Beklenilmeyeni beklemek mi? Beklenilmeyen olmak mı?

Günaydın hepinize yepyeni bir günden sevgili yıldız savaşçıları,

Haberin Devamı

 

Dün yazdığım Plüton yazısının daha uzun ve daha detaylısı kitapta gelecek inşallah.

Öyle güzel şeyler yazmışsınız ki çok teşekkür ederim. Aslında keşke herkes bu yazıyı bile bilse de mi? Yani aslında yazıyı bilmek demeyelim de herkes bu bilgileri okuma fırsatı bulsa. Bunları okumak, denk gelmekte nasip işi…

İnsan acısını bildiğinde daha fazla tebessüm ediyor.

Acı bir gülme olsa da sonucunda gülüyorsunuz, o da yeter.

 

Güneş-Uranüs kavuştu! Beklenilmeyi beklemek!

Sizlere yıldızlardan bir haberim daha var. Güneş-Uranüs kavuşumu gerçekleşti. Bu durum ilk aşamada bir şey vaat etmiyor gibi görünse de ilerleyen günlerde Plüton’unun gerilemesinin hızının artmasıyla sizlere şaşırtıcı ve şok edici haberleri önünüze getirebilir. Gerilim arttıkça potansiyel artar. Bunu unutmayın. Bazı yerlerde kendinizi gerilimli ve stresli hissediyorsanız demek ki potansiyelinizi fark edeceksiniz. Uranüs gezegeni objektif değildir. Kişisel özgürlüğü sizi sağlarken asla objektif olmaz. Boğa burcunda olması bizlere güvendiğimiz dağlara kar yağdırabilir. Bu gezegen tüm alışkanlıkları ortadan kaldırır ve size yeni alışkanlıklar bulmanız için ortam sağlar. Özellikle bu hafta stresle başa çıkmak için özel yöntemler geliştirebilmeniz gerekebilir. Anlık manipülatif oyunlara gelebilirsiniz. Yani sevmediğiniz biri size kek yapar getirir. Ya da bir komşunuz size bir iyilik yapmıştır ama siz onu hayat tarzından dolayı sevmiyorsunuzdur. Bu bir alışkanlıktır. Böyle düşünün. Şu sıralar herhangi bir baskı altında kalmak ya da gücünüz varken neden bunu çektiğinizi sorgulamak gibi duyguları taşıyor olabilirsiniz. Uranüs güneşle kavuştuğunda kova burcuna benzer. Birde kova döneminde olduğumuzu hesaba katarsak o zaman bu dönem özgürleşme adına inanılmaz şaşırtıcı eylemler ya da girişimler söz konusu olabilir. Uranüs işin içindeyse insan sürekli kendisine her şeyi hak görür. Bu benim hakkım der ya da bu benim olayım der. Yani aslında baktığınızda her şey hep hakkımız değildir. Bu benmerkezciliği geçebilmek çok önemlidir.

 

Haberin Devamı

“Bir barajı yıkan sel gibi gelen kararlar”

Haberin Devamı

Bir “karar” var içinizde kimsenin bilmediği, görmediği, duymadığı ama çok uzakta gibi duran…

Alsanız hayatınızın alt üst olacağını düşündüğünüz…

Almasanız kendinizin alt üst olduğu…

Yine de kendi alt üstlüğünüzün hayatınızdan daha önemsiz olduğunu düşünecek kadar bencil olduğunuz…

Ya da ne bileyim “bir köy var uzakta” …

Tek bildiğim o uzakta karar, çok yakında….

İçinizdeki potansiyelleri ve gücü toparlayın:)

  

Koronavirüs hala çok büyük bir şekilde devam ediyor!

Biraz konuşmayı bıraktık diye sanki herkes bu işi biraz gevşetmiş gibi duruyor. Daha 3 gün önce çok yakın bir arkadaşımın akrabası vefat etti. Ateşi bile yoktu. Öksürük göğüs sıkışması şikayeti ile hastaneye gidiyor. Hastanede test yapılıyor. Bu arada akciğer filmi çekiliyor. Doktorlar hemen yatış veriyor. Birden ateş yükseliyor.7.günde vefat etti. Yani şu an dışarıda ciddi bir mücadele var. Biraz daha aynı özen ve duyarlılıkta ilerlememiz lazım. Eğer ipler gevşetilirse çok ciddi sorunlarla mücadele vermek zorunda kalacağız. Bakın bu değişim ve dönüşüm döneminde elinizden geldikçe evinizde kalmaya ve mümkün oldukça dışarı çıkmamaya özen gösterin.

Haberin Devamı

Mayıs ayı gökyüzü konumlarını ayrıca sizlere yazacağım. Çok önemli ve hayatımızı yeniden yapılandırma fırsatları ile dolu bir ay içine giriyoruz. Bu beni heyecanlandırıyor. Sizler için de mantıklı kullanımında heyecanlı olacağına eminim.

 

Yarın göktaşı dünyaya çok yakın geçecekmiş!

NASA'da çalışan Dr. Joseph Nuth, American Geophysical Union'un toplantısında yaptığı bir konuşmada gök taşına müdahale edilecek sürenin olmayabileceğini anlatmış.

1998 OR2'nin 29 Nisan 2020‘de Türkiye saati ile sabah saat 08:00’de dünyaya en yakın konumuna gelmesi bekleniyor. En büyük sorunun insanlığı böyle bir durumda ne yapacağına dair kesin bir yol haritasının bulunmaması olduğunu belirten Nuth, bu denli bir riskin her an gerçekleşebileceğinin altını çizmiş ve bir de öneride bulunmuş.  Nuth'a göre, bu riski ortadan kaldırmanın en garanti yolu uzaya tek görevi gezegenimize çarpması muhtemel asteroidleri inceleyecek bir araç göndermekmiş. Yeterli ödeneğin ayrılması durumunda bu aracın bir yıl içinde göreve başlayabileceğini belirten Nuth, söz konusu aracın gezegenimize çarpma olasılığı olan asteroidleri durdurabilecek kapasitede de olacağını sözlerine eklemiş.

 

Haberin Devamı

İlk göktaşının düştüğü yer: Çin'e düşen göktaşı Armanty

Ancak daha önce 1898 yılında, aynı bölgede Armanty adı verilen bir göktaşı gün yüzüne çıkarılmıştı ve ağırlığının 28 ton olduğu tahmin ediliyordu. Armanty meteorunun parçası 1898 yılında Çin'de bulunmuş.

Dinozorları yok eden bir göktaşı olayı daha var. Onu da siz araştırın. Bu kadar mutlu haber verdiğim yeter dimi :)

Uzun yıllar aşırı boyutlara varan bu iklim değişikliği ise dinozorların sonu olmuş, memeliler ise bu dönemden sağlam çıkmıştı.

Demek oluyor ki bizim de anlayacağımız, ruhsuz dinozorların ders alacağı, duygusal ve insan sever memelilerin haklarını kazanacağı güzel bir döneme giriş yapıyoruz diyebiliriz :) Herkes payına düşeni alıyor.

 

Haberin Devamı

O zaman ne dersiniz beklenilmeyeni bekleyelim mi :)))

Göktaşına sesleniyorum: Gözünü seveyim sen bir dur göktaşı :)

Valla gülüyorum artık. Sizde gülün. Yoksa akıllanmazsak bizim başımıza çok taş yağar…

Mutlu günler dilerim…

 

 

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları