Olsun, yeniden deneriz.

Çok sevdiği ve son 3 yıldır hazırlandığı bir şirket mülakatının son aşamasında elendiğini öğrendi. Başka birini almışlar. Bunca tecrübe ve deneyimime rağmen benden daha tecrübesiz birini aldılar diyor ve sonuna ekliyor.

“Buna inanamıyorum ve hazmedemiyorum da kendimi işe yaramaz ve başarısız hissediyorum.”

Düşünsenize bir şey için tüm var gücünüzle hazırlanıyorsunuz ve sizi reddediyorlar. Bazen diyorum ya; kelimelere yüklediğimiz anlamları değiştirmemiz lazım sanırım. Bunu hanginiz yaşamadınız ki?

Reddedilmek kelimesi size ne ifade ediyor?

Sanki kelimesi bile insanı kendinden birden bezdiriyor gibi…

Reddedilmek deyince hep babam aklıma gelir. Ben hayatımda “Hayır” cevabı alacağımı düşündüğüm hiçbir şeyi sormadım. Özellikle babam ve annemi asla bu konuda zorlayan bir çocuk değildim. Hayatlarını inceler duruma göre isteyeceğim şeyleri seçerdim. Onların sınırlarını hiç aşmadım bu konuda.

Mesela okul hayatım boyunca kaybolurum ya da kaçırılırım düşüncesiyle babam beni hiçbir gezi ve pikniğe göndermemiştir. Ya da hiçbir arkadaşımın evine ders çalışmaya da gitmedim. Ya da ailesiz asla bir yerde yalnız kalmadım. Ama tüm piknik ve gezme organizasyonları babam düzenlerdi. İstediğimiz arkadaşı çağırmak serbestti.

Sakın gülmeyin hee :)

Bir akrep babası ile yaşamanın dayanılmaz gerçekliği ile büyüdüm ben.

Sürekli arkamızı kontrol etmemizi ve birinin takip edip etmediğinin tatbikatını yaptırırdı.

Ev telefonuna çağrı atıp üç kardeşten hangimizin daha panik olduğunu hangimizin hayatının stresli ya da rahat olduğunu tespit ederdi. Gerisini siz hayal edin :)

Evde 6 ay da bir deprem tatbikatı ve herhangi bir felakette buluşma noktaları belirlerdi. Sürekli böyle büyümenin vermiş olduğu yetkiyle “astrolog” olmayı seçmiş olabilirim.

Bende, bu yüzden babam tarafından reddedilmemek için hiçbir zaman bir yere gitmek istediğimi cesaretle söylememişimdir. Bunu hala düşünürüm. Neyse size yaşadıklarımı anlatsam bu köşe yetmez. Sonra geliriz bu konuya yine. Umarım babam okumaz bu yazdıklarımı :)

Halbuki iş hayatımda reddedilmek bir hobi gibidir bende. Tarafından üç kere reddedildiğim kuruma tekrar gidip “belki fikriniz değişmiştir, belki biri ayrılmıştır” diye sorup iyi dördüncüsünde “gel başla” denilmişte bir hikayem vardır. O konuyu da bir gün  yeri geldiğinde sizinle paylaşacağım.

Sanırım neye göre, kime göre reddedilmenin farklı anlamları var gibi görünüyor.
 

Reddedilmek kısmını şöyle düşünüyorum,

Bir yere gitmemiz lazım, arabadayız, ilerledik ve sonunda yol kapalı.

Geri gidip, başka bir yol arıyoruz. Az biraz söyleniyoruz ama yine gideceğimiz yere geçte olsa gidiyoruz.

O sokak, bizi reddetti diye gitmekten mi vazgeçeceğiz.

Yaşam da böyle. Bir hayalimiz varsa tek bir geçiş noktası yok ki. Aslında reddedilmiyoruz; sadece başka yola, başka bir çözüme yönlendiriliyoruz.

Çoğunlukla o yeni yol, “iyi ki buradan gitmişim” dedirtiyor. Her ne kadar bize sonradan yola sapana kadar söylemediğimiz söz ve söylemediğimiz laf kalmıyor olsa da işte astroloji tam bu noktada devreye giriyor.

Demem o ki; şu sıralar sokaklar çıkmaz gibi geliyor olabilir, belki geri dönmekte yorucu.

Söylenmeyin.

Gelir geçer.

Her şeyin gelip geçtiği gibi.

Bazı şeylerin zamanı olduğuna inancınız kaybetmeyin.

Birde havalar ısınınca pikniğe gidelim olur mu? Adalar da olabilir :)

Bugün yeni yollar keşfettiğiniz bir gün olsun…

GÖKYÜZÜNDE NELER OLUYOR?

Ay Balık burcunda ilerliyor. Bugün yaşamın akışına en az direniş göstermeniz gereken bir gün. Her duygu ve düşünceye, aynı yoğunlukta yanıt vermeyiniz. Hissettiklerinizi olduğu gibi yansıtınız. İçinize attığınız hisler yüzünden kendinizi şanssız ve duygusuz hissediyorsanız yanılıyorsunuz. Parasal konularda bazı durumlarla karşılaşabilirsiniz. Bu konuları çözmek için yeni fırsatlar oluşturmanız gerekebilir. Otorite figürleri ile olan konuşmalarınıza karşı gerçekçi ve yere basan taleplerde bulunmalısınız.