Paylaş
Kaldı 3 gün!
Gün genelinde Ay boğa burcunda hareket etmeye başlayacak. Ay boğa burcunda asaletli bir pozisyondadır. Duygularımızı ve hislerimizi yüceltecek olaylar ile karşılaşmamız mümkün olan bir gündeyiz. Hatta haftanın en şanslı ve bereketli günündeyiz bile denilebilir. Bugün yapacağınız görüşmeler geleceğe yönelik başarılarınız olarak sonrasında size dönüş yapabilir. Yani bir olay o an istediğiniz gibi gelişmeyebilir. Bunu kafanıza takmayın. Ya da bu tür duygu ve düşünceler yüzünden bir daha denememe fikrini aklınıza bile getirmeyin. Olaylar bir süreçtir. Bir şeyler yaptığınızda veya eyleme geçtiğinizde zaten olması gereken önünüze gelir.
Ay boğa burcundayken herhangi bir problemle karşılaştığınızda buna neyin yol açtığını bulmaya çalışın ve üstesinden gelmek için adımlarınızı nasıl sağlam atabileceğinizi bulun. Daha istikrarlı ve ayakları yere basan, gerçekçi tavrınızla tepki verin. Duygularınızı dışa vurmakta zorlanmanız diğer insanlar tarafından olayları bu şekilde kabul ettiğiniz anlamını taşır. Yani en azından bu birkaç gün böyle algılanabilir. Sevgiye ve güvence duygusunu ararken bir takım yüzleşmelerden, kavgalardan ve dönüşüm yaratacak değişimlerden kaçmayın. Ailenizle, evinizle ilgilenme ayrıca bir sakinlik katacaktır. Arkadaşlarınızla yemek organizasyonları size iyi gelebilir. Yapacağınız görüşmeler veya sosyal alanda dostluklarınızla olan diyaloglarınızda güven verici yönünüzle ikna etmeniz kolay olacaktır.
Gelelim Günün Tavsiyeli hikâyesine;
15 yıl kadar önceydi. Tommy'yi ilk o gün görmüştüm. 'İnancın Tarihi' dersimin öğrencilerinden biriydi. Uzun saçlı, değişik bir gençti. Sınıfta benimle en çok tartışan öğrenci oldu. Tanrı'ya kayıtsız şartsız inanmayı kabullenmiyordu. Mezun olurken bana, imalı imalı "Günün birinde Tanrı'yı bulacağıma inanıyor musun, hocam?" dedi...
"Hayır" dedim, yumuşakça.
"Yaa..." dedi. "Oysa senin bu derste Tanrı'yı pazarladığını sanıyordum hocam...
" Kapıdan çıkıp gitmek üzereyken arkasından bağırdım:
"Tanrı'yı bulabileceğini düşünmüyorum. --Ama o seni mutlak bulacak, bir gün, eminim."
Tommy omzunu silkip yürüdü. Mezuniyetten sonra izini kaybetmiştim ki, acı haberi kendisi getirdi bana. Ölümcül kansere yakalanmıştı. Odama girdiğinde zayıflamış, çökmüştü. Kemoterapi, o uzun saçlarını dökmüştü. Ama gözleri hâlâ pırıl pırıldı. "Birkaç haftalık ömrüm kalmış hocam" dedi.
- "Sana bir şey sorabilir miyim?" dedim.
-"Sadece 24 yaşında olmak ve ölmekte olduğunu bilmek nasıl bir şey?" olduğunu bilmek nasıl bir şey?"
-"Daha kötüsü olabilirdi dedi. 50 yaşında olmak, kafayı çekmek, birçok insanın ya da kadının günahına girmek veya müthiş paralar kazanıp merhametimi kaybedipte ölseydim ne olacaktı. Ya bunu yaşamak sansaydım “
Sonra niye geldiğini anlattı: "Okulun son günü sana Tanrı'yı bulup bulamayacağımı sormuş, 'Hayır' yanıtı alınca şaşırmıştım. Sonra 'Ama o seni bulur' dedin...
