Paylaş
Okullar her ne kadar tatil olsa da biz bu heyecanı unutalı çok oldu biliyorum. Bizler paşa paşa işe giderken miniklerin ve gençlerin mutluluğu tarif edilemez.
Bari bizler de yüzümüzü güldüren birkaç haber alsak bugün güzel olmaz mı?
Şöyle çok beklediğiniz ödemeniz bugün hesaba yatsa?
Ya da beklediğiniz o iş telefonu gelse?
Ya da çok beklenen o mesaj?
Güzel olurdu öyle değil mi?
Aslında hikayemiz şair ‘in şu cümlesi ile vücut buluyordu;
“Ben aramak değil, bulunmak istemiştim. Ama kimse sormadı”
Peki sizce neden olmuyor?
Hafta sonu İlber Ortaylı’nın kitabını okumaya başladım. Kitap okurken acele acele okumam. Defalarca döner, altını çizer sonra aklımda kalan yere gene döner yine okurum. Bilgiyi de hazmetmek gerekir. Kitabı kesinlikle tavsiye ederim. Çok güzel bilgiler veriyor.
En sevdiğim cümlelerden;
“Herkes kendi talihinin mimarıdır”
“Yaşamınızda kuşkusuz bir felaketi önlemek için her zamankinden daha sorumlu, daha mütevazi, daha ölçülü davranmak zorundayız.”
Bir de en yıldızlı olanlardan biri de “Kimsenin sizi bulmasını beklemeyin, nitelikli insanları siz arayın. Ben insanları arar bulurum. İyi hocalardan eğitim almak için bizzat çok uğraşmışımdır. Neticede gelip kimse beni keşfetmedi. Kimsenin gelecek hali de yoktu!”
Bazı şeyler hiç değişmiyor. Kitap içinde çok güzel bir konuya değinmiş. Bir insanın hangi yaşta ne yaptığı ile çok ilgilenirim diyor hoca...
19-25 yaş aralığında her şeyi tamamlaması gerektiğine inanıyor. Bu yaşta hayata atılmayan insanların yaşama geç kaldığını savunuyor. Soruyorlar hocaya,
“Hocam ama ülkemizin şartları gereği ancak 30 yaşında nerdeyse okul, yüksek lisans vs. bitiyor. Ne yapalım?
Cevap olarak şöyle diyor: Bu yaş aralığında bizim ülkemizde birileri çalışırsa ya da bir şeyler yapmak zorunda kalırsa buna suiistimal veya bahtsızlık olarak isim veriyoruz. Kendi seçimiyle bunu yapan ve bunun tadını çıkartan kimse yok.
Bu kısımda verdiği örnek: Gottfried Wilhelm Leibniz, Alman matematikçi, filozof, hukukçu ve dönemin idarecilerine danışmanlık yapmış bir bilim adamı. Matematik tarihi ve felsefe tarihinde önemli bir yer tutuyor.
Leibniz, Isaac Newton’dan bağımsız olarak "Sonsuz küçük" teorisini geliştirmiş. 17 Yaşında Üniversiteyi bitirip hukuk tezini 20’li yaşlarda yazmış. Babası oğlu doğduğunda hemen doğum tarihi ve saatini bir yere not etmiş. Babasını 6 yaşında kaybetmiş.
Bende kendi alanımda bir uzman olarak haritasına baktım.
Bu kadar erken bu merakı ve ilgisi nerden geliyor diye araştırma yaptım. Merkür gezegeni hemen ilgimi çekti. Merkür ikizler, Güneş Yengeç burcunda ve Ay kova burcunda konumlanmış. Güneş-Chiron kavuşumu ile dünyaya gelmiş. Yaralarından şifa veren özel bir karakter. Chiron gezegenin geçişini konuştuğumuz bu zaman diliminde benim de karşıma çıkması ve sizlere bahsediyor olmam asla bir tesadüf olamazdı.
Şimdi bunları neden anlattık neden yazdık neden konuştuk?
Bugünlerde biraz geçmişe eğileceksiniz. Şu an ki yaşınız ve bugüne kadar yaptıklarınızı düşünebilirsiniz. Gökyüzü biraz bu konu da bizleri yönlendirecek. Geçmiş hesaplaşmalar konu olurken bugüne kadar neler öğrendiniz neler yaptınız bunları düşüneceksiniz. Eski ilişkiler gündeminize gelebilir. Ya da var olan ilişkilerinizdeki eskiden gelen problemler her zamankinden daha fazla canınızı acıtıyor olabilir.
Bizler tavsiye duymaya bayılan bir toplumuz. Yapsak da yapmasak da en azından gün içinde birilerinin bizlere bunu hatırlatması iyi geliyor.
Siz siz olun, bugünlerde başkalarının deneyimlerini ya da duygularını küçümsememeye, denetlememeye ve şüphe duymamaya özen gösterin.
Her gününüzü topladığınız hasatlara göre değil, ektiğiniz tohumlara bakarak değerlendirin.
Kendinizi paralel evrende aracınızı çapraz park etmişsiniz gibi hissettirenlerden uzak durun. Sonuçta siz bir park yeri bulup kendi yetenek ve imkanlarınıza göre o alana girmişsiniz. Bunu sorgulamayın.
Çevrenizde sürekli şikayetçi olan insanlardan kaçınmalısınız.
Kendi kurduğunuz dünyanız da en temel olması gereken yapı taşları özgünlüğünüz,
Şeffaflığınız,
Kendinize karşı dürüst olmanız ve
İnandığınız şeylere kendinizden bile daha fazla değer vermenizdir.
İnancınızı paylaşan insanlarla sohbet edin, yaptığınız şeyi sevmiyorsanız kendinizi kandırmayın. Anlamadığınız bir şeye güven duymak zorunda hissedecek kadar kendinizi çaresiz bırakmayın.
Bu dünya üzerinde herkes kendi kaderinden sorumludur. Bunu büyükçe bir yere yazın ve asın.
Eğer dünya size bundan sorumlu olduğunuzu hatırlatıyorsa işte burada zorlanırsınız. Bunun için kendi sorumluluğunuzu üstlenmelisiniz. Kendinizi tanıdığınız da olmanız gereken kişi olduğunuz da işlerinizi doğruluk ve dürüstlükle yaptığınız da zaten şans kendiliğinden ortaya çıkar. Biraz daha sabırlı olun.
Ve gönül işleriniz de kimseye bir şey sormayın…
Kimseden tavsiye beklemeyin.
Adı üzerinde gönül işlerinde kalbinizin sesini dinleyin.
Anladınız siz onu… J
Muhteşem bir hafta ve Mutlu günler diliyorum…
Gökyüzünde neler oluyor?
Bugünler de gökyüzünde yaralı şifacı dediğimiz Chiron burç 1 hafta kadar önce burç değiştirdi. Önümüzdeki 7 yıl boyunca Koç burcunda ilerleyecek. Uranüs malum o da 7 yıllık bir yolculuğa çıkıyor. Boğa burcuna geçiş yapıyor. Yani gökyüzünde bu iki jenerasyon gezegeni burç değiştiriyorsa artık bir şeyler değişmeye yüz tutmuş demektir. Venüs-Güneydüğüm kavuşumu gerçekleşiyor. Kadınlarla olan ilişkilerinize karşı temkinli olmanız da fayda var.Eski aşk ve ilişkiler gündeminizi meşgul ederken parasal konular şaşırtıcı olabilir.
Paylaş