Paylaş
Havalar ısındı ve kalbîmizin ritmi her an değişmeye hazır bir şekilde yerinde bekliyor.
5 Nisan Ay yay burcunda ve Neptün gezegeni ile birbirlerine meydan okuyorlar. Bizi hayal kırıklığına uğratan, kendimizden başkası değildir. Bunu hatırlayalım.
Ay tüm gün yay burcunda ilerleyecek Aslında Güneş ile arasında olumlu bir açı da oluşturacak. Geçmişte yaşantınızda yaşadığınız hayal kırıklıkları önünüze gelebilir. Bunlarla ilgili tekrar inanmak istediğiniz bir süreç yaşayabilirsiniz. Şunu unutmamalısınız, insanlara her zaman güven duymaya devam etmeli ama kime iki kere güvenmeniz gerektiğini iyi bilmelisiniz. Aslında bizler beklentilerimizi yüksek tuttuğumuz için ve ne yapmamız gerektiğini bilmediğimiz için bu duyguyu yaşıyoruz. Unutmayın insan hayatının dörtte üçünü kendi değerini takdir arayışı ile geçer. Doğru ya da yanlış tüm davranışların altında yatan temel güdü “ben” değerliyim bunu göründür. Ne var ki insan kendi değerini kendi takdir etmediği sürece dış dünyadan beklediği takdiri görmeyecektir. Her şey bir yansımadır. Başkaları üzerine hayaller kurup onların yıkılmasından korkmak yerine kendi hayallerini kendi merkezin üzerine kur ve bunları sen yönet. O zaman korku nedir bilmezsin.
Uzun süredir beklemekte olduğunuz maddi kazanımlarımız artık çok yakında elinizde olacaktır. Almak istediğiniz şeylerin bir listesini yapabilir yatırımlarınız için gereken planları gözden geçirebilirsiniz. Finansal açıdan çok güzel günler sizleri bekliyor. Tabii ki sizler de biliyorsunuz bugünlere gelmek sizin için hiç kolay olmadı. Zaman zaman hatta boşuna çalışıyorum diye düşünmüş de olabilirsiniz. Ancak gördüğünüz gibi artık her şey yolunda.
Bugün sizlere önerim herkesi daha iyi anlayabilmek için daha fazla gayret göstermeniz konusunda olacaktır. Zira sosyal çevrenizdeki bazı konuları yanlış anlamanızdan dolayı sıkıntılı bir gün geçirebilirsiniz. Yalan yanlış bilgilerle çevrenizdeki insanları kırabilir ve onları kendinizden uzaklaştırabilirsiniz. Bugün biraz daha sağduyulu olmanızda fayda vardır.
Gelelim günün tavsiyesine;
Bir Zamanlar yoksul adamın biri bir yılanla dost olmuş. Adam ne zaman başı sıkışsa, darda kalsa, yılanın kuyusunun başına gidermiş. Orda bekler; yılan da kuyudan çıkıp adama bir altın lira verirmiş. Bu hep böyle sürmüş.
Derken aradan uzun yıllar geçmiş. Adam bir gün hastalanmış. Yataktan kalkamaz olmuş. Sonra oğlunu çağırmış. Oğluna demiş ki: "Filanca kuyunun yanına git. Orda bekle, bir tane yılan çıkacak oradan. O yılandan korkma dosttur o yılan. Yılan sana bir altın lira verir onu alır gelirsin." demiş.
Neyse çocuk gitmiş kuyunun başına, beklemiş. Yılan gerçekten çıkmış ve yere bir altın lira bırakmış. Çocuğun aklından şeytanlık geçecek ya, kafasından geçirmeye başlamış: "Demek ki kuyu altın dolu! Ben bu yılanı öldürürsem; kuyudaki altınları çıkartır zengin olurum." demiş. Ve yerden hemen bir taş almış. Taşı yılana fırlatmış. Yılanın kuyruğu kopmuş. Tabi yılan da can havliyle çocuğun üstüne atlayıp ısırmış. Çocuk zehirlenip ölmüş.
Aradan zaman geçmiş. Ve adam iyileşmiş. Adam aslında bilge imiş. Ve olayın iç yüzünü de bilmekteymiş. Bir süre sonra kuyunun yanına gitmiş. Sonra yılan da çıkmış. Adam yılana bakmış, bakmış, bakmış ve demiş ki:
"Yılan kardeş, bizim çocuk bir densizlik yapmış ve cezasını da bulmuş. Ama biz dosttuk ve yine dost kalabiliriz." demiş. Ama yılan bu teklife yanaşmamış. "yok, yok bu imkânsız" demiş.
"Sende bu evlat acısı, bende de bu kuyruk acısı olduktan sonra artık biz dost olamayız" demiş...
Dememiz o ki; Hayat bazen böyledir. İlla ısırmak zorunda değilsin, Nerede tıslamayı bilmende gerekir. Dostum dediğini ısırma, dostunun dostuna sahip çık… Bir anlık öfkeyle köprüleri yakıp yıkmak kolay emin ol ki o köprüden mutlaka yine geçmek zorunda kalacaksın… Canını yaktığın biriyle ise bir daha dost olmayı düşünme! Bazı basit ve acı gerçekleri es geçme alışkanlığı sonrasında bizleri çeşitli problemlere iter. Tutku ve ihtiraslarının kurbanı olup sonra bunları kadere yükleme! Yaşadığınız durumun gerçekleriyle yüzleşmelisiniz.
Mutlu günler dilerim.
Paylaş