İşte bunu çok düşündüm. Doktorlar ciğerimden parça alıp kötü huylu olduğunu söyleyince, Tanrı'yı aramayı ciddiye aldım birden. Habis ur diğer hayati organlarıma yayılmaya başlayınca sabahlara kadar dualar etmeye başladım. Hiçbir şey olmadı... Bir sabah uyandığımda, ilahi bir mesaj alma yolundaki umutsuz çabalarımdan vazgeçiverdim, aniden. Ömrümün geri kalan vaktini Tanrı, ölümden sonra hayat falan gibi şeylerle geçirmeyecektim. Daha önemli şeyler yapma kararı aldım. O zaman gene seni düşündüm..
'En büyük mutsuzluk sevgisiz bir hayat sürmektir. Bundan daha kötüsü de bu dünyadan, sevdiklerine 'Seni seviyorum' diyemeden gitmektir' demiştin. Son günlerimi bu eksiği gidermekle harcayacaktım işte... En zorundan başladım. Babamdan..." Oğlu yanına geldiğinde babası gazete okuyormuş. "Baba seninle konuşmam lazım" demiş, Tommy.
"Peki, konuş oğlum." "Yani çok önemli bir şey..." Babası gazeteyi 10 santim indirmiş o zaman aşağı: "Neymiş o bakalım?" "Baba, seni seviyorum. Bunu bilmeni istedim..." Tommy gülümsedi, arkasını anlatırken. Babasının elinden yere düşmüş gazete.
Hayatında hiç yapmadığı iki şeyi yapmış: Tommy'ye sarılmış ve ağlamış. Sabaha kadar konuşmuşlar. Babası ertesi sabah işe gitmek zorunda olduğu halde. "Annem ve kardeşimle daha kolay oldu" diye devam etti Tommy. "Onlar da bana sarılıp ağladılar. Yıllardır bana söylemedikleri, söyleyemedikleri şeyleri anlattılar... Bütün bunları yapmak için bu kadar geç kalmış olmama üzüldüm sadece. Ölümün gölgesi üzerime düşünce kalbimi açıyordum, bana aslında çok daha yakın olması gereken insanlara." "Tommy" dedim, "Sandığından çok önemli şeyler söylüyorsun, tüm insanlığa...
Sen Tanrı'yı bulmanın en emin yolunu anlatıyorsun. Onu sadece kendine ayırmak, sadece ihtiyaç duyunca aramak işe yaramaz. Ama hayatını sevgiye açarsan o gelir seni bulur...
Bunu anlatıyorsun farkında mısın?" Devam ettim: "Tommy bana bir iyilik yapar mısın?
Bunları gelip sınıfımda da anlatabilir misin?" gün. Ölümle hayatı sona ermemişti tabii. Şekil değiştirmişti. Büyük bir adım atmıştı sadece... İnanmaktan, görmeye geçmişti. Ölümünden önce son bir defa konuşmuştuk.
-“Söz verdiğim derse gelemeyeceğim. Çok halsiz ve bitkinim hocam," demişti. "Anlıyorum Tommy!" "Benim yerime onlara sen anlatır mısın hocam? Sen anlatır mısın? Herkese, bütün dünyaya benim için anlatır mısın?" "Anlatırım Tommy" dedim...
"Anlatırım, merak etme..!"
İnsanlara "Seni seviyorum" demek için, ölümü beklemenize gerek yok. Şimdi, hemen başlayabilirsiniz. Başlayın ki, hayatınız güzelleşsin, zenginleşsin. Hem Şimdi başlamazsanız, belki de söyleme şansınız hiç olmayabilir...
Unutmadan büyük seviliyorsunuz…
Kahvede sevdaya dahil:)
Not: Saat 11.00’de SoruHürriyeti Facebook canlı yayında 2018 yılını anlatacağım. Ayrıca yine bugün 15.00’da sevgili Ezgi Sertel’in TEVE2 deki Kadınlar Bilir konuğu olacağım ve Tabi ki meselemiz 2018 ve burçlar olacak J Bekleriz.
Mutlu günler dilerim.
Paylaş