Bir insan ne kadar çok öğrenirse o kadar çok alçak gönüllü olur.

 Haklı mı haklı bence. O zaman hepinize çözemezseniz de iyi yönetebildiğiniz günler diliyorum ve yazıma başlıyorum.

 Malum dünya dönmeye devam eder ve bizler çeşitli olaylarla başa çıkmayı öğrenmeye çalışırız.

 Biliyorsunuz Türkiye haritası hakkında pek fazla astrolojik öngörülerimden bahsetmem. Kendi başıma çalışırım ama bu konuda fikir beyan etmem. Çünkü gündem oldukça hassas sizin öngörü olarak sunduğunuz şey ya tavsiye ya da sizin düşünceniz olarak algılanabilir. Astroloji insana zaman içinde size sorulmadığı sürece fikrinizi söylememeyi öğretiyor.

Kadim olan bu bilimin tutarsızca kullanılmasından yana değilim. Ülke yok şöyle günlere gidiyor yok böyle günler göreceğiz gibi söylemlerin astrolojinin itibarını sarstığını düşünüyorum. Bu yüzden sizlere dönem ve tarihleri vererek bazı konuları birlikte çözüp birlikte öngörülerde bulunmaktan yanayım.

 Biliyorsunuz ki geçmiş tarihlerde yaşanan olayların hangi gökyüzü konumlarında olmuş ve bu konumlarda hangi olaylar tetiklenmiş, gelecek günlerde ise yine aynı benzer açılarda neler öngörülebilir, bu nokta da bazı analizler yapıyorum.

 Zamanında aldığım notları şimdi sizlerle paylaşıyorum. Lakin bir tarihçi, ekonomist ya da siyasetçi değiliz. Eksik ya da atladığımız bilgiler olabilir. Okuyucularım arasında bu tarihlerden ilham alarak değerlendirdikleri farklı bir durum olursa bana mail atabilirler. Birlikte inceleyebiliriz.

 *1935 yılında 8-9-10 Mayıs zamanlardan Plüton ve Güney düğüm yengeç burcunda bir kavuşum sergilemiş. 2019 yılında ise Plüton-Güney düğüm Oğlak burcunda (tam karşıt derecelerde) bir kavuşum sergiliyor. Aynı derecelerin karşısına gelmesiyle bazı geçmişte çözülemeyen olaylar yine gündeme gelmeye başlıyor.

 *2002 yılında Plüton-güney-düğüm (yay burcunda) bir etkileşimde bulunuyor.

 Şimdi yukarıdaki tarihlerin içinde gelişen olayların veya gelişen vakaların tespitlerini yapmamız gerekmektedir.

 *1935 yılını araştırdığımda ilk dikkatimi çeken şey Atatürk’ün İsmet paşaya ilk Kürt raporunu hazırlattığı yıl olmasıdır.

 *Atatürk'e yönelik bir suikast planı ortaya çıkarılıyor. Soruşturma sonunda Suriye'de Çerkez Ethem'in tahrikiyle Atatürk'e karşı gizli bir örgüt oluşturulduğu anlaşılıyormuş.

 2002 yılına baktığımda;

 *Başbakan Ecevit`in rahatsızlığı, seçimler, Kopenhag Zirvesi, Irak`a operasyon derken, piyasalar dalgalı bir yıl olması.

 *Döviz piyasaları ise Avrupa Birliği ülkelerinin ortak para birimi Euro ile tanışması.

 *4 Mayıs Başbakan Bülent Ecevit, hastaneye kaldırılması ve hafta başında piyasaların ciddi sıkıntılar yaşaması ve borsada çok zarar eden insan olması.

*Koalisyonu oluşturan partilerin genel başkanlarının katıldığı Liderler Zirvesi, Başbakan Bülent Ecevit'in tedavi gördüğü Başkent Üniversitesi Hastanesi'nde yapılmış.

*Başbakan Bülent Ecevit, 11 günden bu yana tedavi gördüğü Başkent Üniversitesi Hastanesinden taburcu ediliyor.

*8 Temmuz - Başbakan yardımcısı ve devlet bakanı Hüsamettin Özkan kabineden ve Demokratik Sol Parti'den istifa ediyor. Özkan'la beraber aralarında Dışişleri bakanı İsmail Cem'in de bulunduğu 7 bakan ve 63 milletvekili daha DSP'den istifa ediyor.

*3 Kasım- 2002 Türkiye genel seçimleri: Adalet ve Kalkınma Partisi iktidar oluyor.

*58.Hükümet kuruluyor.

Yukarıdaki olaylara baktığımızda oldukça değişim ve dönüşüm veren olayların olduğunu göstermektedir. Bunların aynısı mı olacak şimdi bu ne demek diyen bir sürü kişi olabilir aranızda. Bunlar şu yüzden yazıldı. Bu yıllara benzer o dönemlerde çözülmemiş olayları ve alamadığımız dersleri tekrar alabiliriz demek oluyor. Tarihini bilen geleceğini bilir demişler.

2019 yılı ve 2020 yılları borsa ve ekonomik koşullar adına Mart ve mayıs aylarında özellikle dikkate alınarak ilerlenmesi gerekiyor.

Ben Tarih araştırmalarıma ve ülke geçmişimizdeki konuları incelemeye devam ediyorum. Mümkün oldukça buradan sizleri bilgilendireceğim.

Gelelim gökyüzünde şu sıralar neler oluyor?

Yaylar ve ikizler Jüpiter geldi hani benim şansım kısmetim der dururlar,

Yengeçler ve Oğlak’lar hani bu tutulmalarla mutlu olacaktık diye söylenirler.

Aslanlar ve Kovalar hani Aygül Hanım tutulmalar bitince kurtuluyorduk bu ne şimdi derler,

Boğalar Uranüs Mart’ta bana ne yapacak diye kıvranırlar,

Koçlar ve Teraziler arada sorarlar ne olacak bu halimiz diye sonra ne sormuştum diye unuturlar,

Başaklar maalesef bu burç doğmuşum diye söylenirler,

Balıklar ne zaman mutlu olacaklarını sorarlar,

Akrepler zaten bizde şans olsaydı listenin sonuna kalmazdık derler,

Yani kısaca görüldüğü üzere kimse mutlu değil. Kimse mutlu olmak için elinden daha fazlası gelebileceğine inanmıyor. Kronik bir tatsızlık ve mutsuzluk almış başını gidiyor. Bu şekilde devam ederseniz bunun burçla falan ilgisi olmadığını söyleyebilirim. Doğum haritaları kişilere göre özeldir. Yani her burnu akan veya hapşıran grip olmuş demek değildir. Belki bir şeye alerjisi vardır. İşte onu da doğum haritasıyla çözebiliriz. Bunun içinde kişinin doğum tarihini, doğum saatini, doğum yerini biliyor olması gerekli. Yoksa aksi bir şekilde oda pek mümkün değildir.

Kendinize çeki düzen verin. Bugün bunun için harika bir gün. Toparlanın ve kendinize gelin.

Bilge kişi, koşullar tarafından yönetilmek yerine onlara egemen olan, her zorluğu yiğitçe karşılayan ve zekice hareket eden, tüm iş ilişkilerinde onurlu olan, huysuz kişilere ve olumsuzluklara olumlu yaklaşan, ayrıca zevklerini, nefsini kontrol altında tutan ve şanssızlıklara boyun eğmeyen, başarıyla şımarmayan kişidir.