Venüs ve Mars Aslan burcunda kavuşuyor. Ruh eşini harekete geçirecek!

Ruh eşi ne tuhaf bir isim öyle değil mi? 

Hem bir yanınızı heyecanlandırıyor hem bir yanınızı acıtıyor hem bir yanınıza aptalca geliyorken gerçekliğine ister inanın ister inanmayın bir gün kapı muhakkak onun varlığını sorgulama noktasına çıkıyor. 

Ruh eşinizle tanıştığınızda, anında bir “bilme” ve bağlantı hissi oluşuyor. 

İnsanlar, birbirinize benzediğinizi veya “birlikte iyi” göründüğünüzü yorumlayabilir. Çoğu zaman, ikiniz çok benzer kişiliklere sahip olacaksınız ve birbirinizin ışık ve gölge taraflarını yansıtacaksınız. 

Esasen her şey kendini sevmeye geri döner. 

Yaşam böyle değil midir aslında…

Finalde öğrendiğimiz tek bir gerçeklik kalıyor. Kendinizi sevme gerçekliği… 

Venüs ve Mars, 13 Temmuz 2021'de, 19 derece Aslan burcunda gökyüzünde hizalanacak, yaratıcılığı aydınlatacak, herhangi bir dengesizliği uyumlu hale getirecek ve ruh eşi hislerinizi harekete geçirecek. Venüs ve Mars gezegenleri 2019 yılından bu yana uzak ilerlediler ama ilk kez şimdi tam derecelerde kavuşum gerçekleştirecek. 2019 pandemisinden beri aslında ilişkilerde hep mesafeli olmak zorunda kaldık. Şimdi sanki artık bunun bitişi olarak yorumlayabiliriz. 

Venüs aşk tanrıçasıdır ve Mars korkusuz savaşçıdır.  

Tam olarak 13 Temmuz'da bir araya gelirken, bu tarihin her iki tarafında yaklaşık bir hafta boyunca bu iki enerjinin birleşmesini hissedeceğiz. 

Hayat bazen çok ciddileşebilir ve bazen getirdiği yoğunluğa ve engellere kapılmak kolaydır. Ancak Aşk Tanrıçası ve Korkusuz Savaşçının bu buluşması, yolumuza çıkan her şeye daha dengeli ve daha hafif bir yaklaşımla yaklaştığımızı hissedebileceğimiz bir zamandır.

Venüs ve Mars'ın bir araya gelmesi aynı zamanda 2019 temmuzdan beri yitirdiğimiz sevgiye ve aşka olan inancımızın yenilenmesi tadında olacaktır. 

Dengenizi, yaratıcılığınızı ve motivasyonunuzu bulmak için bu enerjiyi kullanın. Sizin de Evrenin bir çocuğu olduğunuzu ve etrafınızdaki her şeyle bağlantılı olduğunuzu kendinize hatırlatmak için kullanın. 

13 Temmuz-1 Ağustos arasında; 

Bir ruh eşi ile karşılaşabilirsiniz.

Biriyle yeni bir ilişki kurabilirsiniz.

Hayatımızdaki ilişkilerden veya tesadüfi bir karşılaşmadan ilham alan veya tetiklenen ruhsal uyanışlar yaşayabilirsiniz.

Artık bize hizmet etmeyen ya da sizi aşan ilişkilere son verebilirsiniz.

Yeni bir DÖNEME başlama zamanımızın geldiğinin bir işareti olarak hayatımızdan çok değer verdiğiniz ilişkiler çıkabilir.

İyileşmek için ruh eşi ortaya çıkabilir. 

Bu dönem insanlar ilk kez birliktelikleri daha ruhsal yorumlamak isteyecekler. 

10 Temmuz Yengeç burcunda bir yeniay gerçekleşiyor! Yılın ilk ve tek yengeçteki yeniayı! 

Bu yeniay yeni bir dönemin sizlere kapılarını aralıyor. Şu an içinizde nedenini bilmediğiniz bir köşeye sıkışmışlık duygusu var. Bunu yaparken içinizde çalkalanan her şeyi de ortaya döküyor. Bu duyguyu tamamen ortadan kaldıracak güçlü bir durumu önünüze getirecek diyebiliriz. Bu yeniayın sizden istediği neden geçmişe takıldığınızı ve neden ilerleyemediğinizi bulmak için daha derine inmeniz gerektiğidir. Bu yeniay aynı zamanda korkuları tetikleyebilir. Çevrenizde çok fazla havlayan veya kriz yaratan insan görebilirsiniz. Kısaca bunlar size zarar verebilecek durumlar olmayacak. Hem unutmayın ki havlayan köpek ısırmaz. Yengeç yan yürüme enerjisine ve zekasına sahiptir. Şu an sizler için net olmayan ve yan yan yürüyen her şeyin net olmasına doğru bir çağrıda bulunduğunuzu söyleyebiliriz. Belirsiz ilişkiler belirsiz projeler ya da uğradığınız haksızlıkları hepsi hayatınızda bir açıklama kazanıyor. Şu an sizlerde her türlü konuda dümdüz yürümeyi seçmelisiniz. Geri adım attığınız her şeyin sorumlusu sadece geçmişten kopamamanızdır. Bu bir tuzaktır. Bunu daha detaylı yarınki yazımda okuyabilirsiniz. Doğum haritanızda yengeç burcu hangi evinize geliyorsa ve yengeç burcunda hangi gezegeniniz varsa bu alanda daha fazla dönüşüm yaşayacaksınız. 

