Paylaş
Bu son 25 Nisan’dan sonra yani Plüton Oğlak burcundaki gerilemesine başlar başlamaz enteresan bazı durumları fark ettim. Sizlerle paylaşmak istedim. Çevremde yıllarca kariyerinde ya da ilişkilerinde haksızlıklar yaşayan ve büyük zorluklara göğüs germiş herkesin şu an bulunduğu durumda iyi ki böyle olmuş dediğini görüyorum. Mesela uçuş hostesi olan bir arkadaşım iş arkadaşlarının attığı bir iftira yüzünden çok zor zamanlar yaşamıştı. Hosteslik yerine kargo uçuş kısmına gönderilmişti. Kendisi de burayı sürgün olarak nitelendiriyordu. Yani herkes çevresinde böyle algılıyordu. Geçenlerde şöyle dedi, herkes iş ile ilgili doğal olarak bir sıkıntı çekiyor. Bizim işler çok yoğun. Hatta ben terfi edeceğim. Sesi mutlu ve keyifliydi. Son 6 yıldır acayip ağlamış, üzülmüş ve bunları neden yaşadığını anlamamış biriydi. Neyse tabi biz farkındalıktan sorumlu devlet bakanı olduğumuz için hemen konuya girdik.
Demek ki çektiğin o sıkıntılar bugünlerdeki güvenli yer oluşumun içinmiş değil mi?
Şöyle bir duraksadı ve devam etti…
Evet, eğer ben o haksızlığa uğramasaydım şimdi burada çalışmayacaktım diye cümlesini tamamladı.
Sonra kendime döndüm. Kelin ilacı olsa da bir fiske başına sürse misali…
Uzaklara gitmeye gerek yoktu ki… Kendi hikayemize bakalım.
2010 Yılı-2017 yılı arası bir insan evladı durmaksızın kariyerinde zorluklar yaşar mı?
Yaşar…
Hem de ne yaşar…
Başına gelmeyen kalır mı?
Kalmaz…
Her sabah gözünüzü açıp işe giderken bakalım bugün başıma ne gelecek, kim beni neden suçlayacak ya da işten çıkartılır mıyım, sözleşmem olur mu korkusuyla uçup giden bir 7 yıl…
Daha zoru hep kapılarda gezip, insanlara ağız eğip yardım istemek…
Para filan istemiyorsunuz…
İstediğiniz tek şey yahu şu kızın da üstüne bu kadar gitmeyin, dokunmayın, çalışıyor işte diyecek biri arayışı...
Neyse size kariyer alanımda gezegenlerin geçişleri ile birlikte yaşadığım serüvenimi anlatan bir kitap yazıyorum. Böyle bir hikayeyi ve karmik olaylar dizilimini hiçbir yerde duymamış olabilirsiniz. Onlar okumanızın da bir zamanı gelecek. Bazı acılar insanda çok derin hisler veriyor. Sizlere bunları yazarken gözlerim dolu dolu…Parmak uçlarım soğuk…
2013 yıllarında ay düğümleri ikizler ve yay akslarındaydı. Aynen şimdi 5 Mayısta buraya geçecek. Bende o yıllara döndüm. Sizde bir bakın o yıllara…
Biliyorum çok hoş şeyler olmamış olabilir. Aynısı olacak demek değil. Aksine daha iyileri ile karşılaşacaksınız. Sadece bize kattığı değerli şeyler vardı. Şimdi anlıyorum o geçen 7 yıl öyle bir baskı görmeseydim bunun yerine beklediğim görev gelseydi hayatım boyunca astroloji ile ilgilenmeyecektim. Bir yazar olmayı seçmeyecektim…Dedemin mektuplarını bu denli okumayacaktım…
Sizleri tanımayacaktım…
Sizin sevginizden mahrum bir hayatın kölesi olacaktım…
Ben ne hayır işlemişim de o 7 yıl bana ödül olmuş…
İnanın bilmiyorum…
*
Size bunları yazarken mailbox’a düşen bir mail paylaşımı:
“Aydınlık dünyamın gökkuşağı gibisin
Yıldızların gölgesinde can buluyor ruhum seninle
Güneşim ol, yıldızım ol benimle
Üzerime düşer baharının çiçek kokusu
Limanım sen, son durağım sen.”
Merhabalar ismim ….
Felsefe öğrencisiyim. Aygül hanım sizi ben hiç tanımıyorum, sohbetim olmadı ama içimde kendimi size yakın hissediyorum, size hep yazıyorum, yine yazıyorum bu defa adınıza ait akrostiş şiir yazdım, ne olur yazımı okuyabilir misiniz? Bende az da olsa kalbinizde olmak istiyorum, bu defa lütfen yazımı okuyabilirseniz kalbimdeki o sevgi biraz daha yeşerecek kalbimdeki sevginin belki bu bir damlacık suya ihtiyacı var, kendinize dikkat edin ve eğer onayınız varsa sizi yanaklarınızdan öpüyorum, bu yazıyı yazmak içimden geldi, sevdiğini, özlediğini söyleyenlerdenim. Allaha emanet olun, lisanımda hata olduysa affola.
