Ya zaman sizi harcar ya siz zamanı…

Yılın son haftasındayız. Öyle değil mi?

Dün size söylemiştim. Aklımı Konya’daki Zaman Müzesinde bıraktım diye…

*

Ülkemizde gezilmesi, görülmesi ve gidilmesi gereken öyle güzel yerler var ki…

Bizler o denli bu konularda bilgiye sahip olamayabiliyoruz. Konya’daki bu müzeyi görmeme vesile olan Zerrin ve Beyza Hanım’a ayrıca teşekkür ederim. Israrla Aygül Hanım sizin burayı bilmeniz gerekiyor dediler ve işlerini güçlerini bırakıp beni hemen buraya götürdüler.

*

Zaman Müzesi ve Dünya Usturlabı. 

Müzenin içinde en ilgimi çeken şeylerden biri “Dünya Usturlabıydı”. Gökyüzü günlüğü tutuyorlar ve içine cemrelerin toprağa düşme zamanları, ekim, dikim zamanları, dolunay, Güneş, ay tutulmaları ve yeniay fazları bulunan bir yıllık rulo takvim varmış. Yer kaplamasın ve ceplerinde taşısınlar diye rulo hazırlamışlar. Eğer oraya daha önce gitmiş olsaydım. Bu yıl çıkarttığımız AstroŞifa Ajandası kesinlikle rulo çıkartırdım J Neyse seneye öyle çıkartacağım. En azından sizlerin 2020 yılı için bir “Dünya Usturlabı” var. Yani AstroŞifa ajandanız diyebilirizJ 

*

Bakın sizler için yan yana koyuyorum. Tarihin içindeki usturlaplar.21.YY’ın modern güneş takvimi eserimi bende gururla sunmayayım mı? J Bu anlar benim için çok değerliydi aslında. Çünkü müzeyi gezerken yanımda ajandam yoktu. Konya’da bir okuyucum bana imzalatmak için instagramdan ulaştı. Bende onlara yetişebilirseniz zaman müzesindeyim gelin dedim. Yoksa buradan çıkınca otele geçeceğim ortak bir yerde buluşuruz dedim. Yetişti ve ben onun sayesinde muhteşem bir an yakaladım. Bu ajandayı yüzyıllar önceki hazırlanmış bir usturlabın yanında imzalama fırsatını buldum. Özge Hanım’a ve tatlı kızına ise çok teşekkür ederim.

Dememiz o ki; Zaman mühimdir. Yüzyıllara dayanan bir ölçümlemesi bile vardır. Sizlerde zamanınızı ölçümler ve planlı olursanız zaman sizi harcamaz…

Zaman Müzesindeki Tarihçinin Astronomi ve Astroloji hakkındaki yorumları:

Zaman müzesindeki görevli tarihçi arkadaşımızın yorumları çok dikkat çekiciydi. Videoları instagram sayfama koydum ama buradan size bahsedeyim. Video izlemek isteyenler @astromatik instagram sayfama bakabilirler.

Şundan bahsediyor:

Osmanlı Devleti zamanında kurulan ilk ve tek rasathane III. Murat zamanında kurulan İstanbul Rasathanesidir. Bu rasathane zamanının dünyada ki en modern gözlemevlerinden birisiydi. Fakat çok kısa sürede çalışmalarına son verildi hatta bir gece de yok edildi. Rasathanenin kuruluşuna öncülük eden bilim adamı zamanın en ünlü matematikçi ve astronomi Takiyüddin er-Raşit’ti.

*

Takiyüddin er-Raşit, Mısır’da eğitimini tamamlamış bir süre kadılık ve müderrislik yaptıktan sonra III.Murat’ın müneccimbaşılığına terfi etmiştir. Bu görevi sırasında III.Murat ile yakınlık kurmayı başaran Takiyüddin hükümdarın hocası Hoca Sadettin Efendi’nin desteği ile astronomi ve astrolojiye ilgi duyan padişahı rasathane konusunda ikna etti.

*

Tabi ki ilmin bu denli yaygın ve popüler olması o dönem için büyük kıskançlıklar getirdi.

İstanbul Rasathanesinin ömrü çok kısa oldu. Bazı devlet adamları Hoca Sadettin’in ve Takiyüddin’in ön plana çıkmasına tahammül edemediler. Rasathanenin uğursuzluk getireceği konusunda, o tarihlerde dünyanın çok yakınından geçen kuyruklu yıldız ve veba salgınının bir uyarı olduğu iddia edildi.

Şeyhülislam Kadızade Ahmet Şemsettin Efendi III.Murat’a ‘’yıldızların gözleminin felaket getireceğini; göklerin sırlarını örten perdeyi kaldırmanın uğursuz bir haddini bilmezlik olduğunu; böyle bir gözlemevinin kurulduğu hiçbir devletin varlığını sürdüremediğini’’ söyledi.

Padişah III. Murat bütün bu iddialara paralel olarak Kaptan-ı derya Kılıç Ali Paşa’dan İstanbul Rasathanesini bir gecede yok etmesini istedi. Verilen bu emir gereği rasathane bir gecede 21 Ocak 1580’de yerle bir edildi. Rasathane ile ilgili ne varsa her şey tahrip edildi ya da yok edildi. Buradaki bilgileri alan Avrupalılar hemen bir gözlemevi kurdular.

*

Dememiz o ki; Zaman ölçümleri yapılırken çıkan sonuçlar din ile ayrıştırılamıyor ve Tarih’in akışı değişiyor. Çünkü toplum olarak en zayıf noktamız olan “din” konusuna vurgu yapılıyor ve eğitimler son buluyor. Astroloji ve astronomi ile ilgili bitiş “Osmanlının duraklama” dönemini başlatıyorken, Avrupa’nın bizim bilgelerimizle eğitime, bilime, astronomi ve astrolojiye verdiği yatırımla “Rönesans” yani “Yeniden doğuş” zamanını yaşattırıyor.

İşte, Allah’ın ilk emri Müslümanlara neden “ikradır”?

Okuma ve araştırmadan daha önemlisi galeyana gelmeyi seven ve dini kullanmaya açık kişilikler oluşumuzdandır. O yüzden okumanın, geleceği öngörebilmenin bizim topraklarımızda yeri çok önemlidir. Okuyarak araştırarak gözlemeyerek birçok gidişatın akışını değiştirebilirsiniz. Atatürk’ün dediği gibi “Bizim akıl, mantık, zekâ ile hareket etmek en belirgin özelliğimizdir. Bütün hayatımızı dolduran olaylar bu gerçeğin delilidirler.” Ya da “Fikirler, zorla ve şiddetle, top ve tüfekle asla öldürülemez!” ...

O yüzden bizim en büyük mirasımız okumaktır.

Olayları ve olguları kişisel olarak görmeyin, toplumsal yararları gözetecek kararlar alın. Astroloji, bilim, sanat ile herkes kendi “Yeniden doğuşunu” gerçekleştirebilir. Astroloji ve gökyüzü insanı Allah’a daha da yakınlaştırır….

Mutlu günler dilerim…