Yeni ay zamanı! Mikroskoptan mı bakıyorsun, teleskoptan mı?

İçinizdeki boşluğu veya yalnızlığı hangi sözcükle anlatsam bilmiyorum.

Haberin Devamı

 

Sözcükleri, dilbilimsel olarak ya da anlamsal olarak irdelediğimizde; hepsinin de soyut, sanal, göreceli tanımlarıyla karşılaşırız.

"Her insanın bir doğrusu vardır" dersek;

Sosyal yapıyı, demokrasiyi, ulusalı, evrenseli nasıl bulacağız.! Düşünmüyor değilim.

Akla uygun bir saplama yapabilmek için yaşanmışlığın en eski zamanlarına uzanıyorum, labirentlerin loşluğunda, dehlizlerinde geziniyorum.

Şimdi hepinizde aynı sorular dönüp duruyor.

Yine bir yeniay ve yine ne olacak duyguları içinizi kemiriyor. Neyin hesabı ve neyin savaşını veriyorsunuz.

İçinizden diyorsunuz biliyorum, Ne zaman her şey yoluna girecek?

Bazı şeyler ne zaman düzelir.?

Sizler için çok klasik olabilir ama ben sağlık olduğu sürece her şeyin bir çözümü olduğuna inan biriyim.

Haberin Devamı

Bu yüzden önce kafanızı kaldırın gökyüzüne ve şunu düşünün sağlıklı mıyım?

Evet o zaman herkesten çok öndesiniz.

Şimdi diğer konuları daha kapsamlı değerlendirebiliriz.

5 Mayıs 00:30 sıralarında boğa burcunda bir yeniay gerçekleşti. Boğa burcu Venüs gezegenin yöneticiliğinde bir burçtur.

Boğa burcu, Felsefe ve mitolojiyi anlatan ve aslında sonsuzluğa ve ölümsüzlüğe karşı koyabilecek tek silahımızın sanat olduğunu ifade eden bir burçtur. Dünyanın varoluşunu anlatan, emeği, rızkı ve aşkı anlatan bir simgedir.

Şimdi diyeceksiniz ki “Aygül Hanım, cepte para yok ya da terkedilmişim, canım burnumda siz hangi sanattan bahsediyorsunuz”

İşte bu noktada daha zekice ilerleyeceksiniz hayatınız üzerinizde. Yaşamın da bir sanat olduğunu benimseyeceksiniz.

Makrodan ayrılıp mikro felsefeye dönmek istediğiniz günlerdesiniz.

Yaşanmış milyonlarca tarih okuyorum, liderlerin hayat öykülerini, buluş sahiplerini, teknolojinin enlerini dikkatle tarıyorum. Evreni bütünlüğü ile tanımak isterken detaylarını kaçırıyor muyum diye kendime soruyorum?

Makro düşünürken mikro düşünmenin gerekliliğini atlıyor olabilir miyiz?

Nesneler için anlam, insanın o nesneye ne kadar önem verdiğine göre değişir ve görecelidir. Son noktada hayat senin yükleyebildiğin kadar anlam alır.

Haberin Devamı

Hayatına anlam yükleyemeyen evrenin büyüklüğündeki boşlukta kalır...

*

İşte alın size Boğa Yeniayının kelime anlamı!

Neye anlam yükledin ya da hangi anlam karmaşasında kaldın.

Yok, bu yeniayda para gelecek

Yok, teklifler yağacak,

Yok, eski sevgilin dönecek ya da ekonomik olarak zorlu bir süreçten geçeceksin gibi oyalayıcı ve beklenti oluşturucu cümlelerden daha gerçekçi şeylere ihtiyacınız var.

Kimse kimseyi kandırmasın. Eğer kozmosu anlamazsanız o da size yardımcı olmaz. Bu koca evrenin kara deliğinde yok olur gidersiniz.

Örneğin, para kimisi için araç kimisi için amaçtır. Soyut kavramlar için ise; ki burada konumuz hayat, görelilik doğrudan referans noktanız, iç dünyasına bağlıdır ve yine görecelidir.

Haberin Devamı

Senin dünyanda para ne kadar önemli ya da sevdiğin insan?

Kaybetmekten korktuğun işine ne anlam yüklüyorsun?

Ya da karşında o umursamaz davranan sevdiğin insanın sana bir anlam yüklemediğini fark ettin? Şimdi ne yapacaksın?

Hani şöyle bir söz var ya;

"Mikroskop insana önemini gösterdi; teleskop da önemsizliğini..." Yani kısaca; hayatın içinde neye göre kime göre bir büyüklük kuruyorsun veya anlam ilişkisini doğru kuruyorsun.

Elinde mikroskop mu var, Teleskop mu?

Kısaca bu yeniay ile hayatınızın anlamını yanlış yere bağladığınızı fark edebilirsiniz. Bunu fark edince birden paniklememeniz için bunları anlatıyorum.

Önemli olan ne yaptığınızdır, büyüklük değildir. Dünyaya bile bakınca basket topundaki küçücük bakteriler kadarız ama dünya üzerindeki etkimiz çok büyük. Gerçi bir çoğumuz bu dünyayı mahvetmek üstüne çaba sarf etsekte muhteşem bir kitle ise dünyayı amacına uygun kullanmaya çalışmaktadır. İnsanın gücü büyüklüğünde değil işlevindedir. Algıladığın, bildiğin her şeyin aslında beyninin içinde, sende mevcut olduğunu düşünürsen aslında evren kadar var olduğunu, evrenin senden ibaret olduğunu anlayabilirsiniz.

Haberin Devamı

Eğer insan anlamsızsa veya yaşam için bir anlamı yoksa niye yaşıyordu? Üstelik yok olacağını bile bile.

Nazım hikmetin dediği gibi "insan öleceğini bile bile nasıl yaşar?

Ya çıldırır ya öleceğini unutur" demiş.

Lütfen yapmanız gerekeni yapın ve kendinize gelin. Doğru insan olmak ve kendi değerinizi fark ediyor olmanız sizin elinizdedir. Kimseye teleskopla bakmayın. Sade ve basit düşünün. Kendinize güven kazanın. Kibirden, egodan veya ben buldum, ben yaptımcılıktan uzak durun. Bunu yapanlardan da uzak durun. Sadece kendi sorunları ile savaşan ve dünya da başka dert olduğunu düşünmeyen insanlardan uzak durun. Biz anlamsızlığa ulaşmak istemiyoruz, anlamsızlığı kamufle etmek için sevmeye, sevilmeye, amaç edinmeye, iz bırakmaya çalışıyor ve anlamsızlığı hissetmemek adına tedbirler alıyoruz. O nedenle bence, herhangi bir şeyin varlığından ya da büyüklüğünden hayatın anlamsızlığına ulaşabilmek sanıldığı kadar kolay değil.

Haberin Devamı

Anlamsızlığa ulaştığınızda sakın korkmayın. Kendinize gelin ve burada asıl amacınızı bulun.

Evrenin büyüklüğü ile zamanın sınırsızlığını çarpmayı deneyin... Sonra bir de çok mühimsediğiniz kendi dertlerinize, uzak bir galaksideki bizden kat be kat gelişmiş bir zekanın bakış açısıyla inceleyin... İşte o zaman bu yeniayı anlayabilirsiniz…

Keyfini çıkarın…Beni okuduğunuz için teşekkür ederim.

Mutlu günler dilerim

Yazarın Tüm Yazıları