Sizin bir doğum haritanız var! 

Doğum haritanızı öğrenmek, kozmik bir veri tabanına erişmenizi sağlar. Potansiyelinize tamamen güvenmenizi ve şu anda kim olduğunuzu sevmenizi teşvik eden bir yaratıcılık kaynağıdır. 

Doğum haritanız, kim olduğunuzu zaten bildiğinizin bir onayı olacaktır. Kendine güveni derinleştirmek için bir fırsattır. 

Doğum haritanızı bilmek, kendiniz ve daha büyük dünya olan kozmos arasındaki eşzamanlı bağlantıyı sağlar. Bu bağlantıyı keşfederken, kozmosu kontrol edemeyeceğinizi kabul ederken aynı zamanda eylemleriniz için sorumluluk almak daha kolay hale gelir. Hepimizin paylaştığı gelişen arketipsel hikâyede kontrolünüz dışında güçler olduğundan, beklenmedik veya zor olayları çok kişisel almamayı öğreniyorsunuz. 

Hiçbir astrolog sizin için doğum haritanızı müthiş bir şekilde yorumlayamaz. Eğer gerçek bir ustaysa size yol gösterir. Sırf bu nedenle bile doğum haritanızı öğrenmek, harcadığınız zamana değer. Siz onu çalışırken, hayatınızdaki olasılıkları göstermek için doğum haritanızdaki bilgileri kullanarak sezgileriniz devreye girer. Semboller canlıdır ve sizinle büyür; statik değillerdir. 

Doğum haritanıza baktırdığınızda hem hayallerinizi gerçekleştirmedeki kendi rollerinizi hem de bilinmeyenle olan ortaklıklarınızı anlıyorsunuz. Benim görevim, iç ve dış olayların birliğine olan inancı güçlendirmek, oyundaki olağanüstü eşzamanlılık için takdiri derinleştirmek ve katılan oyuncunun yaratıcılığını ve kendine güvenini güçlendirmektir. Ben bu yazıları yazarken bunu yapmaya çalışıyorum. İçinde bulunduğunuz oyunu sadece derinleştirmeye çalışıyorum. 

Eskiden hatta astroloji hayatımda çok net yokken her şeyin yüksek bir mantık noktasında ilerlemesi gerektiğini savunurdum. Bazen bir kalbim yokmuş gibi davranmak beni daha mutlu ederdi. Mantıklı ilişkiler, mantıklı yaklaşımlar ve güvenli alan fikirlerim vardı. Mutlu olmadığımı bir anda anladım. O anı bir gün sizlerle zamanı geldiğinde paylaşacağım. Zaten hayat hep böyle değil midir? Bir anda burnunuzun ucu sızlar ve yılların dik duruşu bambaşka bir hal alır. O noktada aslında güven alanında kalma fikrinin, mantıklı olma fikrinin ne kadar acizce olduğuna karar verdim. Sevgi ve aşk insanın en temel yapı taşlarını oluşturan şeylermiş. Dedemin mektuplarında okuduğumda en sevdiğim sözü aklıma gelir. 

Her şeyi, her zaman, karşılıksız sev.! Sevgi zamk gibidir. İnsanı insana yapıştırır. 

Bu cümleyi bundan 20 yıl önce çok saçma buluyordum. Şimdi o kadar anlamlı geliyor ki…

Hatta okurken gözlerim doluyor. İnsanı sevmek ne güzel bir meziyet aslında. Yaşamda bazı değişmezler vardır. Onlardan bir tanesi yer çekimidir. Tutunmamızı, ayakta durmamızı, devinmemizi ona borçluyuz. 

Bir ikincisi de sevgidir. Halbuki bu güç toplumu oluşturan yapıyı sağlamlaştıran gizil güçtür. Sevgi de bizi bir yer çekimi gibi ayakta tutar. 

Dünyada ilerleyen kişiler, kollarını sıvayıp istedikleri ortamı arayan, bulamayınca da yaratan kişilerdir.

Ahırda doğmak, at olmayı gerektirmez. Antenlerinizi istediğiniz kadar çoğaltın, çok ve değişik yaşanmanın değerli olduğuna dair sesler alırsınız.

O sesler size ölene kadar yeter…

Sonuçta antenleri kısa tutarsanız “çekemeyen” olarak görünürsünüz. Buna gerek var mı?

Çekemeyen “anten” taksın boşuna mı denmiş… :) 

Mutlu günler dilerim :)