Plüton gerilemesi başladı! Hangi kuşakta doğdun?

Günaydın hepinize yepyeni bir günden ve yepyeni bir haftadan…

Haberin Devamı

Dün gece gökyüzünde Ay-Venüs gezegenleri muhteşem kavuştu

Çok heyecan vericiydi.

Plüton gezegeni 24 Nisan’da gerilemeye başladı.

Şimdi size derin bir hikâye sunacağım. Tam bir Plüton hikayesi…

Aklınızı, fikrinize odaklayamayacak gibiyseniz yazıyı kaydedin ve sonra zaman ayırarak okuyun. Çünkü yazı sonunda kafanız karışacak ve daha fazlasını bilmek isteyeceksiniz. Benden günah gitti :)

*

Doğum haritanızda da Plüton gezegenin hangi evde olduğu ve aldığı açılar çok önemlidir. Sürekli mücadele verdiğiniz ve eksik olduğunuz yönleriniz hakkında muhteşem ip uçları verir. Plüton sizin kişisel karizmanızdır. Taşıdığınız varlık bilincinizdir. Tutkunuzdur, ihtirasınızdır. Platonik aşklarınızdır…

Hiç sevmediğiniz ve şiddet gördüğünüz belki de konularınızdır.

Hiç sevilmediğinizi düşündüğünüz yerdir…

Haberin Devamı

Kaybettiklerinizin aslında sizi güçlendirdiğini düşündüğünüz ama kimseye verdiği acıyı anlatamadığınız yerdir…

Bir nevi kuyruk acınızdır…

 

Tabi haklı olarak diyeceksiniz ki benim Plüton’um hangi burç o zaman?

Sizin için aşağıya bir liste hazırladım.

Zaman zaman Plüton gerilemeleri de yaşandığı için hangi burç aralığında doğmuşsunuz tespit edebilirsiniz. Sevdiklerinizi de buradan okuyabilirsiniz. Kıyaslamaları yapın ve düşünün.

 

13 Haziran 1939-19 Ekim 1956 Plüton Aslan burcunda.

20 Ekim 1956-13 Ocak 1957 Plüton Başak burcunda.

14 Ocak 1957-17 Ağustos 1957 Plüton Aslan burcunda.

18 Ağustos 1957-10 Nisan 1958 Plüton Başak burcunda.

11 Nisan 1958-9 Haziran 1958 Plüton Aslan burcunda.

10 Haziran 1958-4 Ekim 1971 Plüton Başak burcunda.

5 Ekim 1971-16 Nisan 1972 Plüton Terazi burcunda.

17 Nisan 1972-29 Temmuz 1972 Plüton Başak burcunda

30 Temmuz 1972-4 Kasım 1983 Plüton Terazi burcunda

5 Kasım 1983-17 Mayıs 1984 Plüton Akrep burcunda

18 Mayıs 1984-27 Ağustos 1984 Plüton Terazi burcunda

28 Ağustos 1984-16 Ocak 1995 Plüton Akrep Burcunda

17 Ocak 1995-19 Nisan 1995 Plüton Yay burcunda

20 Nisan 1995-9 Kasım 1995 Plüton Akrep burcunda

Haberin Devamı

10 Kasım 1995-24 Ocak 2008 Plüton Yay burcunda

25 Ocak 2008-12 Haziran 2008 Plüton Oğlak burcunda

13 Haziran-2008-25 Kasım 2008 Plüton Yay burcunda

26 kasım2008-22 Mart 2023 Plüton Oğlak burcunda

23 Mart 2023-9 Haziran 2023 Plüton Kova burcunda

10 Haziran 2023-19 Ocak 2024 Plüton Oğlak burcunda

20 Ocak 2024-31 Ağustos 2024 Plüton kova burcunda

1 Eylül 2024-18 Kasım 2024 Plüton oğlak burcunda

19 Kasım 2024-7 Mart 2043 Plüton kova burcunda

Bundan sonrası Allah kerim diyoruz J

 

Kuşakların bilinci ve dünyadaki gelişmelerin hayatımıza yansımaları:

 

