Paylaş
Güneş her gün doğuyor ve her gün batıyorsa bizimde hayat üzerinde yeniden başlama ve yeniden doğma haklarımız vardır elbet diye düşünerek geldim bu yaşa.
Fena mı yaptım?
Yok asla…
Dün aslan burcu oğlum, her çocuk gibi okul hayatına başladı. Âmâ aramızda güleceğimiz ve aslan burcu olduğunu çok belli eden minik bir diyalog gelişti. Sizlerle de paylaşmak isterim.
Oğlum: Anne okul çok güzeldi. Çok eğlendik.
Arkadaşları özlemişim. Kantinden harika bir tost yedim.
Anne: Müthiş oğlum, çok sevindim. Peki kitaplarını aldın mı? Yarın hayat bilgisi kitabını koymamız gerekiyormuş çantana?
Oğlum: Yok anne almadım. Kitapları okulda bıraktım.
Anne: Panik bir şekilde neden böyle bir şey yapıyorsun?
Aslan burcu çocuğu: “Yarın nasıl olsa karnım ağrıyacağı için gerek yok anne” dedi.
Farkındaysanız yukarıdaki diyalog sona doğru oğlumdan aslan burcu çocuğu ifadesine döndü.
Çünkü olaya o noktada oradan bakmam gerekliydi. Tabi ben bu cümleyi yazarken bile kahkalarla yazıyorum.
Plan yapılmış. İlk gün okulda eğlenilmiş, tost yenilmiş. Keyifler yerinde. Âmâ söz konusu kitapsa taşınmamış ve ertesi gün için o küçük kafada bir plan yapılmış. Dürüstlükle de planı açıklanmıştı. En güzeli de asla bunun farkında değildi. Keşke çocuklar kadar masum olsak ya da duygularımızı böyle ifade edebilsek dedim ama işte bozuluyoruz. Hiçbir şey ilk günkü gibi kalmıyor. Neyse dakika bir gol bir bizde...
Sosyal medya ile ilgili bir detoks lazım! 14 Eylül balık burcundaki dolunay bunun için enfes!
İnstagramda eskiden uzun yazılar okunurdu. Şimdi kesinlikle bu noktada tahammül kalmamış durumda. Uzun yazılar hemen geçiliyor. Sadece resme bakılıyor. Şayet o an ki ruh haline göre “like” yapıyorsun yoksa ona bile üşeniyorsun. Orada boş boş yukarı aşağıya geziyorsun. Hikâyelerde dolanıyorsun. Arkasından kafan atarsa birilerini takipten çıkıp onu cezalandırıyorsun. Sanırsın dünyanın yetkisi sende. Ya da süslü ve püslü resimlerle paylaşımlar yapmak zorundasın gibi…
İnstagramı bir çeşit duyuru ve hatıra defteri gibi kullananlara bayılıyorum. Bu takip ettiğim sayfalar elbet var ama onun dışındaki durum insana korkunç zaman kaybettiriyor. Bu yüzden bu hafta balık dolunayına yaklaştığımız şu zaman diliminde biraz daha içselleşerek enerjinizi güzel yükleyin kendinize. Doğru zamanda uzak kalmak size iyi gelecektir. Güzel bir kitap seçin ve bu hafta onu tamamlayın.Benle de paylaşın.
Dr. Ender Saraç ile harika bir proje geliyor!
Durun, sizlerle bir heyecanımı paylaşayım. Yıllarca kendisini büyük bir hayranlıkla takip ettiğim kıymetli Doktor Ender hocamla birlikte bir proje gerçekleştiriyoruz. Bilenler bilir zaten kendisinin şifacı yönü oldukça üstün ve yerinde araştırmaları ile oldukça başarılıdır. Kendisi çok eskilere dayanan bir astroloji eğitimine de sahiptir. Bizde bu kadim bilgileri birleştirme kararı aldık. Hürriyet kitapla birlikte yaptığımız bu proje 2020 yılı için sizlere rehberlik yapacak niteliktedir.2020 Yılı çok önemli ve güçlü bir yıl olmasıyla birlikte sizlerin hayatında güçlü yenilikler getirirken bu süreçte yanınızda her güne özel fikirlerimizi paylaşacağız. Olup biten hiçbir şeyi kontrol edemeyiz. Astrolojinin asla böyle bir iddiası da yoktur. Sadece bu noktada yaşanılan durumu nasıl ele almayı seçeceğimizi ve nasıl hissedebileceğimizi belki de nasıl tepki vereceğimizi kontrol edebilmeye yardımcı olur. Bizler de sizlere 2020 yılının gökyüzü transitlerine göre yaşanan gökyüzü transitlerine göre tespitlerimi sunacağım. Ender hocam da bir doktor olarak sizlere önerilerini sunacak. Bu çalışmayı inşallah 2019 ekim ayının sonlarında sizlere sunacağız. Yani 2020 yılına doktor kontrolünde giriyoruz desek pek bir doğru olur…
Bugün ne yapayım ne yapmayayım?
Ay kova burcunda ilerliyor ve gerileyen Uranüs ile bir kare gerçekleştiriyor. O zaman günü şöyle özetliyeyim:
Günün birinde Hoca'nın da içinde bulunduğu topluluktan birisi;
“Hocam, adam olmanın yöntemi nedir?” deyince;
Hoca Efendi, adamın nefes almasına bile fırsat vermeden;
“Canım, bunu bilmeyecek ne var, elbette “kulaktır.” der.
Fakat Hoca, arkadaşlarının "kulaktır" cevabından pek bir şey anlamadıklarını anlayınca açıklama yapma gereğini duyar:
“Aa!. . Bunu bilemeyecek ne var? Herhangi bir adam konuşurken onu can kulağı ile dinlemeli; bu arada kendi ağzından çıkanı kendi kulağı duymalıdır.”
Dememiz o ki; bugün en güzeli okumak ve araştırmaktır. Çok konuşmak ve gereksiz sözler sarf etmek doğru değildir. Gürültülü ortamlarda ve söylemlerde bulunmaya ne gerek var?
Kıyas yapma: Kıvamında bir hırs sağlıklıdır ve mutlu eder. Ancak kıskançlık mutsuz eder. Kendin ol: Başkalarının senin hakkında ne düşündüğüne önem verme. Sen kendi düşüncelerine bak.
Tasayı bırak: Kendini fazla ciddiye alma. Mutlu insan, kaygıların yüzde 90’ının boş olduğunu bilen insandır.
Organize ol: Dağınık, bohem tiplere özenme. Planlı ve organize insanlar daha mutlu.
Mutlu günler dilerim.
Paylaş