Paylaş
Gün genelinde her ne kadar sabırlı ve anlayışlı olmaya çalışsakta şartlar bizi bazı konularda zorlayabilir. Özellikle akşam saatlerinde sevgi ve aşk ilişkilerimizde bir takım kararsızlıklar içinde olabiliriz.
Duygusal yoğunluğumuz artabilir ve en son söylenecek sözleri en başta söylemek durumunda kalabiliriz. Daha makul ve anlayışlı olmamızda fayda görüyorum. Maddi konularda geçmişte yapılan harcamalar yüzünden zor durumda kalabilir ve oluşan bu dengesiz ilişkilerde yeni bir yapılanma sağlayabiliriz.
En önemlisi dönüşü mümkün olmayan şeylere duyulan özlemimiz artabilir. Elden bir şey gelmiyor gibi dursa da aslında bu özlemle öğrenilmesi gerekenler olduğunu unutmamak gerekir. Biraz daha sabırlı ve dik duruşunuz belki size çok daha önemli farkındalıklar katacaktır.
Yaşamınızla ilgili bir takım fedakârlıklar yapmanız ve yeni oluşan şartlara göre ayak uydurmanız istenebilir. Sosyal çevre ve arkadaşlık ilişkilerinizde gerginlik yaratacak bazı sorunlarla ilgilenmeniz gerekecek gibi gözükmektedir. Yeniden sınırlarınızı çizmeniz gereken durumlar yaşadığınızda hiç çekinmeden yeni kararlar almanız doğru olacaktır.
Gelelim günün tavsiyesine;
Nepal asıllı İngiliz vatandaşı Mullary, dağcılık kariyerinin başlangıcında çekingen, utangaç, özgüveni eksik, ürkek, kendi halinde ufak tefek bir dağcıydı. Bir gün Everest tepesinin üzerinden uçakla geçerken şöyle düşündü, “Acaba bizim ekipten birisi bu dağın zirvesine tırmanabilecek mi?”
İkinci sefer oradan yine geçerken, “Everest tepesine ilk çıkan dağcı kim olacak acaba?” diye içinden geçirdi.
Üçüncü sefer oradan geçerken “Everest’in zirvesine tırmanan ilk dağcı ben olacağım, “diye kararını verdi. Ve derhal hazırlıklara başladı.
Yıllarca yaptığı tırmanma girişimleri sonuçsuz kaldı ve zirveye ulaşamadı. Bazen bacağı kırıldı, bazen kolu, bazen de kaburgası ve kafası... Fakat o asla yılmadı, pes edip vazgeçmedi. Mutlaka o zirveye çıkacağım diye kendine söz verdi.
“Dağcılığın zirvesinde yer alacağım” diye her gün tekrar ediyor, âdeta sayıklıyordu.
Mücadeleyi her gün sürdürdü. Yaşadığı sakatlıkları tedavi eden doktoru bir gün ona; “Kendini öldürmek mi istiyorsun, böyle giderse fazla yaşamayacaksın” diye kızdı. “Everest tepesi yüzünden hayatını kaybedeceksin,” dedi.
“Ne pahasına olursa olsun oraya çıkacağım, ”dedi Mullary. “Başka yolu yok.” “Niye bu kadar ısrarcısın, ne var o tepede?” diye sordu
“Ne mi var? Aradığım şey, hayatımın anlamı orada,” diye cevap verdi Mullary.
Ve sonunda bu ufak tefek dağcı Everest’i fethetti ve adını tarihe altın harflerle yazdırdı.
Mullary öldü ama adını ölümsüzleştirdi.
“Hedeften önceki tüm adımlar hedefe giden parke taşlarıdır. Başarısızlık hedeften vazgeçtiğinizde ortaya çıkar.”
Dememiz o ki; Harikulade şeyler ancak, içlerindeki bir şeyin koşulların üzerinde olduğuna inanma cesaretini gösterenler tarafından yapılmıştır.
Bu arada hiç söylemiyorsunuz uzun zamandır kahve demiyorum J
Hadi o zaman bunun üzerine iyi gider. Harika bir gün dilerim…
Paylaş