Plüton aslan burcunda doğan kuşak; genelde Plüton yengeçte doğan kuşağın çocukları olduğu için zorluklardan biraz daha uzak ve dünyanın kendi etraflarından döndüğünü düşünür bir bilinç içinde hareket edenlerdir. 1.dünya savaşı görmüş her türlü zorlukla baş etmiş ve yuvalarını korumayı seçmiş bir anaç nesil ebetteki her şeyi hazır sunmak ve başkalarının da bu acıları çekmeden öğrenmesini isteyecek kadar şefkatlidir. Bu dönemin insanları çelişkileri de çok fazla yaşayan insanlardı. Bu dönemin karizmatik çocukları şu sıralar yaşlanmayı reddetmekte, formda olmayı istemektedir. Şu sıralardaki Plüton’un Oğlak burcundan geçişi, hizmet alanındaki bu neslini başkalarının günlük işlerini toparlama ve onlara gelecek yaratma telaşı veriyor olabilir. Ya da haritasında akıllı ve daha nitelikli kullananlar şu an hayatlarının en rahat dönemlerini yaşamayı başarmış olabilirler. Ama ben pek sanmıyorum. Bu nesil konfor düşkünü, lüks seven ve yaşam içinde gurur duyabileceği işleri yapmayı seçmiş kişilerdir. Sahip olma duyguları gelişmiştir. Herkesi sınırsız bir sevgi ve güçle severler. Tabi bu sevgi bazen hırpalayıcı olabilir. Ama bunu karşı tarafın iyiliği için yaptıklarını iddia ettiklerinden kendilerinde asla bir suç unsuru aramazlar. Bugün, hala dinamik olan bu grup, karizmaları ve güçleriyle hayatlarındaki insanları değiştirme yönünde ısrarlarını sürdürüyorlar. Şunu hatırlatmak isterim: Plüton’u ASLAN olanların hepsinin aynı çekirdeğe sahip olduğunu ama evrimsel niyetlere göre bir değişim göstermeye açık olduğunu hatırlatırım. Ancak her insanın Plüton’un ifadesini ve kişisel uygulamasını önemli ölçüde değiştirecek benzersiz bir doğum haritası vardır. Herkes aynı olamaz. Bu çekirdeği siz nasıl geliştirdiniz?

 

 

Haberin Devamı

Plüton başak burcunda doğan kuşak; bu kuşaktakiler aslan kuşağından sonra dünyaya istikrarı öğretmeye gelmiş olabilirler. Aslında dünyanın kimsenin etrafında dönmediğini konuşuyorlar. Aynı zamanda hizmet etmenin insanın gururunu zedeleyici bir şey olmadığından söz ediyorlar. Hazırcılıktan hoşlanmıyorlar ve çalışarak her şeyi tırnakları ile inşa ediyorlar. Bu nesille büyük ölçekli organik tarım ve geri dönüşüm programlarını borçluyuz. Bu nesil dünyayı kurtarmak için varlar ve sağlık, şifa alanında büyük bir değiştirici gözleme sahipler. Tüm cevaplara sahipmiş gibi davranıyorlar, çünkü bakış açılarını desteklemek için çok fazla efor harcıyorlar. Plüton’un şu an oğlak burcunda ilerliyor olması onlara hiç kimsenin ya da hiçbir olayın mükemmel olmadığını öğretiyor. Hayatlarında sürpriz sevmeyen bu kişiler yaşamlarındaki en büyük dönüşümleri buradan yakalamaktadırlar. Temas ederek hizmet sunmak ve hizmet geliştirmek onlara huzur verir. Bu kişiler genelde değişimi sevmezler. Acı çekmelerine rağmen bulundukları yeri terk etmeme gibi bir inanışları vardır. Sevdiler mi çok derin, sevmediklerinde de çok uzak olurlar. Bu kişiler evliliklerinde ya da ortaklıklarında doğru bir denge sağlayamazsa kullanılırlar. Yani bir hizmetli gibi olabilir. Bu kuşak daha sonra kullanıldığını anlar. Üzerinden çok zaman geçmesi lazımdır. Yine de bundan mutludur. Kullanılmanın işe yaramak olduğunu düşünür. Mesela bir önceki kuşak aslan kuşağından eşleri ya da aile bireyleri varsa onlar tarafından çok fazla manipülasyona kalmış olabilirler. Hayatın yükünü ve başkalarının sorumluluklarını yüklenmeyi seven insanlardır. Uzun yıllar dayanılmayacak insanlara dayanırlar. Sonra neden dayandıklarını kendileri de pek bilmez. Sürekli yatırım yapması gereken veya tasarruf yapması gereken bir bilince sahiptir. Mali müşavir gibi bunu kontrol etmekle yükümlüdür. Neden mi? Çünkü bu kuşağın anne ve babaları Plüton yengeçti ve onlar savaşlarda her şeyi bırakmak zorunda kaldılar. Bu yüzden onlarda şu an tutumlu olmayı ve her türlü kötü senaryoyla başa çıkmaya çalışıyorlar. Ulusların çökmekte olan bir kapitalizmi yeniden inşa ederken, küçük bir perspektif, biraz bilgelik ve yeniden üretim gücünü bu kuşaktan aldı. Değerli olan her şeyi, sürdürülebilir bir teknolojiyi ya yeniden oluşturmaya çok çaba sarf ettiler. Bu dönüşümü daha yüksek bir varlık algısına dönüştürdüklerinde, bu bireylerin çoğunda büyük iyileştirici güç vardır. Bunu yargılamak veya eleştirmekten öte daha farklı kullanmalıdırlar. Bu armağanı başkalarına yardım etmek ve hayatlarının eksikliklerinin çoğunu aşmalarına yardımcı olmak için kullanabilirler.