*
Dünyalar tatlısı genç bir kızımız yazmış bu maili. Maile cevap istemiş benden. Ben bu harika şiire karşı duyarsız mı kalacaktım. Elbet ki köşeye taşıyacak ve tarihin tozlu sayfalarına adıma ilk yazılan akrostiş şiirimi sizlerle paylaşacaktım. Bu tatlı kızın içindeki sevgi daha yeşersin…
*
Yazının içindeki masumiyet ve saflık nasıl güzel…Size de geçti mi? Yazmak çok güzel şey…
7 yılın meyvesinden biri ağaçtan kafama düştü…
Bunu neden paylaşıyorum biliyor musunuz?
Dayanın…
Şu an yaşadığınız her acı ve zorluk, aslında iyi günler için birer ipotek. Yaşama borcunuzu öderseniz sizden ipotekleri kaldırıyor. Hayat size aldıklarının karşılığını ödüyor. Yaşantınızdaki rehini mutlaka kaldırıyor. Sizin hiç bilmediğiniz günlerdeki güvenceniz oluyor.
*
O zamanlarda hakkım olduğunu düşündüğüm yöneticilik makamını almak yerine arşivde veri girdim, raf sildim.7 yıl boyunca o işe yaramaz diye laflar duydum. Düşünsenize ben o 7 yıl yazarlık yaparak ve astroloji ilmine emek vererek geçirdim. İstenmediğim yerde durmadım. Bedenim oradaydı ama ruhum ve aklım artık değildi. Kırgınlıktan öte bir şey yaşıyordum. O zamanlar haritamda en iyi dönemimin 2020-2021 yılı olduğunu öngörüyordum. Düşünsenize 2013’te bunu öngörüyorsunuz. Ama astroloji böyle bir şey güven duyarak iyi günleri bekliyorsunuz. Kim derdi ki yüzyılın pandemisine denk geleceksin?
Şu an sadece üreten ve astroloji ile daha çok insana nasıl ulaşırım veya daha çok insana nasıl ışık olurum diye sonsuz bir döngü içinde umutlu bir hayat kurdum ve sizleri buldum.
Daha farklı biride olabilirdim?
Evde oturmak zorunda olan bir sinirli, egolu bir kadın yönetici olabilirdim. Kendini geliştirmemiş, hayatını sadece sağa sola emir vermek ve gücünü göstermek isteyen bir makam sevdalısı olarak kalsaydım?
Ne zaman görevden alınacağından korkan, hangi siyasi hırsın kurbanı olacağını bilmeyen ama dışarıdan şanslı görünen mutsuz biri…
Bunlar size birer ilham ve örnek olması için paylaşıldı. Hayatta her şey gelip geçiyor sevgili dostlarım,
Geriye sadece kalan insanlara verdiğiniz hisler, yazdığınız yazılar, sizi zor günlerinizde koruyan kollayan dostluklar hatırlanıyor… Bu dünya kimseye kalmıyor… Kimsenin kusurlarından beslenmeyin, kimseye acı verecek ve heveslerini kıracak kadar kötü olmayın. Bu asla sizin işinizin bir parçası değil. Allah’ın planları öyle güzel ki, biz yanında hiçbir şey hesaplayamayız. Tüm hesabı Allah’a bırakın. O sizin yerinize her şeyi hesaplıyor ve planlıyor. Bize düşen onun planını anlamak, kurduğu düzenin içinde dans etmek…
2013 yılında biri bana deseydi ki “2020 yılında bir köşe yazarı olacaksın ve birçok insana dokunacaksın, kitapların olacak, okuyucuların olacak” deli mi derdim.
2013 yılında bir bana deseydi ki “O çok istediğin göreve 2020 yılında atanacaksın ya da hizmet edeceksin” oh be sonunda işte bu derdim…
Dememiz o ki;
Şimdi yıl 2020…
Delirmek güzel şeymiş bunu gördük :)
Allah’ın takdir ettiği mevki aslında daha üstün bir mevkiymiş. Sizlerin kalbini kazanmak ve Allah’ın yarattığı kuluna ışık olmak varmış, bunu da çok şükür gördük.
Yapılan hiçbir haksızlık kimsenin yanına kalmazmış, çok şükür bunu da gördük…
Allah katındaki makamınız yüksek olsun gerisi boşmuş…
Ve daha fazlası hep hikayeymiş, masalmış, mışmış, muşmuş… Bir varmış, bir yokmuş…
Necip fazıl şiiri ile bitirelim: Geçti istemem gelmeni, Yokluğunda buldum seni; Bırak vehmimde gölgeni, Gelme, artık neye yarar?
Mutlu haftalar dilerim…
Paylaş