Hayatta bazı fırsatlar vardır, sadece bir kez elinize geçer

Haftanın tam ortasına gelmiş bulunmaktayız ve temmuz ayını yolcu ediyoruz.

Yarın 1 Ağustos ve yepyeni umutlarla yepyeni bir ay içerisine gireceğiz.

Astrolojik zamanlama adına yarın sabah yeniay ile ilgili yazımı paylaşacağım ama bir takım yeniay fikirlerimi pazartesi gün ki yazımda bahsettim.

Bugün duygularınızı kontrol etmek ve içinizde tanımlayamadığınız şeylerle baş etmeniz zorlaşabilir. Kendi içinizde yeni bir başlangıca doğru ilerliyorsunuz. Belki yıllardır emek verdiğiniz ve zaman harcadığınız bir konuda aldatıldığınızı ya da kandırıldığınızı öğrendiniz. Belki de hayatınızın en çıkmazlarında olduğunuzu düşünüyorsunuz.

Özellikle Venüs ve Uranüs arasında meydan okuyucu açı dikkat çekici durmaktadır. Bu 7 senelik Uranüs Boğa döneminde, Aşk hayatınızı baştan aşağıya yenileyecek farklı bir döneme sürüklenmektesiniz. Zaten 2 senedir sorunlar ile cebelleştiniz. Çünkü̈ kova-aslan aksı tutulmaları sizi biraz bu konularda sarsmıştı. Ancak şu an ilişkiniz içinde yalnızlaştığınızı görerek ilişkinizi bitirebilecek bir enerji içine giriyorsunuz.

Finansal olarak bütçenizi kontrol edin ve mantıksız girişimlerden uzak durmalısınız. İlişkiniz Uranüs ile sarsılıyor gibi dursa da Venüs onu bir şekilde en iyi forma sokmaya çalışacaktır. Bu yüzden sizler uzlaşmacı ve sabırlı yönünüzü mutlaka ortaya koymalısınız.2017 Temmuz-Ağustos aylarından süre gelen bazı problemleri tamamen kapatıyor olabilirsiniz.

İnsan, duygularının onaylanmasına, duyguların farkındalığını güçlendirmeye ve kendi duygularım ifade etmeye çok ihtiyacı vardır. Belki bilinçaltınızda küçüklüğünüzden gelen onaylanmadığınız bir konunun yansımasını mı yaşıyorsunuz? Örneğin, babanız ya da anneniz küçüklüğünüzden beri sürekli size "Bir erkek gibi davran, ağlama" diye baskı yaptı. Siz bunu güney düğüm oğlak gibi içselleştirdiniz. Ya da küçüklüğünüz de size dikte edilen başka talimatlarınız vardı. Yani geçmişte yaşananların dengelenmesi gereken özelliklerin yeniden ortaya çıkması gibi düşünebilirsiniz. Neyse bunu yarın daha detaylı konuşacağız.

Bugün bunları tekrar hatırlayın.

• Kontrol etmeye çalıştığınız zaman, kaybedebilirsiniz.
• Duygularımı paylaştığınız zaman, kazanacaksınız.
• Başkalarının kendi yaşamlarının sorumluluğunu üstlenebileceklerini kabul ve tasdik ettiğim zaman, kazanacaksınız.

Gelelim günün tavsiyeli hikayesine;

Kırlangıcın biri, bir adama âşık olmuş. Pencerenin önüne konmuş, bütün cesaretini toplamış, röleli tüylerini kabartmış, güzel durduğuna ikna olduktan sonra küçük sevimli gagasıyla cama vurmuş.

Tık..tık..tık..

Adam cama bakmış.

Ama içeride kendi işleriyle uğraşıyormuş.

Biraz meşgulmüş!

Kimmiş onu işinden alıkoyan?

Minik bir kırlangıç!

Heyecanlı kırlangıç, telaşını bastırmaya çalışarak, deriiiinn bir nefes almış, şirin gagasını açmış, sözcükler dökülmeye başlamış.

- “Hey adam! Ben seni seviyorum. Nedenini, niçinini sorma. Uzun zamandır seni izliyorum. Bugün cesaret buldum konuşmaya. Lütfen pencereyi aç ve beni içeri al. Birlikte yaşayalım". Adam birden parlamış. - “Yok daha neler? Durduk yerde sende nerden çıktın şimdi? Olmaz, alamam" demiş. Gerekçesi de pek sersemceymiş.

- "Sen bir kuşsun! Hiç kuş, insana âşık olur mu?" Kırlangıç mahcup olmuş. Başını önüne eğmiş. Âmâ pes etmemiş, bir süre sonra tekrar pencereye gelmiş, gülümseyerek bir kez daha şansını denemiş:

- "Adam,adam!Hadi aç şu pencereyi. Al beni içeri! Ben sana dost olurum demiş. 

Biraz daha kabalaşmış ve lafı kısa kesmiş.

-"İşim gücüm var, git başımdan".

Aradan bir zaman geçmiş, kırlangıç son kez adamın penceresine gelmiş:

- "Bak soğuklar da başladı, üşüyorum dışarıda. Aç şu pencereyi al beni içeri. Yoksa sıcak yerlere göç etmek zorunda kalırım. Çünkü ben ancak sıcakta yaşarım. Pişman olmazsın, seni eğlendiririm. Birlikte yemek yeriz, bak hem de sende yalnızsın, yalnızlığını paylaşırım" demiş. Bazıları gerçekleri duymayı sevmezmiş. Adam bu yalnızlık meselesine içerlemiş. Pek bir sinirlenmiş.

- “Ben yalnızlığımdan memnunum” demiş.

Kuştan onu yalnız bırakmasını istemiş. Düpedüz kovmuş. Kırlangıç, son denemesinden de başarısızlıkla çıkınca başını önüne eğmiş, çekip gitmiş. Aradan zaman geçmiş. Adam önce düşünmüş, sonra kendi kendine itiraf etmiş:

- “Hay benim akılsız başım. Ne kadar aptallık ettim! Beklenmedik bir anda karşıma çıkan bir dostluk fırsatını teptim. Niye onun teklifini kabul etmedim ki?

Şimdi böyle kös kös oturacağıma keyifli bir vakit geçirirdik birlikte." Pişman olmuş olmasına ama iş işten geçmiş. Yine de kendi kendini rahatlatmayı ihmal etmemiş:

- "Sıcaklar başlayınca, kırlangıcım nasıl olsa yine gelir. Bende onu içeri alır, mutlu bir hayat sürerim" diye düşünmüş ve çok uzunca bir süre, sıcakların geçmesini beklemiş. Gözü yollardaymış. Yaz gelmiş, başka kırlangıçlar gelmiş ama...Onunki hiç görünmemiş. Yazın sonuna kadar penceresi açık beklemiş ama boşuna. Kırlangıç yokmuş! Gelen başka kırlangıçlara sormuş ama gören olamamış. Sonunda danışmak ve bilgi almak için bir bilge kişiye gitmiş. Olanları anlatmış.

Bilge kişi gözlerini adama dikmiş ve demiş ki;

-"Kırlangıçların ömrü 6 aydır..."

Hayatta bazı fırsatlar vardır, sadece bir kez elinize geçer ve değerlendirmezseniz uçup gider.

Mutlu günler dilerim.