Haberin Devamı

Şunu hatırlatmak isterim: Plüton’u Başak olanların hepsinin aynı çekirdeğe sahip olduğunu ama evrimsel niyetlere göre bir değişim göstermeye açık olduğunu söylemeliyim. Ancak her insanın Plüton’un ifadesini ve kişisel uygulamasını önemli ölçüde değiştirecek benzersiz bir doğum haritası vardır. Herkes aynı olamaz.

 

Plüton Terazi burcunda doğan kuşak;

 

Bu kuşak çok çeşitli bir kuşaktır. Dünyayı güzellikler içinde kurtarmaya çalışan bir ekipte diyebiliriz. Müzikten kültüre, politikadan cinselliğe kadar her şeyin sınırlarını zorlayarak büyümelerine rağmen sonuçta dünyalarında eşitlik ve denge ararlar. Ayrıca romantizmi canlandıran, bakımlılık kültürü icat eden, hızlı buluşma ve çöpçatanlık ilişkileri içinde olmayı bize öğreten flörtöz bir kuşaktır. Onlar da hoşgörülü ve insan hakları noktasında zorlandıkları bir dönem içinde oldular. Bu kuşak adalete diğerlerine göre daha fazla inanırlar ve herhangi bir şekilde ayrımcılığa karşı çok savaşırlar. Bu, dünyaya nasıl uyum içinde yaşayacaklarını öğretmek isteyen bir sosyal grup olduklarını söyleyebiliriz. Her şekilde adil ilişkiler kuruyorlar ve birçoğu yaşamları için insan haklarını seçiyorlar. Oğlak burcundaki Plüton, onlara ev ve aile alanındaki toleranslarını test ettiriyor. Dünyadan aldıkları barışçıl ve ön yargısız endişeyi ailelerine uygulamaya çalışıyorlar. Belki boşanmamak ve aile olarak kalma dengesinde durmaya çalışıyorlar ya da ayrıca ev ve ailenin kendileri için gerçekte ne anlama geldiğini de düşünmekten kendilerini alıkoyamıyorlar. İlişki yönetmek gerçek bir yaşam sınavı şeklinde. Hayat içinde yeni birini tanımamak için belki de evlenmiyorlar. Haritada sert etkiler alan bir Plüton terazi asla tanıştırılarak evlenmeyi istemez. Bu durumu kendine hakaret olarak bile kabul edebilir. Kolay ve mücadele vermeyeceği ilişkiler onu mutlu eder. Çok âşık olur ya da çok sever ama acı veriyorsa bir şekilde peşinden gitmek yerine bunun acısıyla yaşamayı seçer. Korkusu aşk acısı çekmektir. Aslında izin verse ve çekse muhteşem bir gelişim yaşayacaktır. Buna zaman kaybetmek olarak bakar. Çünkü yeni bir ilişki kurmak zordur. Başarıyı iş hayatlarından almaya çalışırlar. Ama evren her zaman sorun çıkartır. Çünkü Aşk’ın ve sevginin gücünü anlamalarını ister. Sevmenin acizlik veya güçsüzlük olmadığını görmeleri gerekir. Hangi kuşak anne veya babaya sahip olduğu ise ayrıca önemlidir. Gerçeği şekillendirmek hep onlara kalmıştır. Çünkü onlar gerçeği şekillendirme sanatçılarıdır. En büyük korkusu bir insanın ona kendisini duygusal olarak kirli veya çiğ hissettirmesidir. Herhangi bir şeyden kaçınmanın zorlayıcı alışkanlıklarına düşebilir. Bu kuşak Uranüs terazi zamanlarına denk gelen ebeveynlere sahipse yani (1968-1975) yılları arasında olanlar için ilişkilerde özgürleşmek isteyen anne babaların hüsranlı evliliğinden ilişkilere duydukları hayal kırıklığını da barındırıyordu. Bu kuşak ilişkiler konusunda dünya bir kaostayken geldi. Bunun korkusunda hala içlerinde taşırlar. İlişkilerde gerçekten sevginin peşinde olmaktan ve sizi iyi gelen bir ilişki dinamiğini görmezden gelmekte devam ederseniz dikkatli olmalısınız. Plüton er ya da geç cesaret edemediğiniz ya da görmezden geldiğiniz her şeyi tekrar yıkar ve yeniden yapılandırır. Onunla iş birliği içinde olmayı seçin ve mutlu olun. Aradığınız denge başkasından daha çok içinizdedir. Şunu hatırlatmak isterim: Plüton’u terazi olanların hepsinin aynı çekirdeğe sahip olduğunu ama evrimsel niyetlere göre bir değişim göstermeye açık olduğunu söylemeliyim. Ancak her insanın Plüton’un ifadesini ve kişisel uygulamasını önemli ölçüde değiştirecek benzersiz bir doğum haritası vardır. Herkes aynı olamaz

