Başkalarına karşı iyi olduğunda, kendin için en iyisi olursun.

Bugün Ay kova burcunda hareket ediyor olacak. Güne daha yenilikçi ve özgürlük bilinci içerisinde  başlayabilir eskimiş fikirlerimizi bir kenara bırakabiliriz. Ay ve güneş arasında oluşan uyumlu etkileşim hedeflerinize ilerlerken daha cesur bir şekilde harekete geçebileceğinizi ifade ediyor. Ancak Ay’ın Jüpiter ile yapacağı  olumsuz açısı ise kendimizi ait olduğu yere karşı yabancılık hissetmemize neden olabilir. Yaşama  karşı daha isyankâr olmamıza var olan şartları küçümsememize de sebebiyet verebilir. Yani bu iki etkileşimin sentezini yapacak olursak bugün girişeceğiniz işlerde kararlı hareket ederken karşılaşılan engellere karşı isyankâr olmadan ilerlemelisiniz. Sanki hatalı bir şeyler mi yapıyorum hissi içinde olmak yerine gerçekten istediğiniz noktayı düşünmelisiniz.

Zaman zaman birçoğumuz hak etmediğimiz koşulların içinde yaşadığımızı düşünüyor olabiliriz. Seçimlerimizi değiştiremeyeceğimiz ya da ömür boyu bu baskı altında yaşayacağımız duygusuna kapılabiliriz. Bu düşünce tarzı aslında korkularımızın bir çeşit kaçış yolundan başka bir şey değildir. Venüs-Plüton gezegenlerinin bu hafta genelinde karşıtlık yapıyor olması da biraz kendinize acıma duygusunun arkasına sığınma isteği verebilir. Kısaca, kendi seçimlerinizin sorumluluğunu üstlenmek, bizi “zavallı ben ” konumundan alır ve kendi yaşamınızın efendisi yapar. İşte bugün tam da bu söyleyeceklerimiz güne damgasını vururken yine düşünce gücünüzle elinizde olan her şey için mutlu olabilir veya olmayan için sızlanabilirsiniz. Olaya hangi yönden baktığınız önemli olacaktır. Daha uyanık ve her türlü gelişmeye açık hareket etmeniz sizi daha ayakları üzerinde durabilen bir noktaya getirecektir. Arka planda oluşan olaylar önünüze gelebilir. Bu sizi huzursuz etmesin. Siz yeter ki dürüst olmaya devam edin ve hiç kimsenin arkasından habersiz bir iş yapmayın.

Gelelim günün Tavsiyeli hikâyesine;

Bir laboratuvarda deney yapılıyor. İçinde bir büyük ve çokça küçük balığın olduğu kocaman bir akvaryum konuluyor.

Haliyle, büyük olan balık acıktıkça küçük balıkları yiyor… Daha sonra akvaryumun ortasına dikey bir cam yerleştiriliyor ve böylece akvaryum 2’ye ayrılıyor. Büyük balık bir tarafa, küçük balıklar da diğer tarafa yerleştiriliyor.

Büyük balık, cam bölmeyi geçmek ve küçük balıkları yemek için defalarca deneme yapıyor. Bu durum, tam 28 saat boyunca sürüyor. Bu sürenin sonunda büyük balık artık diğer tarafa geçmek için mücadele etmeyi bırakıyor.

Deneyin sonunda, cam bölme kaldırılıyor.
Fakat o da ne! Büyük balık, küçükleri yemek için hiçbir girişimde bulunmuyor. Saatler geçtiği halde, küçük balıkları yemediği görülüyor. Buna psikolojide, “Öğrenilmiş Güçsüzlük” deniliyor.
İstatistiklere göre bir çocuk ergenlik yaşına gelinceye kadar ortalama 148 bin defa anne ve babasının, “Yapma, elleme, dokunma” gibi sözlerini duyuyormuş. Böyle olunca da çocukta büyüyünce “yapamama, edememe” özellikleri gelişiyor ve kendisine olan özgüvenini yitiriyormuş.

Dememiz o ki; Şuan yaşadıklarımızın aslında hep bir sebebi var. Bazı şeyleri olumsuz görmek ve yapacağımıza inanamamak gibi ciddi bir inanç besliyoruz. Bundan vazgeçmekte fayda var. Başarısız olabiliriz ama bu tekrar denemememiz anlamına gelmez. Yaşamda başarılı bir şekilde ilerlemek için ihtiyacımız olan tek şey cesarettir. Şimdi tüm dikkatinizi hayatınızdaki cesaret verici şeylere yoğunlaştırın. Dikkatimizi verdiğimiz şeyler gelişir, büyür. Dikkatimizi iyiye, olumluya ve doğruya yöneltirsek yaşadıklarımız bunlar olur.

Harika bir hafta dilerim…