersiz mi?
-O kadar uğraşmama rağmen bebeğimi beslemeyi başaramadım mı?
-Mamaların içinde ne var? Ya bebeğime zarar veren bir şey varsa…?
Lohusa kafası başkadır. Bebeğinin iyiliği için herşeyi yapmak istersin ancak etrafındakilerin ne dediğine fazlasıyla takılırsın. Ultra hassas bünye anne sütünü arttırmak tatsız tutsuz ne varsa öğütürken, etraftan birisi “aa, doymuyor bu çocuk, mama ver”, “sütün yetersiz, bebeğin kilo almıyor” dediğinde bu sözleri hazmedemez. Çünkü bir damla süt üretmek için harcanan enerjinin en az 100 katı, sütün yetmiyor cümlesini duyunca bedenden çekilir gider. Bu nedenle özellikle büyük annelerin süt konusunda bir şey söylemeden önce kendi doğum yaptıkları günleri hatırlamaları önemle rica olunur.
Üstelik anne-bebek portallarından haber kaynaklarına kadar mama ilanlarının ne kadarı emzirme dostu anlayabilmiş değil(d)im. Emziren pek çok anneyle aynı fikirdeydim, “anne sütü mamalara kıyasla daha mı değersiz? “
Bu kanunu okuyunca kafamdaki soruların neden oluştuğunu daha iyi anladım. Okuyunca siz de aynı şeyi düşünebilirsiniz.
Türkiye’ nin de imza attığı, cezai yaptırımı olmayan sadece tavsiye niteliği taşıyan bu kanuna göre;
1- Halka yönelik hiçbir mama reklamı yapılamaz.
2- Annelere ücretsiz dahi olsa numune dağıtılamaz.
3- Hiçbir sağlık kuruluşunda ürün promosyonu yapılamaz, servislerde kullanılması için ücretsiz veya düşük ücretli mama verilemez.
4- Hiçbir firma yetkilisi annelerle görüşme yapamaz.
5- Sağlık personeline hiçbir hediye veya ürün verilemez.
6- Etiketlerde suni beslenmenin üstünlükleri diye hiçbir resim veya cümle kullanılamaz, bebek resimleri konamaz.
7- Sağlık personelinin bilgilendirilmesi bilimsel ve gerçekçi olmalıdır.
8- Etiketlerde anne sütünün üstünlüğü anlatılmalı, ayrıca suni beslenmenin yan tesirleri, maliyeti ve zararları belirtilmelidir.
9- Bebekler için uygun olmayan şekerli kondense sütler tavsiye edilmemelidir.
10- Bebek maması imalatçıları ve dağıtımcıları bulundukları ülkelerde bu kanun uygulanmasa bile bu kanuna uyumlu çalışmalıdırlar.
Kanunda yazılan tavsiye kararlarına ve uygulamaya baktığımızda aradaki farklılıkları görmemek imkansız. 8. Maddede değinilen suni beslenmenin yan etkileri, maliyeti ve zararları konusuna bir anne ve eğitimci olarak fena halde kafayı takmış bulunuyorum. Çünkü sadece mama takviyesi değil, diğer paketli gıdalar kantinlerde, marketlerde ve reklamlar aracılığıyla bir ömür çocukların ve ebeveynlerin aklını karıştırıyor.
Bu arada, herşeye kulağımı tıkayarak, emziren annelerle süt sohbetleri yaparak ilk keskin virajı aştım ve devamı geldi. 20 ay boyunca emzirerek kendimce bir rekor kırdım ? Emziren annelere tavsiye ederim.
Herkesin emzirme ve doğal/dengeli beslenme konusunda zamanı, enerjisi ve bilgisi olmayabilir. Firmalar elbette kendi çıkarları doğrultusunda hareket edecektir. Ancak asıl sorulması gereken sorular sağlığımızdan sorumlu yetkilere ulaşmalı diye düşünüyorum.
- Bebek ve çocuk beslenmesi politikaları gereğince, uygulamaları Sağlık Bakanlığı nasıl denetliyor?
- Doktorların yaptığı yönlendirmeler konusundan ne kadar haberleri var?
- Medyada yer alan reklamları görüyorlardır herhalde. Çoğu bir sağlık iksiri gibi sunuluyor. Bu konuda herhangi yetkililerce ve hukuk bazında denetim ve yaptırım söz konusu mu?
- Obezite riski oluşmadan önce tetikleyici unsur olan sentetik gıdaların onay ve denetimini Tarım Bakanlığı’ na değil, Sağlık Bakanlığına verseniz nasıl olur?
Et, balık, tahıl, meyve, sebze, süt, yoğurt, bal ve mama reyonlarının önünde en minik puntolarla yazılmış paketli gıdaların içeriğini okumak, güvenirliği konusunda endişeli olmak ve en önemlisi doğal besinlere ulaşamamaktan çok yorulduk.
İmza: Anneler
Haftanın aktivite önerisi:
İyi Cüceler Kitabevi’ nden…
4 Temmuz 2013 Perşembe 9:30 18-24 ay oyun grubu.
11:00'de ise Elişi Atölyesi yapacağız 2+ yaş.
6 Temmuz 2013 Cumartesi 11:00 Cupcake Atölyesi var 3+ yaş.
Etkinliklerle ilgili katılım detaylarını 0216 385 91 11’ dan öğrenebilirsiniz.
https://twitter.com/AylinAnne
www.aylinanne.com
Yazarın son yazıları |
#29 Haziran 2013 Çocuklara Taciz ve Tecavüzün İç Yüzü
#26 Haziran 2013 Ağlarsa anneler ağlar
#22 Haziran 2013 Çoçuklar gündemdeki olaylar hakkında ne düşünüyor?
#19 Haziran 2013 Okul çağındaki çocuklara stresle baş etme önerileri
#15 Haziran 2013 En baba gününüz kutlu olsun
#12 Haziran 2013 Gündemdeki olaylar çocuklara nasıl anlatılmalı?
YAZARIN TÜM YAZILARI İÇİN >>
Paylaş