 

 

Haberin Devamı

Plüton Akrep Burcunda doğan kuşak; Plüton Akrep burcundayken, aslında kendi benimsediği yerdedir. Bu alandaki konumu bilinmeyen bazı derinlikleri temsil eder. Bu kuşakta doğan insanlar sürekli yaşamın içinde mücadele veren ve psikolojilerini sürekli ayakta tutmak durumunda olan kişiler olmuşlardır. 1982 yılında AİDS hastalığı ortaya çıkıyor ve Plüton akrep burcuna geçtiğinde 1983 sonu 1984 yıllarında Elisa testi bulunuyor. Tabi bu dönemlerde insanlar ölmekten korkuyordu. Ölüm korkusu oldukça zorlayıcıydı. Yani hayatta kalma dürtüsü yüksek olan bir ekip gelişiyor. Bu kuşaklar, ailelerinin geçmişlerinin bedellerini ödemek zorunda gibi hisseden, yaşama geliş amaçlarının daha üstün bir sebebe bağlı olduğuna inanan kişilerdir. İş hayatları ya da evlilikleri hayatlarında hep köklü değişimler ister. Genelde bu dönemin çocukları mutsuz anne babaların evliliklerinde hırpalanmış çocuklar olabilirler. Özellikle babanız ya da anneniz, Plüton aslan kuşağına denk geldiyse işte bu noktada sizleri geliştiren ama sizin asla affetmeyeceğiniz kişi olarak hayatınızda kalan biri olabilir. Bu kuşak 90’lı yıllarda büyümüş ve bu yılların bilincini, kültürünü içine taşımış bir çocukluk geçirmiştir. Aslında ben bu kuşaktaki insanlara “özel üretim” olarak isim veriyorum. Gülmeyin. Ciddiyim :) Çünkü bu sistemde gönderilen insanların görevleri olduğunu düşünüyorum. Eski ama çok eski olan atalarımızın, dedelerimizin yaptıklarının bu dünyada ki bedellerini ya da ödüllerini toplama ekibi de diyebiliriz. İşte bizde buna denk gelmişiz. Bitmek bilmeyen bir geçmiş sendromumuz var. Bu kuşağın hayat akışı genelde hep gücü bulduğum dediği yerde kaybetme ya da yüzleşmelerle son bulmuştur. Bu, tıbbi atılımlar yapabilecek, tedavileri bulacak ve hatta yapay yollarla yeni bir hayat yaratacak nesil olarak da isimlendirilebilir. Hayatımızdaki her alanda hep yeni yollar bulmadık mı? Anne, baba, akrabalar, eş yöneticileri, kavuşamadıkları aşkları, başaramadıkları işleri, atılan iftiralar, yapılan haksızlıklar vs. hayatlarında hep büyük değişimlere sebep olan kişiler. Bunun sebebi yaşamın derinliklerine inmek ve yeni keşifler yapmak içindir. Yoksa sıradan biri olmak onlara verilmiş bir görev değildi.Şunu hatırlatmak isterim: Plüton’u akrep olanların hepsinin aynı çekirdeğe sahip olduğunu ama evrimsel niyetlere göre bir değişim göstermeye açık olduğunu söylemeliyim. Ancak her insanın Plüton’un ifadesini ve kişisel uygulamasını önemli ölçüde değiştirecek benzersiz bir doğum haritası vardır. Herkes aynı olamaz. Bu çekirdeği siz nasıl geliştirdiniz? Bu nesildeki kişiler her zaman tekrarlayan bir temelde bir soru soracaklar: "Neden? Neden hayat? Neden ölüm? Neden şu anda tepki veriyorum?" Bu bireyler tipik olarak çok derin bir psikoloji anlayışı ile hayata geçerler ve genel olarak yaşama insanların çoğundan çok daha derin bir şekilde bakarlar.

 

Plüton Yay Burcunda doğan kuşak; bu ekip Z kuşağı olarak bilinir. Plüton yay burcuna girdiğinde terör olaylarının arttığı ve insanların birbirlerine duyduğu inancın zayıfladığı bir dönemdi. Fanatik yaklaşımların ve ekonomik zorlukların en fazla gündemde olduğu döneme doğan çocuklardır. En büyük huzursuzluk ve güvensizlik hissi aslında kendilerine duydukları olmuştur. Z kuşağının içinde bulundukları ortamla 2008 yılının ekonomik durgunluğu, çocukluklarının durgunluğun gölgesinden etkilenme biçimleri nedeniyle Z kuşağını şekillendiren tarihsel olaylar için özellikle önemlidir; yani, ebeveynlerinin hissettikleri mali stresler bu çocukları oldukça etkilemiştir. Aynı zamanda ilk önce akıllı telefonlar ve sosyal medya ile büyümeyi öğrenen kuşakta diyebiliriz. Aslında mevcut ahlaki ya da inançlara karşı sıra dışı meydan okuyabilen bir kesim gelişiyor. Hayatı sonuna kadar keyfiyle ve yaşamak isteyen ama buna fırsat verilmeyen bir kesim. Bu kuşak doğdukları kültürlerden daha çok başka kültürleri merak ederler. Başka dilleri, başka müzikleri ve bunla övünebilirler. Yeni kültürler, yeni akımlar ya da yeni inançlar içinde olmak onları başka biri haline getirecektir. Bunun mutluluğu ve keşif heyecanı onları tarifsiz bir şekilde kendilerine güçlü hissettirir. Sonuçta onlar sınırları zorlamak için buradalar ve sonunu düşünen kahraman olamaz mantığındaki kişilerdir. Onlar herkesten daha çok gerçekleri görürler ve en büyük sorun gördükleri bu gerçekleri “benim hatam” “benim seçimim” mantığında sonuna kadar götürürler. Bu kuşak tarihsel olaylara, felsefe, dünya veya astrolojiye çok büyük ilgi duyarlar. Ama sadece kendi meraklarını tamamlayacak kadar ilgileri olur. Her zaman olmasa da meydan okumaya açık ve nedenini bilmedikleri sinirlerini yönetmekte zorlanan bir kişilikleri olabilir. Bunun için çok fazla bilgiye ve kültüre ihtiyaçları vardır. Öğrenmeleri gereken şey şefkatli ve nazik olmalarıdır. Sağlık endişeleri yüksektir. Hayatta tek korktukları şey ya da kaygıları bu olabilir. Hak ve adalet arayışları içine girmek edepsiz ve kavgacı biri haline onları sokabilir. Haklarınızı ararken gerçek bulgularınız ve nedenleriniz olmalıdır. Bunları daha profesyonel ortamlarda aramalısınız. İş hayatlarınız ya da kariyer planlamalarınız da çok çalışmalı ve yaptığınız şeye gerçekten inanıyor olmanız gerekmektedir. Şunu hatırlatmak isterim: Plüton’u yay olanların hepsinin aynı çekirdeğe sahip olduğunu ama evrimsel niyetlere göre bir değişim göstermeye açık olduğunu söylemeliyim. Ancak her insanın Plüton’un ifadesini ve kişisel uygulamasını önemli ölçüde değiştirecek benzersiz bir doğum haritası vardır. Herkes aynı olamaz.

 

Umarım sıkılmadan keyifle okursunuz,

Plüton’u size biraz tanıttıysam ne mutlu.

Eminim Plüton bu durumdan çok daha mutludur.

Sırada Plüton’un geri gitmesinin size olan yansımalarını konuşacağız. Daha konuşacak çok yeni şeylerimiz var.

Güzel bir hafta dilerim…

 

Yazarın Tüm Yazıları